La Vuelta 2022 Hollanda'dan Start Alıyor!

 

2022 sezonunun son büyük turu olan İspanya Bisiklet Turu,bu sene bütün büyük turlarda olduğu gibi kendi ülkesinden değil Hollanda'nın Utrecht kentinden başlayacak.İlk 3 etabı Hollanda topraklarında geçecek tur,sonrasında 1 transfer gününün ardından İspanya'nın Basque bölgesinde devam edecek.70. kez düzenlenen La Vuelta'da diğer turlardan farklı olarak 22 takım yerine 23 takım mücadele edecek.Ancak Nairo Quintana'nın doping iddiaları nedeniyle yarıştan ayrılmasıyla tur,184 yerine 183 sporcuyla başlayacak.Toplamda 3280.5 kilometre sürecek turda 2019 yılından sonra ilk kez bir takım zamana karşı etabı da koşulacak.Dilerseniz ilk önce etap profillerine kısaca bir göz atalım.Ardından da favori sporcuların kimler olduğunu hep birlikte değerlendirelim.

Birinci etap bahsettiğimiz üzere takım zamana karşısı olacak.Takımların pek fazla sevmediği ve olmasını tercih etmediği bir etap türü olan takım zamana karşısı biz seyirciler için bireysel zamana karşılara oranla daha fazla seyir zevki vaad etmekle beraber 23 kilometre olmasıyla da genel klasmanı epey bir etkileyebilir gibi gözüküyor.İlk etap olması nedeniyle burada kaybedilen zamanların telafi şansı çok daha fazla olacak olsa da bir çok takımın iyi rouleurlerle buraya gelmesi bu etabın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.Hollanda'daki diğer 2 etap ise sprint finishiyle bitmesi oldukça yüksek etaplar olarak dikkat çekiyor.Bu 3 etaptan sonra ise İspanya'ya transfer adına tura 1 gün ara verilecek.

Aranın ardından kısa ama sert yokuşlarıyla ünlü Basque bölgesinde olacağız.4. ve 5. etap sürekli inişli çıkışlı olması itibariyle bisikletçileri oldukça zorlayacak gibi gözükürken 6. etaptaki Pico Jano zirve finishi ilk genel klasman kapışması olacak zirve olarak gözüküyor.7. etap ortasında büyük bir yokuş bulundurmasına rağmen o yokuşu alabilen sprinterlerin rahat kazanacağı bir etap olarak gözüküyor.8. ve 9. etaplar ise iki farklı yokuş finishi tarzını sporcuların önüne sunuyor.8. etaptaki Collau Fancuaya zirvesi 10 kilometre %8 ortalama eğimiyle sporcuların dayanıklılığını çok zorlayacak bir yokuş olarak gözükürken 9. etabın sonundaki Les Praeres yokuşu 4 kilometre %13 ortalama eğimiyle sporcuların patlayıcı gücünü oldukça test edecek bir etap olarak gözüküyor.Bu zorlu iki etabın ardından da sporcular bir günlük bir dinlenmeye çekilecek.

Dinlenme gününden sonraki ilk etap uzun zamandır görmediğimiz bir şekilde bireysel zamana karşı etabı olacak.Büyük turların genelde başında veya sonunda yapılan bireysel zamana karşılar son yıllarda yaygınlaşırken bu turun neredeyse tam ortasında yapılan zamana karşı etabı 31 kilometre uzunluğuyla da genel klasmanı oldukça etkileyecek gibi gözüküyor.Bu zorlu etabın ardından 11. etap tam düz bir etap olmasa da sprinterlere gidebilir gibi gözüküyor.12. etabın sonunda ise bizi bir canavar bekliyor.Çok az yokuş olan etabın son kısmında bizi 20 kilometrelik %6.3 ortalama eğime sahip sporcuların sürdürülebilirliğini oldukça test edecek olan Penas Blancas yokuşu bekliyor.İspanya'da görmeye alışık olmadığımız şekilde uzun ama eğimi az bir yokuş olması etabın sonunu daha enteresan bir hale getirebilir.13. etap kaçış grubuna bırakılabilecek bir etap olarak gözükse de yokuş sprint finishiyle de bitme olasılığı yüksek gözüküyor.14. etabın sonunda art arda çıkılacak olan Los Villares ve Sierra de la Pandera yokuşları sporcuları çok zorlayacak gibi gözükürken 15. etabın sonunda bizi bir başka canavar bekliyor.Birçok sporcunun sene boyunca antrenman amaçlı ziyaret ettiği Sierra Nevada'ya bu kez La Vuelta sayesinde bir zirve finishiyle çıkacağız.20 kilometre %8 ortalama eğime sahip Sierra Nevada yokuşunda genel klasman bir hayli çalkalanacak gibi görünüyor.Bu zorlu etabın ardından da sporcular son kez bir günlük bir ara verecekler.Bu etapların hepsinde de Avrupa'yı etkisine alan sıcakların sporcuları oldukça zorlaması da bekleniyor.

Dinlenme gününden sonraki ilk etap bizi sakin karşılıyor.Kaçış grubuna gitmesi oldukça yüksek bir ihtimal olsa da sprint finishiyle de bitmesi olası bir etap olarak gözüküyor. Tabii etabın sonunda ufak iniş ve çıkışlar bazı sprinterleri zorlayabilecek gibi duruyor.17. etap zirve finishiyle biten bir başka etap olsa da Monasterio de Tentudia yokuşu özellikle önümüzdeki etaplardaki bazı yokuşlara oranla o kadar korkutucu gözükmüyor.18. etabın son 40 kilometresinde iki kez çıkılacak Alto del Piornal yokuşu genel klasmancıları ciddi anlamda test edecek gibi gözüküyor.Özellikle finishe varırken daha sert tarafından çıkacak olmamız da etabı oldukça zorlaştırıyor.19. etapta bu kez Puerto del Pielago yokuşunu iki kez çıkacağız.Fakat bu yokuş Alto del Piornal kadar korkutucu gözükmezken etabın son 45 kilometresinin iniş ve düzlük olması da etabı nispeten daha kolay hale getiriyor.20. etap ise La Vuelta'nın son dağlık etabı olacak.Puerto de Navacerrade gibi gayet zor bir yokuşla başlayan etap devamı biraz daha sakin geçse de son 40 kilometredeki Puerto de la Morcuera ve Puerta de Cotos yokuşları genel klasmana son şeklini verecek etap olarak gözüküyor.21. etap ise zaman zaman yapılmasa da İspanya turunun klasiklerinden birisi haline gelen Madrid sprint finishi olacak.

Genel anlamıyla baktığımızda her sene olduğu gibi Tour de France ve Giro d'Italia kadar sert bir profil olmasa da çok rahat bir yarış olacağını da kesinlikle söyleyemeyiz.Penas Blanca ve Sierra Nevada gibi güzel yokuşlar da bu tura en renk katacak yokuşlar gibi görünüyor.Dilerseniz şimdi de mayo adaylarını teker teker inceleyelim.Ondan sonrasında da etap galibiyetleri için takımların neler yapacağını hep birlikte değerlendirelim.

Genel Klasman(Maillot Rojo)

Genel klasmanda en öne çıkan isim hiç şüphesiz Primoz Roglic,Son 3 senedir bu yarışı domine etmeyi başaran Roglic,son 3 senedir olduğu gibi sezonun geri kalanını burada telafi etmeye çalışacak.Tour de France'da yaşadığı şanssızlıkların ardından belli bir süre devam etmeye çalıştıktan sonra yarışa devam edemeyen Roglic'in fiziksel ve mental sağlığı bu yarışta onun için oldukça önemli olacak.Henüz daha 15 gün önce antrenmanlara başlayan Roglic'in ne kadar formda olduğu ise büyük bir merak konusu.Takımı Jumbo-Visma'nın ülkesi Hollanda'dan başlayacak turda takım daha ilk etaptan kırmızı mayoyu almak için Edoardo Affini,Rohan Dennis ve Mike Teunissen gibi tempocuları buraya getirdi.Sepp Kuss,Robert Gesink,Sam Oomen ve Chris Harper gibi ona büyük destek verecek takım arkadaşları da olan Roglic,eğer fiziksel ve mental sağlığı yerindeyse ve bu turu kazanmayı yeterince isterse bu turdaki en büyük genel klasmancı olarak öne çıkıyor.Fakat geçtiğimiz yıllara oranla üzerinde daha fazla soru işareti olduğunu da söylemek lazım.

Roglic'ten sonraki favorilere bakacak olursak burada da bu sene Giro d'Italia'da büyük bir genel klasman savaşına giren Jai Hindley ve Richard Carapaz'ı öne çıkarmak gerekiyor.Jai Hindley,İtalya turunda oradaki bütün herkesten daha güçlü olduğunu göstermişti ve daha önce de ikinci olduğu turu kazanmayı başarmıştı.2018 yılından sonra ilk kez burada yarışacak olan Avustralyalı sporcu buradaki genel klasmancılar arasında sezonu en iyi geçiren isim olarak gözükse de buradaki tecrübesizliği onu zorlayabilir.Sergio Higuita,Wilco Kelderman ve Matteo Fabbro gibi yokuş yardımcıları olsa da özellikle Higuita ve Kelderman,kendi yarışlarını koşmak isteyebilir ve Hindley zaman zaman beklediği desteği takımından alamayabilir.Ayrıca takımın Sam Bennett'ı da buraya getirip sprint etaplarını da zorlamak istemesi takım desteği açısından Hindley'nin elini oldukça kısıtlayabilir.Richard Carapaz için de Hindley ile benzer şeyleri söyleyebiliriz.Tao Geoghegan Hart,Pavel Sivakov,Carlos Rodriguez,Dylan van Baerle ve Luke Plapp gibi yardımcıları olan Carapaz,Geoghegan Hart ve Sivakov'un da kendi yarışlarını koşmak istemesiyle problem yaşayabilir.Ayrıca İspanya ulusal şampiyonu 21 yaşındaki Carlos Rodriguez ve Avustralya ulusal şampiyonu 22 yaşındaki Luke Plapp da kendilerini göstermek isteyebilir.Ethan Hayter gibi çok yönlü bir genç yıldızı ve Ben Turner gibi bir genç klasikçiyi de kadrosunda bulunduran takım kağıt üstünde güçlü gözükse de takımın bu kadar genç sporcudan oluşan kadrosunun ne kadar uyum içinde çalışacağı büyük bir soru işareti olarak gözüküyor.Ancak Carapaz'ın da bu yarışı ne kadar sevdiğini ve buraya çok uygun bir sporcu olduğunu da unutmamak lazım.Takımının da ilk günkü takım zamana karşı için gayet iyi bir aday olduğunu söyleyelim.


Diğer adayların arasından öne çıkan birkaç isim daha sayacak olursak Remco Evenepoel,Simon Yates ve Joao Almeida'yı ön plana çıkartabiliriz..Bundan 20 gün önce San Sebastian Klasikoa'yı muhteşem bir şekilde kazanan Evenepoel,oldukça gelecek vaad eden bir isim olarak dikkat çekiyor.En büyük handikapı ise kariyerinda sadece ikinci kez bir büyük tura katılıyor olması.Geçtiğimiz sezon İtalya turunda şansını deneyen Belçikalı genç yıldız o turu da sakatlığı nedeniyle yarıda bırakmak durumunda kalmıştı.Quick-Step takımında bir Belçikalı olarak üzerinde çok büyük bir baskı olan Evenepoel'ün bu baskıyla nasıl yüzleşeceğini izlemek çok büyük bir keyif olacak.Simon Yates ise Giro'daki hayal kırıklığının ardından çok fazla yarışa katılmazken San Sebastian Klasikoa'da Remco Evenepoel ile girdiği mücadeleyi kaybetmişti.İtalya bisiklet turunda "Kariyerimde son kez genel klasman için savaşıyorum!" diyen Yates'in bunu sadece İtalya turu özelinde mi yoksa kariyerinin geri kalanı için mi söylediği o zaman için pek anlaşılmamıştı.Ancak Yates,takımı profesyonel statüden düşmek üzereyken bu yarışa gelerek büyük ihtimalle genel klasman için yarışacağının sinyallerini verdi.Joao Almeida da Yates ile benzer şekilde Giro'da hayal kırıklığı yaşadıktan sonra çok fazla yarışa katılmadı.San Sebastian Klasikoa'da yarışı tamamlayamayan Almeida,sonrasındaki Burgos turunda genel klasman ikincisi olmayı başardı.Zamana karşılarda oldukça iyi ve patlayıcı yokuşlar yerine uzun ama eğimi az yokuşları tercih eden bir genel klasmancı olan Portekiz ulusal şampiyonu sporcu için bu yarışın profili onun iyi işler yapması için gayet uygun gibi gözüküyor.

Remco Evenepoel

Diğer takımlara bakarsak önceki yıllardaki kadar baskın bir genel klasmancının burada olmamasıyla yarışın açık olduğunu düşünen takımlar özellikle sezon sonunda yenilenecek tur kartları için de puan toplamak adına iyi genel klasmancılarını buraya getirdiler.Alfabetik sırayla gidecek olursak AG2R takımında Tour de France'da sakatlık yaşayan Ben O'Connor'ın burada oldukça istekli olacağını söyleyebiliriz.Astana takımında İtalyan büyük efsane Vincenzo Nibali kariyerinin son büyük turunu koşarken Miguel Angel Lopez'in mzel hayatında yaşadığı sorunların ardından burada iyi geri dönmek isteyeceğini düşünebiliriz.Bahrain-Victorious takımında kendi ülkesinde yarışan Mikel Landa öne çıkan isim olarak gözükürken geçen senenin beyaz mayo galibi Gino Mader ve Santiago Buitrago'yu da hiç hafife almamak lazım.EF Education takımında sezon başından bu yana hayal kırıklığı yaşayan Rigoberto Uran ve 2020 yılında bu turu üçüncü sırada bitiren Hugh Carthy dikkat çekerken sezonun ilk büyük turunu koşan Esteban Chaves'e de dikkat etmek gerekir.Groupama-FDJ'de Thibaut Pinot buraya gelmesine rağmen genel klasmanda ne kadar iddialı olacağı büyük bir soru işareti olarak gözüküyor.Intermarche-Wanty-Gobert takımında ise İtalya Turu'nda ilk ona giren Domenico Pozzovivo ve Jan Hirt'le beraber Fransa Turu'nda ilk ona giren Louis Meintjes oldukça dikkat çekiyor.Israel-Premier Tech'te Chris Froome olsa da genel klasman için iddiaları çok düşük görünüyor.Movistar ev sahibi olduğu ve her zaman en çok önem verdiği yarışa en büyük genel klasmancısı Enric Mas ve kariyerinin son büyük turunu koşan Alejandro Valverde ile geliyor.Team DSM'de Thymen Arensman'ın ufak bir şeyler gösterme şansı bulunurken Trek-Segafredo takımında ise Giro'da pembe mayo taşıyan Juan Pedro Lopez'in bu yarışa renk katması bekleniyor.

Puan Klasmanı(Maillot Verde)

Yeşil mayo klasmanında tam anlamıyla bir bilinmezlik hakim.Düz etapların çok fazla olmaması 2019 ve 2020'de Roglic'in kazandığı bir senaryoya doğru bizi götürebilir.Fakat yine de biz bu kategoride daha yüksek şansı olan sprinter ve yarı sprinterleri değerlendirelim.

Turdaki en güçlü 3 sprinter Sam Bennett,Pascal Ackermann ve Tim Merlier gibi gözüküyor.Bennett,Quick-Step'te takım içinde yaşadığı sorunların ardından geçen sene hiçbir büyük turda yarışmadı ve 2020 La Vuelta'dan sonra ilk kez bir büyük turda mücadele ediyor.Geçtiğmiz günlerde yarıştığı Avrupa Şampionası'nda beşinci olan İrlandalı sporcu 2020'de Tour de France'da kazandığı yeşil mayonun ardından kariyerinde ikinci kez bir yeşil mayo kazanmak için burada mücadele edecek.Pascal Ackermann,burada Juan Sebastian Molano gibi bir yardımcıya sahip olduğu için en avantajlı sprinter olarak gözüküyor.Geçtiğimiz haftalardaki Polonya turunda etap kazanmayı başaran Alman sporcu,kendisi de aslında iyi bir sprint olan yardımcısı Molano ile birlikte sprint finishlerinde oldukça güçlü bir aday olacak gibi duruyor.Daha önce İtalya turunda siklamen mayoyu kazanmayı başaran Ackermann kariyerinde ikinci kez bir puan mayosu kazanmak için burada mücadele edecek.Tim Merlier ise buraya en büyük mayo adayı olarak geliyor.Bennett ve Ackermann'ın aksine tamamen kendisinin üzerine kurulan bir takımla buraya gelen Merlier,Haziran ayında kazandığı Belçika ulusal şampiyonluğuyla formda olduğunu gösterdi.Avrupa Şampiyonası'nda da şu anda dünyanın en iyi 2 sprinteri Fabio Jakobsen ve Arnaud Demare'ın arkasından üçüncü olan sporcu buraya gelen sprinterler arasındaki en formda isimmiş gibi gözüküyor.Bu üç isimin dışında da Mike Teunissen,Bryan Couqard,Kaden Groves ve John Degenkolb gibi isimler saf sprinterler açısından diğer öne çıkan isimler olarak gözüküyor.

Yarı sprinter ve profile bakacak olursak bu mayoyu kazanmak için daha büyük şansı olan isimlere bakacak olursak orada da Mads Pedersen ve Ethan Hayter'ı öne çıkartmak gerekiyor.Pedersen,Tour de France'da gösterdiği iyi performans ve kazandığı 1 etabın ardından buraya oldukça formda geliyor.Avrupa Şampiyonası'nda saf sprinterlerin ardından 10. olan Danimarkalı sporcu saf sprinterlerin zorlanabileceği etaplarda toplayacağı puanlarla bu kategoride oldukça iddialı bir hale gelebilir.Buradaki enteresan isim ise Ethan Hayter.23 yaşındaki Britanyalı genç sporcu geçtiğimiz haftalarda Polonya turunda genel klasman zaferine ulaşırken ülkesinin zaman karşı şampiyonasında da şampiyonluğa ulaşmayı başardı.Ayrıca birçok haftalık turda sprint galibiyetleri almayı başaran Hayter,oldukça çok yönlü bir bisikletçi olarak bu mayoda bir aktör olabilecek gibi gözüküyor.Kariyerinde ilk kez büyük tur koşacak Hayter içinse tek handikap 3 haftalık hiçbir deneyimi olmaması olarak gözüküyor.Ancak INEOS'lu sporcunun gerçekten tura en renk katacak isimlerden biri olma potansiyeli çok yüksek.Diğer isimlere bakacak olursak da Fred Wright ve Nikias Arndt gibi isimlerin bu mayo için ufak da olsa bir şansları var gibi gözüküyor.

Yokuş Klasmanı(Maillot Montana)

Bu mayo bütün büyük turlarda her zaman en çok adayı olan mayo olarak dikkat çeker.Genellikle de turlardan önce ev sahibi ülkenin sporcularının ismi ön plana çıkartılır.Bu anlamda David de la Cruz ve Juan Pedro Lopez gibi isimleri buraya aday olarak gösterebiliriz.Ayrıca yerel takımlardan Jose Manuel Diaz ve Mikel Bizkarra gibi isimler bu mayo için istekli olabilir.Yokuşlu etaplarda kaçışlara girmeye çalışacak Gino Mader,Mark Padun ve Rein Taaramae gibi isimlerin de şansı oldukça yüksek olabilir.Ancak bu seneki profile baktığımızda genel klasmanı kazanacak sporcunun yokuş klasmanını da kazanma ihtimali oldukça yüksek görünüyor.Bu nedenle de Roglic,Carapaz,Hindley ve Yates gibi isimlerin şansı oldukça yüksek görünüyor.Ancak turlar başlamadan burası için bir tahmin yapmak bir hayli zor diyebiliriz

Gençler Klasmanı(Maillot Blanco)

Gençler mayosunda öne çıkan isimler arasında bu sene çok bir şey yaptığını görmesek de geçtiğimiz sene bu mayoyu kazanan Gino Mader'i saymak gerekiyor.25 yaşındaki İsviçreli sporcu kariyerinde son kez bu mayo için mücadele edebilecek ve bu mayonun ciddi adaylarından birisi olmaya çalışacaktır.Onun dışında takım arkadaşı Santiago Buitrago da buraya aday olabilir.Kırmızı mayonun da adaylarından birisi olan Joao Almeida ise buranın en büyük favorisi olarak dikkat çekiyor.Onun takım arkadaşı 20 yaşındaki Juan Ayuso da ilk büyük turunda burayı zorlayabilir.INEOS takımında Carapaz,van Baerle ve Geoghegan Hart dışında herkes bu mayoda mücadele edecek ve Rodriguez ile Sivakov buranın ciddi adayları olabilirler.BORA-Hansgrohe takımında Sergio Higuita bu mayo için yine önemli bir aday gibi gözükürken Trek-Segafredo takımından Juan Pedro Lopez de kendi evindeki yarışta bu mayoyu kazanmak isteyecektir.

Gino Mader

Etaplar ve Geri Kalanlar

Bu turun kadrosuna bakıp etaplara renk katacak isimlere baktığınızda hiç şüphesiz Julian Alaphilippe herkesin gözüne çarpıyor.Dünya şampiyonu Fransız bisikletçi Liege-Bastogne-Liege yarışında büyük bir kaza yaşadıktan sonra uzun bir süre yarışamazken bu turdan önceki Tour de l'Ain'de de pek iyi bir performans gösteremedi.Ama yine de Alaphilippe'in bu yarışta her zaman en isteyen sporculardan biri olacağını ve etaplar kazanmak için var gücüyle çabalayacağını söyleyebiliriz.Tabii ki kendi hedeflerinin dışında takımın genel klasman hedefleri için de mümkün olduğunca takıma yardım ettiğini de görebiliriz.Onun dışında INEOS takımının gençleri Carlos Rodriguez,Ethan Hayter,Luke Plapp ve Ben Turner ön plana çıkıyor.Hayatlarında ilk kez bir büyük tur koşan bu 4 sporcunun iyi geçen sezonların ardından burada da neler yapabileceği hepimizin merak konusu.Rodriguez'i yokuşta Hayter'i bütün arazilerde ve Plapp ile Turner'ı düzde ve zamana karşılarda izlemek çok keyifli olacak.Bahrain,BORA ve Astana gibi takımlarda takım içi mücadeleleri gayet enteresan olacak.Israel-Premier Tech,Lotto Soudal,Team BikeExchange ve Movistar gibi takımların profesyonel turda kalmak için vereceği mücadeleler gayet ilginç olacak.Fransız takımları AG2R,Cofidis ve Groupama-FDJ'nin etap galibiyetleri için tüm gücüyle saldıracağını söyleyebiliriz.Tabii AG2R'in O'Connor'la ne kadar genel klasman mücadelesi içinde kalacağı da önemli olacak.EF Education ve Intermarche-Wanty-Gobert takımlarının genel klasmanda nerede olacağı ve etap galibiyetleri için ne kadar saldıracaklarını izlemek gayet zevkli olacak.İspanyol yerel takımların sporcuları da mayolarını göstermek adına her etapta kaçışa girme çabaları ve etap kazanmak için gösterdikleri anormal eforlarla her sene olduğu gibi eminiz ki bu sene de bizim bütün saygımızı kazanacaklar.

Özetleyecek olursak profil olarak her zaman olduğu gibi 3 büyük tur arasında en zayıf gözüken La Vuelta'da oldukça iyi bir kadro mücadele edecek.3280 kilometrelik görece kısa bir büyük turda takımlar etap galibiyetleri için büyük bir mücadeleye girecekken dünyanın en iyi iki genel klasmancısı Tadej Pogacar ve Jonas Vingegaard'ın olmadığı bu çok açık genel klasman yarışında da inanılmaz bir mücadeleyi 3 hafta boyunca hep birlikte takip edeceğiz.Bakalım bu çetin mücadelenin ardından etapların ve mayoların sahipleri kimler olacak?11 Eylül'deki son etaptan sonra bu sorunun cevabını almış olacağız.La Vuelta'nın ardından görüşmek üzere...

Eren Arslanoğlu

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Snooker Nedir? Nasıl Oynanır?

Bayern Münih Sezon Başı Analizi

Silverstone'daki Unutulmaz Yarışta Zaferin Adı Carlos Sainz!