Golden State Warriors Nasıl Büyük Bir Hanedan Oldu?
Bağlantıyı al
Facebook
X
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar
Golden State Warriors son yıllarda NBA tarihinin en büyük hanedanlarından birisine dönüştü.60ların Boston Celtics'i,80lerin Los Angeles Lakers'ı,90ların Chicago Bulls'u ve 1999-2014 arası San Antonio Spurs'ten sonra 2010'ların ikinci yarısındaki Golden State,şüphesiz NBA tarihinin en büyük hanedanları arasına adını altın harflerle yazdırdı.Geçtiğimiz sezon kazandıkları unutulmaz şampiyonlukla da bu yıllardır yaptıkları pastanın üzerine çileği koymayı başardılar.Peki Golden State Warriors nasıl bu kadar büyük bir hanedan oldu?Bu yolda neleri doğru,neleri yanlış yaptılar?Gelin bu soruları bu yazımızda hep birlikte inceleyelim.
1946-2009 Hanedan Öncesi Dönem
Warriors,tarihi itibariyle NBA'in en köklü kulüplerinden birisi.Hatta 1946 yılında Celtics ve Knicks ile beraber NBA(o zamanki adıyla BAA)'in kurucu 3 takımı olarak kabul edilir.BAA(Basketball Association of America)'in ilk sezonunda da 1947 yılında Philadelphia Warriors adıyla ''Jumping Joe" Joe Fulks'ın önderliğinde şampiyonluğa ulaşırlar.1956 yılında da Paul Arizin'in müthiş performansıyla Philadelphia Warriors adı altında son şampiyonluklarına ulaşırlar.
1947 Philadelphia Warriors
1959 yılında takım NBA draftlarında birinci sıradan bir NBA efsanesi olan Wilt Chamberlain'i draft etti.NBA tarihinin en dominant oyuncularından biri olan Wilt the Stilt,2 Mart 1962 günü Philadelphia Warriors'ın kendi sahasında oynadığı bir maçta New York Knicks potasına tam 100 sayı bırakarak hâlâ devam eden ve muhtemelen kırılamayacak olan bir maçta en fazla sayı atma rekorunu kırmış oldu.
1962 senesinde İtalyan asıllı bir radyo ve televizyon yapımcısı olan Franklin Mieuli takımın büyük bir kısmını satın alarak güçlü Doğu Konferansı'ndan kaçarak kulübü San Francisco'ya taşır ve takım 1962-63 sezonundan itibaren San Francisco Warriors ismiyle mücadele etmeye başlar.Takım San Francisco Warriors adıyla 1963-64 sezonunda NBA'in o zamanlardaki en güçlü takımı olan Boston Celtics ve Bill Russell'a,daha sonrasında da 1966-67 sezonunda Philadelphia 76ers ve Wilt Chamberlain'e finallerde takılır.İlk finallerde Wilt Chamberlain ve Nate Thurmond gibi iki uzunla Boston Celtics'ten sadece 1 galibiyet alabildiler.İkinci finallerde de Philadelphia'ya 76ers formasıyla geri dönen ve Hal Greer,Chet Walker,Billy Cunningham gibi isimlerle birlikte mücadele eden Wilt Chamberlain'e takıldılar ve Rick Barry ile Nate Thurmond'ın önderliğinde sadece 2 maç kazanabildiler.
1966-67 San Francisco Warriors
Takım 1971-72 sezonunda bir kez daha isim değişikliğine giderek günümüzdeki haline bürünür ve Golden State Warriors ismiyle mücadele etmeye başlar.İlk sezonda takım çoğu maçını Oakland'da oynamaya başlar ve San Francisco'dan uzaklaşır.1971 ile 1977 seneleri arasında 1974 senesi hariç her sene playoff yaparlar ve 1975 yılında NBA tarihinin en sürpriz şampiyonluklarından birisine imza atarlar.Sadece sürpriz yapmakla kalmayıp Wes Unseld ve Elvin Hayes gibi yıldızları bulunan Washington Bullets'ı Rick Barry ve Jamaal Wilkes'in önderliğinde 4-0 süpürdüler.
1978 senesinden sonra Rick Barry ve Jamaal Wilkes'in de takımdan ayrılmasıyla Warriors gerileme sürecine girer.Bu süreçte birçok takım mühendisliği hatası da yapılmıştı. 1980 draftlarında birinci sıra seçimi için üçüncü sıra draft hakkını ve Robert Parish'i Boston Celtics'e takaslayarak birinci sıradan Joe Barry Carroll'ı seçtiler.Boston Celtics ise üçüncü sıradan Kevin McHale'ı draft etti.Bu yıllarda kadroya Sleepy Floyd gibi yıldızları da dahil etmiş olsalar da takım 1985 senesine kadar playofflara girme başarısı gösteremedi.
1985 yılında Golden State yıllardır başarısız bir yönetim gösterdikten sonra doğru bir draft seçimi yapmayı başardı ve yedinci sıradan Chris Mullin'ı draft etti.Bu seçimin ardından takım yükselişe geçmeye başladı ve koç George Karl'ın önderliğinde 1987 yılında playofflara kalmayı başardı.Sleepy Floyd ile iyi bir ikili oluşturan Golden State,Batı Konferansı yarı finallerinde sonrasında şampiyonluğa ulaşacak olan efsane Los Angeles Lakers takımına elendi.Bu serinin dördüncü maçında Sleepy Floyd,son çeyrekte attığı 29 sayı ve ikinci yarıda attığı 39 sayıyla bugün hâlâ bir oyuncunun NBA playofflarında bir çeyrekte ve bir yarıda attığı en fazla sayı rekorunu elinde bulundurmaktadır.Bir sonraki sezon ise Golden State,Sleepy Floyd ve Joe Barry Carroll'ı Ralph Sampson için takaslar fakat Sampson istenilen performansa bir türlü ulaşamadı.Takımın başına da George Karl yerine Don Nelson geçer.Daha sonrasında da Golden State,üst üste iki sezon çok iyi draft seçimleri yaptı.1988 yılında Mitch Richmond'ı seçen Golden State,1989'da da Tim Hardaway'i draft eder.Böylelikle o ünlü "Run-TMC" takımı oluşmuş oldu.Adını ünlü hip hop grubu "Run-D.M.C."den alan takım 3 yıldızı Tim Hardaway,Mitch Richmond ve Chris Mullin'ın baş harfleriyle "Run TMC" lakabını almış oldu.Don Nelson'ın run-and-gun oyun sistemiyle birlikte takıma bir hip hop grubunun ismi koyulmuş oldu.O dönem oldukça ilgi gören takım maalesef yalnızca 2 sezon bir arada oynayabildi ve sadece 1 playoff serisi kazanabildi.1991 yılında Don Nelson'ın isteğiyle Mitch Richmond,Sacramento Kings'e takaslandı ve bu herkesi eğlendiren üçlü bozulmuş oldu.
Tim Hardaway-Chris Mullin-Mitch Richmond
Golden State yıllardır olduğu gibi iyi draft seçimlerine yenilerini eklemeye devam etti.1992 draftında 24. sıradan Latrell Sprewell'i draft eden takım 1993 draftındaki üçüncü sıra seçimini ve gelecek 3 ilk tur seçim hakkını Orlando'ya yollayarak 1993 draftının birinci seçim hakkını aldı ve Chris Webber'ı kadroya ekledi.Webber'ın ilk senesinde playoff oynamayı başarsalar da bu playoff başarısı uzun yıllar takımın tekrar edemeyeceği bir başarı olacaktı.1997 yılında da Chris Mullin'ın İndiana Pacers'a takas edilmesinden sonra Golden State,80lerin başındaki gerileme dönemine bir kez daha girmiş oldu.
Aynı 80lerin başındaki dönemde olduğu gibi kulüp burada da oldukça karışıktı.Chris Webber'ın Don Nelson arasının bozulması ve takasını isteyip Washington Bullets'a takaslanması ve Latrell Sprewell'in antrenmanda yeni koç P.J. Carlesimo'yu boğazlaması ve ardından New York Knicks'e takas edilmesi 90ların sonlarında kulübün yaşadığı sıkıntılardı.2000lerin başında ise Golden State hepsini drafttan seçtiği Gilbert Arenas,Jason Richardson,Antawn Jamison,Mike Dunleavy Jr. ve Troy Murphy ile iyi bir çekirdek kurmuş gibi görünüyordu.Fakat önce bazı oyunculara vermemeleri gereken kontratları verdikleri için Gilbert Arenas'la kontrat uzatamadılar.Sonrasında da Antawn Jamison'ı takasla Dallas Mavericks'e yolladılar ve bu çekirdekle de bir başarı elde edemediler.2004 senesinde Chris Mullin takımın genel menajeri oldu ve takıma takasla Baron Davis'i getirerek Jason Richardson ve Mike Dunleavy Jr. gibi isimlerle birlikte başarıya inanmaya başladılar.Ancak 2 sezon boyunca istedikleri playoff başarısı gelmedi ve takım 12 sezon ile tarihindeki en uzun playoffa girememe rekorunu kırmış oldu.2006-07 sezonunda takım koçluğa Don Nelson'ı getirdi ve playofflar için her şeyini ortaya koymaya başladı.Mike Dunleavy Jr. ve Troy Murphy'den vazgeçerek takıma Stephen Jackson'ı eklediler.Önceki takımlarında oldukça başarısız olan Matt Barnes'ı ve 2005 draftında 2. tur 40. sıradan draft ettikleri Monta Ellis'i de rotasyona dahil ederek yeni koç Don Nelson'ın oyun sistemine uygun takımı yaratmaya başladılar.Takım sezonu 42-40'lık dereceyle tamamladı ve uzun yıllar aradan sonra sekizinci sıradan playofflara kaldı.Playofftan önceki son 21 maçın 16'sını kazanan takım ünlü "We Believe" sloganını da bu dönemde benimsemiş oldu.
Playofflarda ise "We Believe" sloganının hakkını oldukça iyi verdiler.Playoffların ilk turunda bir önceki yılın NBA finalisti Dallas Mavericks'le eşleştiler.Başta herkes bu serinin Dallas için rahat geçeceğini ve Golden State'in rüyasının son bulacağını söylüyordu.Takımlar ilk iki maçı paylaştıktan sonra Golden State sonraki iki maçı kazandı ve seride durumu 3-1'e getirdi.Dallas beşinci maçı kazanıp seriyi 3-2'ye getirse de Golden State altıncı maçta gülen taraf oldu ve 1994 Denver Nuggets ile 1999 New York Knicks'ten sonra sekizinci sıradan playoffa girip birinci seribaşını eleyen üçüncü takım oldu.Baron Davis,Jason Richardson ve Stephen Jackson liderliğinde müthiş bir seri geçiren takım ikinci turda Mehmet Okur'lu Utah Jazz ile eşleşti.Deron Williams,Andrei Kirilenko ve Carlos Boozer gibi yıldızları bulunan takıma karşı yakın bir mücadele verseler de güçlü rakiplerine 4-1 elenmekten kurtulamadılar.Ancak 2006-07 sezonu beklentilerin düşük başladığı sezonun ardından bir takımın nerelere gelebileceğini göstermesi açısından unutulmaz bir sezon oldu.
2007-08 sezonunda Jason Richardson,Charlotte Bobcats'e takas edilirken Stephen Jackson da silahlı bir olaya karışması nedeniyle yedi maç ceza aldı.Bu olaylardan dolayı sezona kötü başlayan Warriors daha sonrasında Monta Ellis'in yükselişi ve Baron Davis'in tüm sezonu sağlıklı oynamasıyla sezonu oldukça iyi bitirdi.Fakat 48-34'lük galibiyet derecelerine rağmen playoff yapmayı başaramadılar ve NBA tarihinde playoffa giremeyen takımlar arasında galibiyet yüzdesi en yüksek takım rekorunu kırmayı başardılar.Batı Konferansı'nda 8 takım 50 galibiyetin üstüne çıkmıştı ve Golden State başarılı sayılabilecek bu sezonu playoffa giremeden tamamladı.2008 yazında Baron Davis serbest kaldı ve Clippers'la imzaladı.Golden State de bu kaybı telafi etmek için Corey Maggette ve Jamal Crawford'ı kadrosuna kattı.2008-2009 sezonunda Golden State Warriors,Batı Konferansı'nı 29 galibiyetle onuncu sırada tamamlamıştı.Fakat dokuzuncu Phoenix Suns'la 17,playoffa son sıradan giren Utah Jazz ile aralarında 19 galibiyet fark vardı.Monta Ellis kontratına uygun olmayan bir aracı kullanırken yaralandı ve 30 maç ceza aldı.Takımda birçok sakat oyuncu olması da Don Nelson'ın elini çok zorladı ve takım playoffun uzağında kaldı.
2009-2012 Kuruluş Dönemi
2008-09 sezonunda playofftan çok uzak kalsalar da ellerinde fena bir kadro bulunmuyordu.Monta Ellis gibi 2. turdan buldukları ve gelecek vaad eden bir skoreri olan ekip Corey Maggette ve Jamal Crawford gibi kısa yaratıcılarıyla birlikte kariyerinin en skorer sezonunu geçiren Stephen Jackson'ı bünyesinde barındırıyordu.Bu oyuncularla birlikte ligin en skorer takımlarından birini oluştursalar da savunma verimliliğinde ligin son sırasındaydılar ve bu yüzden de playofftan oldukça uzak kaldılar.Chris Mullin'ın genel menajeri olduğu ve Don Nelson'ın koçluğunu üstlendiği ekip temposu gittkçe artan NBA'de oldukça tempolu oynayacak oyuncuları birleştirerek seyir zevki yüksek bir takım kursa da savunmadaki büyük problemler takımı çoğu zaman galibiyetten uzak tuttu.
Playoff'un uzağında kalan ekip draft gününü beklemeye başladı.Lotaryada yedinci sırayı alan ekibin Arizona'nın uzunu Jordan Hill'i seçip Monta Ellis,Corey Maggette ve Stephen Jackson'ın oluşturduğu yapıya bir tamamlayıcı eklemesi bekleniyordu.Hatta koç Don Nelson'ın Hill ile bir yemeğe çıkıp onu ikna ettiği bile söyleniyordu.Fakat yeni genel menajer Larry Riley kulübün kaderini değiştirecek bir seçim yaptı ve Davidson Üniversitesi'nden eski NBA oyuncusu Dell Curry'nin oğlu 1.88'lik guard Stephen Curry'i draft etti.Larry Riley'nin bu tercihi oldukça sorgulanmıştı.Çünkü takımda zaten 1.91'lik Monta Ellis vardı ve hücumların büyük bir kısmı onun elinde şekilleniyordu.Curry üniversite yıllarında çok iyi bir şutör topu çok elinde isteyen bir oyuncu olmadı ve hücumda bu Golden State'in elini kuvvetlendirebilirdi.Fakat bu ikilinin zaten ligin sonuncusu olan savunma konusunda takıma yapacağı etki oldukça soru işaretiydi.Bu nedenle Golden State'in draftın en atletik oyuncularından birisi olarak görünen ve hücumda elinde top istemeyen,savunmada da takıma artı katacak Jordan Hill tercihini neden yapmadığı büyük bir tartışma konusu olmuştu.Fakat Larry Riley kolejde Curry'nin potansiyelini görmüştü ve onu rahatlatacak hamleleri de teker teker yapmaya başladı.Jamal Crawford ve Marco Bellinelli'yi takasla takımdan yollayan Riley,böylelikle topla oynayan oyuncu sayısını azaltarak topun tamamen Monta Ellis ve çaylak Stephen Curry'nin ellerinde olmasını istemişti.Corey Maggette ve Stephen Jackson gibi oyuncularla da bu yapıyı tamamlamanın hayallerini kurmuştu ve takımını playoff seviyesine doğru yükseltmeye çalıştı.
Fakat ilk sezonda işler hiç istedikleri gibi gitmedi.Golden State sezonun ilk 9 maçında yalnızca 3 galibiyet alırken rakiplerinden ortalama 113.6 sayı yiyordu ve rakip potaya da 111.5 sayı yolluyordu.Yani geçtiğimiz sezon olduğu gibi hücumda ligin en iyi takımlarından biriyken savunmada da ligin en kötü takımlarından biri oldular.Bu 9 maçın ardından fatura 31 yaşındaki Stephen Jackson'a kesildi ve tecrübeli forvet Charlotte Bobcats'a takas edildi.Fakat bu takas da işleri yoluna koymadı sonraki 19 maçta yalnızca 4 galibiyet alan takım playoff hedefinin oldukça uzağında kalmıştı ve sezonun bundan sonrası için hedefleri çaylak Stephen Curry ile birlikte gençlere şans tanıyıp onların yükselmesini sağlamak oldu.Monta Ellis 41.4 dakika ortalamayla ligin maç başın en çok süre alan oyuncusu olup 25.5 sayı ortalama yakalarken çaylak Stephen Curry ise 80 maç oynadığı sezonda 17.5 sayı,6 asist ortalaması ve %43.7 3 sayı isabet yüzdesi tuttururken 3 kez Batı Konferansı'nda Ayın Çaylağı seçildi ve sezon sonunda da Yılın Çaylağı sıralamasında Tyreke Evans'ın arkasında ikinci sırada yer aldı.Aynı zamanda sezonun en iyi çaylak beşine de girmeyi başararak NBA kariyerine güzel bir başlangıç yapmış oldu.Fakat takım sadece 26 galibiyet alabildi ve Batı Konferansı'nı 13. sırada tamamladı.
2010 yılı Golden State franchise'ı adına bir dönüm noktası oldu.2010 yazında bir risk yatırımcısı şirketi olan Kleiner Perkins'in ortaklarından Joe Lacob,takımı 450 milyon dolara satın aldı.Başta bu para o zamanlar için oldukça yüksek bir bedel olarak gözükse de Lacob,bir risk yatırımcısı olarak bu riski almıştı ve gelişmekte olan NBA piyasası içinde kendine bir yer edinmek istemişti.Lacob,takımın gidişatına pek fazla karışmadan ipleri Larry Riley'e teslim etti.Riley ilk olarak 70 yaşındaki koç Don Nelson'ın istifasının ardından takımı 46 yaşındaki Keith Smith'e teslim etti.Sonra Corey Maggette'i 3 yıl 30 milyon dolarlık kontartıyla Milwaukee Bucks'a takas etti.Daha sonrasında draftta altıncı sıradan Baylor Üniversitesi'ndan Ekpe Udoh'u seçti.Serbest oyuncu piyasasından da Dorell Wright gibi bir skoreri ve David Lee gibi 2005 draftında Monta Ellis'in önünden seçilmiş bir uzunu da kadrolarına kattılar.Golden State Warriors takımın iki yıldızı Monta Ellis ve Stephen Curry'nin etrafına daha derli toplu bir yapı kurmuş gibi gözüküyordu ve bunun sonuçlarını da yavaş yavaş almaya başladılar.Sezona 8 maçta 6 galibiyetle başladıktan sonra takım playoff için önünü açık görmeye başladı.Daha sonra ise acı gerçeklerle karşı karşıya kaldılar ve savunmadaki problemleri bir türlü gideremediler.Kötü bir 20 maçlık dönem geçiren takım %50 galibiyetin altına düştü.Daha sonrasında da inişli çıkışlı bir grafik gösteren takım sezonu 36 galibiyetle tamamladı ve Batı Konferansı'nda 12. sırayı alarak playofftan bir kez daha uzak kaldı.Monta Ellis ve Stephen Curry müthiş istatistiklerle sezonu tamamlarken Dorell Wright ve David Lee eklemeleri de takıma fena katkı vermedi.Monta Ellis 40 dakika ortalamasıyla 24 sayı ortalaması tuttururken kariyerinin ikinci senesindeki Stephen Curry 18.6 sayı ve 5.8 asist ortalamalarının yanı sıra %44 üçlük yüzdesiyle ilk sezonki istikrarına devam etti.Fakat takımın en iyi 4 oyuncusunun savunma katkısı bu kadar limitli olunca başarı ihtimali oldukça düşüyor.Ancak Dorell Wright'ın 183 üçlükle Jason Richardson'a ait olan Golden State formasıyla bir sezonda atılan en fazla üçlük rekorunu 194 ile kırması ve Golden State ile Orlando Magic arasında oynanan maçta iki takımın toplam 36 üçlükle Golden State'in de 21 üçlükle NBA ve franchise rekorlarını kırmaları Golden State'in üçlük devrimine ayak uydurmaya başladığının en net göstergeleriydi.Kariyerinin en iyi sezonunu geçiren Dorell Wright'ın kariyerinin önceki altı senesinin toplamından daha fazla sayı attığını ve en çok gelişme kaydeden oyuncu ödülünde üçüncü sırayı aldığını da söyleyelim.
2011-12 sezonunun başlangıcı tüm NBA için oldukça zor oldu.NBA Oyuncular Birliği ile NBA yönetimi arasında yapılan yeni Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde taraflar uzun süre anlaşamadı ve NBA tarihindeki dördüncü lokavt dönemi yaşandı.Bu nedenle NBA sezonu oldukça geç başladı ve sezonda sadece 66 maç oynandı.Golden State içinse o yaz takımın kaderini değiştirecek bir hamle daha yapıldı ve genel menajer Larry Riley bir kez daha çok başarılı bir draft hamlesiyle on birinci sıradan Washington State Üniversitesi'nden Klay Thompson'ı kadroya kattı.Serbest oyuncu piyasasından da 2001 draftının ilk seçimi Kwame Brown'ı kadroya ekledi.Aynı zamanda koç Keith Smith takımdan ayrıldı ve yerine Mark Jackson takımın başına getirildi.Sezona inişli çıkışlı başlayan Golden State için işler daha sonrasında hiç yolunda gitmedi.Savunmada hâlâ ligin en kötü takımlarından biri olan Golden State,bu kötü gidişatın üstüne Stephen Curry'den de kötü haber aldı.Sezonun ilk yarısında birkaç maç kaçıran Curry,Los Angeles Clippers karşılaşmasında ciddi bir bilek sakatlığı yaşadı ve sezonun geri kalanında forma giyemedi.Bu sakatlığın yaşandı esnada Golden State 17 galibiyet 21 mağlubiyet almıştı ve Curry sakat olsa bile Monta Ellis ve takıma yavaş yavaş uyum sağlayan çaylak Klay Thompson'ın önderliğinde David Lee ve Dorell Wright gibi yan parçaların da katkısıyla Golden State'in playoff yarışında hâlâ varlığını sürdürebileceği düşünülüyordu.Fakat Larry Riley bir kez daha çok cesur bir karar verdi.
Klay Thompson'ın takıma katılmasının ardından Ellis-Curry-Thompson üçlüsünün bir arada başarıya ulaşamayacağını düşünen Riley,bu nüveyi bozmaya karar verdi.Bu noktada bilek sakatlığı bulunan ve sakatlığının kronik olma ihtimali bulunan Curry'i yollamak yerine Riley,Monta Ellis'i takasın son gününden 48 saat önce altıncı sıradan seçip verim alamadıkları Ekpe Udoh ve sezon başı takıma ekledikleri Kwame Brown ile birlikte Andrew Bogut ve eski oyuncuları Stephen Jackson karşılığında Milwaukee Bucks'a takas etti.Stephen Jackson'ı da kontratı nedeniyle hiç maça çıkartmadan Richard Jefferson,T.J. Ford ve korumalı birinci tur hakkı karşılığında San Antonio Spurs'e takas ettiler.Larry Riley bu hamleleriyle beraber takımı Stephen Curry ve Klay Thompson'ın etrafında kurmayı amaçladı.Andrew Bogut'un da bu oyuncular için iyi bir tamamlayıcı parça olacağını düşünüyordu.Fakat yıllar sonra doğruluğu anlaşılacak olsa da bu hamle Larry Riley'nin sonu oldu.Monta Ellis gibi bir yıldızın takaslanıp yerine alınan Andrew Bogut'un hali hazırda sakat olması ve o sezon da hiç forma giyememesi taraftardan büyük tepki çekti.Monta Ellis'in Milwaukee kariyerinin ilk maçında Golden State karşısında 18 sayıyla takımının galibiyetine katkıda bulunması da taraftarın hiç hoşuna gitmedi.Bu tepkilerin ardından da takım sahibi Joe Lacob,genel menajerlik görevine hali hazırda asistan genel menajer olan Bob Myers'i getirdi ve Larry Riley'i scouting tarafında görevlendirdi.Bu hamlelerden rahatlıkla anlaşılacağı üzere Lacob,bu takaslara tamamiyle karşı değildi ve sadece taraftarın tepkisini azaltmak için birkaç görev değişikliği yapmıştı.Bu takastan sonra Golden State'in sezonu tamamen dibe gitti ve takım 23-43'lük derecesiyle konferansı sadece Sacramento ve New Orleans'ın önünde bitirdi.Takım için tek teselli ise Klay Thompson'ın sezonun en iyi çaylakları beşine seçilmesi oldu.
2012-2014 Yükseliş Dönemi
2012 yazı Golden State'in kaderini etkileyen bir yaz oldu.Draftta yedinci,otuzuncu,otuz beşinci ve elli ikinci sıradan seçme hakkı bulunan Golden State,7. sıradan North Carolina Üniversitesi'nden Harrison Barnes'ı draft etti.30. sıradan Festus Ezeli'yi draft eden Golden State,otuz beşinci sıradan ise belki de en başarılı seçimini yaparak Draymond Green'i kadroya ekledi.52. sıradan ise Sırp pivot Ognjen Kuzmic'i kadroya eklediler.Bu seçimlerle birlikte takım kadroya bir ilk beş oyuncusu olabilecek Harrison Barnes'ı,bir rotasyon oyuncusu olabilecek Festus Ezeli'yi ve gittikçe kısalan NBA'de kısa beşi oynayabilecek bir forvet oyuncusu olan Draymond Green'i takıma eklemiş oldular.Dorell Wright'ı takasla Philadelphia'ya yollayan Bob Myers,birçok yorumcuya göre en riskli hamlesini ise Stephen Curry'e 4 yıl 44 milyon dolarlık bir kontrat vermesi oldu.Birçok kesim Curry'nin sıkıntılı sakatlık geçmişi nedeniyle bu kontratı olumsuz karşılarken Golden State yönetimi herkesin aksine Curry'e oldukça güveniyordu ve bu kontrattan memnunlardı.Sezonun başlangıcında Andrew Bogut ve Brandon Rush gibi parçaların sakatlanmasıyla Harrison Barnes ve Festus Ezeli gibi iki çaylakla sahaya çıkmak zorunda kalsalar da Golden State,sezona müthiş bir başlangıç yaptı.İlk 30 maçta 20 galibiyet almayı başaran takım 1992 senesinden bu yana ilk kez bu başarıyı yakalamış oldu.Warriors bu başlangıcın ardından sezonu 47 galibiyet 35 mağlubiyetle bitirdi ve "We Believe" sezonundan sonra ilk kez,son 19 yılda ise ikinci kez playofflara kaldı.Bu sezon Golden State'te Stephen Curry ve Klay Thompson'ın ilk beş başlayarak yan yana oynadıkları ilk sezon oldu ve daha ilk sezondan ne kadar tehlikeli bir ikili olabileceklerini herkese gösterdiler.Stephen Curry tam 272 üçlük isabetiyle NBA tarihinde bir sezonda en fazla üçlük atan oyuncu rekorunu kırarken Curry ve Thompson ikilisi de 1995-96 sezonunda Orlando Magic formasıyla Nick Anderson ve Dennis Scott'ın 435 üçlükle kırdığı aynı takımdan iki oyuncunun kaydettiği üçlük isabeti rekorunu toplam 483 üçlükle kırmış oldu.Takım çalışanı Brian Witt de bu başarılarının ardından Stephen Curry ve Klay Thompson ikilisine "Splash Brothers" lakabını koydu.Bu isim daha sonrasında oldukça ilgi çekti ve hızlıca popülerleşti.Takımın bir diğer öne çıkan bireysel oyuncusu da David Lee oldu.Lee,2013 All-Star maçına yedek olarak seçildi ve böylelikle 1997 Latrell Sprewell'in ardından kulüp tarihinde 16 yıllık aradan sonra All-Star kadrosuna seçilen ilk oyuncu oldu.Playofflara altıncı sıradan giren takım üçüncü sıradaki Denver Nuggets'la eşleşti.Andrew Bogut haricinde daha önce hiçbir oyuncusunun playoff tecrübesi olmaması takımı ilk maçta zorlarken takım serinin devamında rakibinden üstün olduğunu gösterdi ve 4-2 ile turladı.İkinci turda ise NBA'in en iyi ve en çok playoff tecrübesine sahip takımlarından birisi olan San Antonio Spurs ile eşleştiler.Stephen Curry'nin 44 sayı attığı maçı 2 uzatmada kaybeden Golden State daha sonrasında da seriye elinden geldiğince ortak oldu fakat güçlü rakibine 4-2 elenmekten kurtulamadı.Ancak kariyerlerinde Andrew Bogut haricinde playoff tecrübesi bulunmayan bir oyuncu kadrosu için gayet iyi bir playoffu geride bıraktılar.
2013 yazında Golden State hedeflerini daha da yükseltmek için oldukça radikal bir hamle yaptı.Bir önceki sezon playofflarda eledikleri Denver Nuggets'ın yıldız oyuncusu Andre Igoudala'yı 4 yıl 48 milyon dolarlık bir kontratla sign-and-trade yöntemiyle kadroya kattılar.Igoudala karşılığında ise Richard Jefferson ve Brandon Rush gibi parçaları bir kaç draft hakkıyla birlikte yolladılar.Drafttan oyuncu seçmeyen takım serbest oyuncu piyasasından da Marreese Speights gibi bir rotasyon oyuncusunu ve Jermaine O'Neal gibi bir veteranı kadroya eklediler.Jarrett Jack ve Carl Landry ise takımdan ayrılan oyuncular oldular.Golden State bir önceki sezonki başlangıcını bu sezonda tekrarlayamadı.Bunda şüphesiz ilk 22 maçın 14'ünü deplasmanda oynamaları ve Festus Ezeli,Jermaine O'Neal gibi oyuncuların sakat olması da etkili oldu.Üstüne üstlük Andre Igoudala'nın bir hamstring sakatlığıyla 1 ay civarı oynayamaması takımı kötü etkiledi.Ancak Andre Igoudala'nın dönüşüyle takım müthiş bir ritme girdi.Takım altısı üst üste deplasman galibiyeti olmak üzere 10 galibiyet üst üste kazandı ve altı galibiyetlik deplasman serisiyle de NBA rekorunu eşitledi.Ayrıca 1975'te şampiyon oldukları sezondaki 11 galibiyetlik serinin ardından kulüp tarihinin en uzun ikinci serisini yakalamış oldular.Takım istediği performansı alamadığı benchi güçlendirmek adına Boston Celtics'ten Jordan Crawford'ı ve Los Angeles Lakers'tan sakatlıklar nedeniyle bir türlü istenileni veremeyen guard Steve Blake'i takasla kadroya kattı.All-Star arasından önce ligin en iyi takımlarından birisi olan Golden State'te Stephen Curry bunun ödülünü aldı ve kariyerinde ilk kez All-Star kadrosuna hem de ilk 5 oyuncusu olarak seçildi.
All-Star arasının ardından takımda bazı huzursuzluklar yaşanmaya başladı.İlk olarak takım koç Mark Jackson'la "felsefi farklılıkları" olması nedeniyle asistan koç Brian Scalabrine'i,Warriors'ın D-League takımı Santa Cruz'a gönderdi.Bu olaydan iki hafta sonra ise asistan koç Darren Erman,takım içindeki konuşmaları gizlice kaydettiği gerekçesi takımdan kovuldu.Takım içinde bu tür olaylar yaşansa da sahada iyi bir performans gösteren Golden State,sezonu 51 galibiyet ve 31 mağlubiyetle iyi bir şekilde kapattı fakat güçlü Batı Konferansı'nı altıncı sırada tamamladı.Ayrıca playofflardan hemen önce Andrew Bogut'un kaburgasının çatlaması ve sezonu kapatması da takımın playoff umutları için çok kötü bir haber oldu.Takım yine de tarihinde dördüncü kez 50 galibiyetin üstüne çıktılar ve kazandığı 24 deplasman galibiyetiyle 1991-92 senesinde kırdıkları kulüp rekorunu egale ettiler.Stephen Curry ve Klay Thompson ise üçlük rekorlarını daha da geliştirmeye devam ettiler.Stephen Curry,sezonu 261 üçlükle tamamladı ve iki sezonun toplamında kaydettiği 533 üçlükle Ray Allen'ın 2004-05 ve 2005-06 sezonlarında art arda kaydettiği 478 üçlük rekorunu kırmış oldu.Ayrıca NBA'in en iyi ikinci beşinde de kendisine yer buldu.Curry ve Thompson da toplamda kaydettikleri 484 üçlükle kendilerine ait olan rekoru geliştirmiş oldular.Playoffların ilk turunda Golden State'in rakibi efsane "Lob City" takımı Los Angeles Clippers'tı.Chris Paul,Blake Griffin ve DeAndre Jordan gibi isimlere karşı Andrew Bogut olmadan direnmeye çalışan Golden State,seriyi yedinci maça kadar taşımasına rağmen güçlü rakibine 4-3 elendi ve geçtiğimiz sezonun ardından playoff başarısı gösterememiş oldu.Ancak Stephen Curry,Klay Thompson,Harrison Barnes ve Draymond Green gibi oyuncuların gelişim gösterdiği bir sezon geride kaldı.
2014-2019 Zirve Dönem
2014-2015 İlk Şampiyonluk
2014 yazında Golden State,kulübün geleceği adına çok önemli bir karar verdi.Oyuncuların çok sevdiği ve son 3 yılda 121-109'luk galibiyet derecesiyle Alvin Attles,Don Nelson ve Eddie Goetlieb'den sonra kulüp tarihinde en çok galibiyet alan dördüncü koç olan Mark Jackson,koçluk görevinden alındı.Mark Jackson,bu yapının yükselmesinin çok önemli bir parçası oldu ve kendisinden önceki 17 senede yalnızca 1 kez playoff yapabilen takımı 2 kez playoffa çıkardı.Aynı zamanda kulüp tarihinde takımı normal sezonda 50 galibiyet üstüne çıkarabilen Al Attles ve Don Nelson'dan sonra üçüncü koç oldu.Takım yeni koç olarak NBA'de 3 kez Chicago Bulls ve 2 kez San Antonio Spurs ile şampiyonluk yaşamış,%45.4 üçlük yüzdesi ile kariyer üçlük yüzdesi bakımından rekoru elinde bulunduran ve son yıllarda Phoenix Suns'ın genel menajerlik görevini de üstlenmiş Steve Kerr ile 5 yıl 25 milyon dolarlık bir anlaşma imzaladı.Steve Kerr dönemi ile de takımın "pace&space" oyun yapısı daha da yükselmeye başlayacaktı.Takım ayrıca o yaz Klay Thompson ile 4 yıl 70 milyon dolarlık maksimum kontrat uzatması konusunda anlaşırken kadroya da Shaun Livingston,Brandon Rush ve Leandro Barbosa gibi isimleri ekledi.Takım böylelikle Stephen Curry,Klay Thompson ve Harrison Barnes gibi önemli oyunculara sahipken Andrew Bogut'un sağlığına kavuşması ve Draymond Green'in ilk beşe yerleşmesiyle ligin en iyi çift yönlü takımlarından birisi haline geldi.Shaun Livingston,Andre Igoudala,Marreese Speights ve Leandro Barbosa gibi oyuncular da rotasyon için oldukça iyi parçalardı.
Golden State,sezona 5 maçlık bir galibiyet serisiyle başladı.Ardından 2 mağlubiyet yaşayan takım sonrasındaki performansıyla tarihe geçti.16 maç üst üste kazanan takım kulüp tarihinin rekorunu kırdı.Kasım ayında Klay Thompson ve Stephen Curry birer kez Batı Konferansı'nda haftanın oyuncuları seçilirken Stephen Curry,ay sonunda Batı Konferansı'nda ayın oyuncusu da seçildi.Takım sezonun devamında da iyi gidişata devam ederken 27 Ocak'taki Chicago Bulls mağlubiyetine kadar iç sahada üst üste 19 maç kazanarak bir kulüp rekoru daha kırmış oldular.Klay Thompson,Ocak ayında iki kez Batı Konferans'ında haftanın oyuncusu seçilirken ayın oyuncusu ödülünü James Harden'a kaptırdı.23 Ocak günü kendi sahalarında oynadıkları Sacramento Kings karşılaşmasının üçüncü çeyreğinde rakip potaya 37 sayı bırakarak NBA tarihinde bir oyuncunun bir çeyrekte kaydettiği en yüksek sayı rekorunu kırdı ve maçı da 52 sayıyla tamamlayarak kendi kariyer rekorunu da kırmış oldu.All-Star'a 42-9'luk müthiş bir dereceyle gelen Golden State'te Stephen Curry,All-Star ilk beşine seçilirken Klay Thompson ise All-Star yedeklerine seçildi.Stephen Curry ayrıca üçlük yarışmasında şampiyon olmayı başardı.Steve Kerr ise takımla birlikte çıktığı ilk sezonda All-Star maçında koçluk görevini üstlendi.Takım All-Star arasından sonra Curry ve Thompson'ın müthiş sürükleyiciliği devam etti ve takım sezonu 67-15'lik galibiyet yüzdesiyle Atlanta Hawks'ın 7 galibiyet önünde lig birincisi ve Houston Rockets'ın tam 11 galibiyet önünde Batı Konferansı birincisi olarak tamamladı.Bu muhteşem sezonun ardından Stephen Curry,Philadelphia Warriors formasıyla 1959-60 sezonunda bu başarıya ulaşan Wilt Chamberlain'in ardından "En Değerli Oyuncu" ödülünü kazanan ikinci Warriors oyuncusu oldu.Ayrıca 272 üçlükle kendisine ait olan bir sezonda en fazla üçlük atan oyuncu rekorunu 286 ile bir kez daha kırdı.Ayrıca "Splash Brothers" Curry ve Thompson yine kendilerine ait olan 484 üçlükle bir sezonda aynı takımdan iki oyuncunun toplamda en fazla attığı üçlük rekorunu 525 ile muazzam bir sayıya çektiler.Bu istatistiklerle birlikte Stephen Curry,NBA'in en iyi beşine seçilirken Klay Thompson ise NBA'in en iyi üçüncü beşine seçildi.Steve Kerr ise 67 galibiyetle birlikte çaylak sezonunda en fazla galibiyet alan koç rekorunu kırdı.Sezonun sonunda da takım hücum verimliliğinde lig ikincisiyken savunma verimliliğinde ligin 1 numarasıydı.Bu savunma verimliliğinin temel sebebi olan Draymond Green ise yılın savunmacısı ve en çok gelişme kaydeden oyuncu ödüllerinde Kawhi Leonard ve Jimmy Butler'ın arkasından ikinci olsa da NBA'in en iyi savunma beşine seçilmeyi başardı.
Playoffların ilk turunda rakip New Orleans Pelicans oldu.Maçlar yakın geçmesine rağmen Stephen Curry'nin muazzam skor performansları seriye damgasını vurdu ve Anthıny Davis'in başarılı oyununa rağmen New Orleans,sadece 1 maçı uzatmaya götürebildi fakat 4-0 süpürülmekten kurtulamadı.Bir sonraki turda rakip Memphis Grizzlies oldu.Serinin ilk maçında Mike Conley'siz sahaya çıkan Memphis,Golden State'e direnemedi ve skor 1-0'a geldi.Sonraki 2 maç ise herkesin beklemediği şekilde gelişti.Mike Conley'nin geri dönmesiyle daha derli toplu oynamaya başlayan bir Memphis vardı ve Golden State,adeta şut atmayı unutmuştu.İki maçta da ilginç bir şekilde 6/26 üçlük atan Golden State,90 ve 89 sayıda kaldığı maçları kaybetti ve seride 2-1 geriye düştü.Ancak sonraki 3 maçta savunma sertliğini artıran Golden State,rakibine ortalama 17 sayı fark atarak kazandığı 3 maçla birlikte seriyi de 4-2 kazandı ve 1975-76 sezonundan sonra ilk kez Batı Konferansı finallerine yükseldi.Konferans finalinde ise rakip James Harden'lı Houston Rockets'tı.Seri isminin hakkını verecek şekilde oldukça çekişmeli başladı.James Harden,zaman zaman Dwight Howard ve Trevor Ariza'dan destek alsa da genel anlamıyla biraz yalnız kaldı ve Golden State'in takım halindeki gücüne son anda ayak uyduramadı.Böylelikle Golden State'in evindeki maçlar kıl payı ev sahibi takımda kaldı ve Golden State 2-0 öne geçti.Üçüncü maçta adeta bir Golden State Warriors şov izledik ve Stephen Curry'nin 40 sayı attığı maçı Golden State 35 sayı farkla kazanarak seride durumu 3-0'a getirdi.Dördüncü maça süpürülmeme maçı olarak çıkan James Harden,45 sayı atarak takımını seride tutsa da beşinci maçta saha içinden 2/11 ile oynayınca Curry,Barnes ve Thompson'ın toplamda 70 sayı kaydettiği maçı Golden State kazandı ve takım 1974-75 sezonundan sonra ilk kez NBA finallerine yükseldi.
Finallerde ise rakip LeBron James ve Kyrie Irving önderliğindeki Cleveland Cavaliers'tı.Stephen Curry'nin Ohio doğumlu olması da bu serinin hikayesini oldukça ilginç kılıyordu.Serinin ilk maçı serinin kaderini çizen maçlardan birisiydi.LeBron James ve Kyrie Irving toplamda 38/60 saha içi isabetiyle 67 sayı ile mücadele ederken takımın geri kalanı 11/34 isabetle 33 sayı kaydetti.Curry ve Thompson'ın da müthiş yüzdelerle oynamamasına rağmen uzatmaya giden maçta gülen taraf Golden State olurken Cleveland için bu maçın kaybından daha kötü haber uzatmalarda Kyrie Irving'in sakatlanması ve seriyi kapatması oldu.İkinci maç Kyrie Irving olmadan mücadele eden Cleveland'da LeBron James 39 sayıyla takımını sırtlarken Stephen Curry'nin 5/23 saha içi isabeti ve 2/15 üçlükle mücadele etmesiyle Klay Thompson'ın 34 sayılık müthiş performansına rağmen Cleveland maçı uzatmalarda kazanmayı başardı ve seride durumu 1-1'e getirerek iç saha avantajını almış oldu.Serinin kaderini değiştiren bir diğer maç olan üçüncü maçta seri Cleveland'a taşındı ve LeBron James,serideki müthiş performansına burada da devam etti.Irving'in yokluğunda hücumdaki bütün yükü sırtlayan James,40 sayılık performansıyla Golden State'in skor opsiyonlarının kısıtlı kaldığı maçta rakibini alt etmeyi başardı ve seride durumu 2-1'e getirdi.Serinin kaderini değiştiren olay ise Steve Kerr'ın Andrew Bogut'un sürelerini azaltması ve Andre Igoudala'ya daha fazla süre ve rol vermesi oldu.Nitekim bunun sonuçlarını dördüncü maçta aldılar.Dördüncü maça Andre Igoudala,Andrew Bogut'un yerine ilk beş başladı ve Steve Kerr,Draymond Green'in 5 numara oynadığı kısa beşi daha fazla kullanmaya başladı.Böylelikle Golden State,Timofey Mozgov'un çabukluk dezavantajını kendi lehine kullanmayı başararak LeBron James'in de hücumda hedefleyeceği oyuncu sayısını azalttı ve rakibini sadece 20 sayıda tuttu.Cleveland'ı sürklase eden Golden State,böylelikle durumu 2-2'ye getirdi ve saha avantajını geri almış oldu.Serinin beşinci maçında müthiş bir LeBron James-Stephen Curry düellosu izledik.LeBron James'in 15/34 saha içi isabetiyle 40 sayı,14 ribaunt ve 11 asistle triple-double yaptığı maçta Stephen Curry,13/23 saha içi ve 7/13 üçlük isabetiyle 37 sayı kaydetti.Cleveland koçu David Blatt,Steve Kerr'in kısa beşe dönmesinden sonra Mozgov'un sürelerini oldukça azaltarak JR Smith'e daha fazla süre verdi.Ancak üçüncü maçta Golden State'in yaşadığı skor opsiyonu bulamama sorununu bu kez Cleveland Cavaliers yaşadı ve LeBron'un 40 sayı attığı maçı 91 sayıda kalarak kaybettiler ve seride durum 3-2 Golden State lehine geldi.Altıncı maçta bir kez daha olağanüstü bir LeBron James performansı izledik."Kral" 32 sayı,18 ribaunt ve 9 asistle takımına büyük katkı verirken bu sefer JR Smith,Timofey Mozgov ve Tristan Thompson gibi isimler de takımlarına skor katkısı vermeyi başardılar.Ancak Klay Thompson'ın skor olarak takımına hiç katkı verememesine rağmen Golden State,Igoudala ve Curry'nin yirmi beşer sayı attığı maçta Draymond Green'in triple-double yapması ve benchten gelen Shaun Livingston ve Festus Ezeli gibi isimlerin çift haneli skor katkısı vermesiyle bu maçı da kazanmayı başararak seride durumu 4-2'ye getirdi ve tarihinde dördüncü kez şampiyonluğa uzanmayı başardı.Serinin "En Değerli Oyuncu" ödülü ise günümüzde bile hâlâ tartışılan bir şekilde Andre Igoudala'ya verildi.Igoudala,dördüncü maçtan sonra ilk beşe girip seriye çok büyük etki etse de herkes 98 üçlükle Reggie Miller'in 58 sayıyla sahip olduğu playofflarda en çok üçlük atan oyuncu rekorunu kıran Stephen Curry'nin bu ödülü alacağını düşünüyordu.Hatta 1969 Jerry West'ten sonra LeBron James'in,kaybeden takımdan çıkan ilk MVP olabileceği bile söyleniyordu.Fakat sonunda ödülü Andre Igoudala aldı ve Golden State'in toplamda 83 galibiyet aldığı bu muhteşem sezonu şampiyonlukla taçlandı.Böylelikle kendi draft ettiği Stephen Curry,Klay Thompson,Harrison Barnes ve Draymond Green'le beraber takıma sonradan kattıkları Andre Igoudala,Andrew Bogut ve Shaun Livingston gibi isimlerle müthiş bir işe imza atarak kariyerinin en iyi performanslarından birisini gösteren LeBron James'e karşı çok önemli bir zafer elde etmiş oldular.Yaş ortalaması oldukça genç bir takımla da bunu başararak önümüzdeki yıllar için de bu başarının devam edebileceğini ve sürekli olarak şampiyonluğa aday olabilecek bir takım olduklarını da herkese göstermiş oldular.Koç Steve Kerr ise 1981-82 Pat Riley'den sonra çaylak sezonunda şampiyon olan ilk koç olma başarısını gösterdi.
2015-2016 Rekorlar ve Hayal Kırıklığı
2015 yazı Golden State için pek hareketli geçmedi.Drafttan 30. sıradan Kevon Looney'i seçen takım maaş boşluğu açmak için rotasyon süreleri de azalmaya başlayan David Lee'yi Boston Celtics'e takas etti.Serbest oyuncu piyasasından ise Ian Clark ve Anderson Varejao gibi çok da önemi olmayan oyuncuları kadroya eklediler.Golden State'e kötü haber ise Steve Kerr'den geldi.Kerr,geçtiğimiz sezon beri yaşadığı sırt problemleri yüzünden takımdan süresiz izin aldı ve görevi yardımcı antrenör Luke Walton'a devretti.Bu süreçte takımın sezona sıkıntılı bir başlangıç yapabileceği düşünülürken Golden State,sezona tarihi bir başlangıç yaptı.Takım Milwaukee Bucks'a kaybettiği maça kadar üst üste 24 maç kazandı ve birçok rekoru kırmış oldu.NBA tarihinde bundan önceki rekor 1993-94 Houston Rockets ve 1948-49 Washington Capitols'e ait olan 15-0'lık başlangıçtı.Ayrıca bir önceki sezonu kattığımızda aldıkları 28 maçlık üst üste normal sezon galibiyeti sayısı 2012-2013 Miami Heat'in ardından NBA tarihinde ikinci sırada yerini alırken 14 maçlık deplasman galibiyeti başlangıcı da tarihte ilk sırada yerini aldı.Bunun yanında 1884 St. Louis Maroons beyzbol takımının 20-0'lık başlangıcından 131 yıl sonra Amerikan sporları tarihinde bir sezona en iyi başlangıcı yapma rekorunu kırmış oldular.Bu rekorların koç Luke Walton'a değil de Steve Kerr'e yazılması ise NBA yorumcuları tarafından eleştirildi ve Steve Kerr bile bunun saçma olduğunu söyledi.Fakat bu derece Steve Kerr'ün hanesine yazılmış oldu.Bu ilk 24 maçın en büyük yıldızı şüphesiz Stephen Curry'ydi."Şef" bu 24 maçlık dönemde 11/21 saha içi isabeti ve 5/11 üçlük yüzdesiyle 32.5 sayı ortalaması tutturarak bu muazzam sezona muazzam bir başlangıç yapmış oldu.Bu başlangıcın ardından galibiyetlere devam eden ekip 22 Ocak'ta Steve Kerr'ün takımın başına dönmesine kadar 39-4'lük dereceyle yoluna devam ediyordu.All-Star arasına ise 48-4'lük dereceyle gittiler ve Stephen Curry All-Star ilk beşine,Klay Thompson ve Draymond Green ise All-Star yedeklerine seçilmeyi başardılar.Klay Thompson ayrıca All-Star etkinliklerinde üçlük yarışmasını da kazanmayı başardı.
All-Star arasından sonra takım kazanmaya ve bu yüzdeyi geliştirmeye devam etti.Kalan 30 maçta sadece 5 mağlubiyet alan Golden State,bu unutulmaz sezonu 73 galibiyet 9 mağlubiyetle tamamladı ve 1995-96'daki unutulmaz Chicago takımına ait olan 72 galibiyet 10 mağlubiyetlik bir sezonda en çok galibiyet alan takım olma rekorunu kırdılar.Ayrıca aynı takımın 44 maçlık iç saha galibiyet serisi rekorunu da 54 maçla kırmış oldular.Bu sezonda kırılan sayısız rekordan en acayip olanlarından birisi de üçüncü mağlubiyet hariç Golden State'in diğer bütün mağlubiyet sayılarına en geç ulaşan takım olması oldu.Bunun haricinde hiç arka arkaya kaybetmemesi ve aynı takıma iki kez kaybetmemesiyle de Golden State,yine ulaşılması çok güç bir rekoru daha lig tarihine eklemiş oldu.Bunların yanında bireysel olarak da bir sürü rekor kırıldı.Stephen Curry,286 ile kendisine ait olan bir sezonda en fazla üçlük atan oyuncu rekorunu 402 ile paramparça etti.50-40-90 kulübüne de girmeyi başaran yıldız oyuncu aynı zamanda ligin sayı ve top çalma kralı da oldu.Bir maçta 12 üçlük atarak bir maçta bir oyuncunun attığı en fazla üçlük rekorunda Kobe Bryant ve Donyell Marshall'ı yakalarken 152 art arda normal sezon maçında üçlük kaydederek de Kyle Korver'ın 127'lik rekorunu tarihe gömdü.Tüm bu yaptığı inanılmaz şeylerin ardından da "En Değerli Oyuncu" ödülünü 131 oyun hepsini alarak kazandı ve bunu yapan ilk oyuncu oldu.Ayrıca arka arkaya sezonlarda MVP ödülünü almayı başaran 11. oyuncu oldu."Splash Brothers''ın yıllardır art arda kırdıkları toplamda en fazla üçlük atma rekoru da bu olağanüstü sezonun ardından 525'ten 678'e çıkmış oldu.All-NBA takımlarına baktığımızda Golden State oyuncuları orada da kendilerine yer buldu.Stephen Curry birinci beşe seçilirken Draymond Green ikinci beşe,Klay Thompson ise üçüncü beşe seçildi.Diğer ödüllere baktığımızda Steve Kerr,Luke Walton'ın ondan daha fazla maç yönettiği sezonda yılın koçu ödülünü alırken ödül seremonisine yardımcısı ile birlikte çıktı.Draymond Green yılın en iyi savunma beşine girerken yılın en iyi savunmacısı oylamasında bir kez daha Kawhi Leonard'ın arkasında ikinci sırada yer aldı.Andre Igoudala ise yılın en iyi altıncı adamı oylamasında Jamal Crawford'ın arkasında ikinci sırada yer aldı.
Bu rekorlarla geçen sezonun ardından herkes son şampiyon Golden State Warriors'ın rakipsiz olduğunu ve rahatça şampiyonluğa bir kez daha ulaşacağını düşünmeye başlamıştı.İlk turda rakip bir önceki sezon konferans finallerinde karşılaştıkları Houston Rockets'tı.Golden State ilk maçı çok rahat kazanıp seriyi 1-0'a getirirken Stephen Curry,sağ bileğini incitip sonraki 2 maçta mücadele edemedi.İkinci maçta Stephen Curry'den yoksun oynayan Golden State,34 sayılık bir Klay Thompson performansıyla skoru 2-0'a getirirken üçüncü maçta Curry'nin eksiğini daha fazla hissetti ve 35 sayılık bir James Harden performansıyla skor 2-1'e geldi.Stephen Curry'nin geri döndüğü dördüncü maçta Golden State rahat bir galibiyet alırken Curry,bu kez sağ dizini burktu ve bu kez daha uzun bir süre sahalardan uzak kaldı.Stephen Curry'nin oynamaması ve James Harden'ın 35 sayılık bir performans göstermesine rağmen Golden State,rakibini çok farklı mağlup ederek 4-1'lik skorla adını konferans yarı finallerine yazdırdı.Bir sonraki turda rakip Portland Trail Blazers'tı.İlk maçta Damian Lillard'ın 30 sayılık performansına rağmen Golden State'in iki yıldızı Klay Thompson ve Draymond Green toplamda 60 sayı kaydettiler ve ilk maçı takımlarına kazandırdılar.İkinci maçta yıldızların yakın mücadelesinde Golden State'in yan parçaları Portland'a ağır bastı ve çok büyük farkla olmasa da Golden State ikinci maçı da kazanmayı başardı.Üçüncü maçta Draymond Green'in 13/23 saha içi ve 8/12 üçlük isabetiyle 37 sayısı ile Klay Thompson'ın 14/28 saha içi ve 5/9 üçlük isabetiyle 35 sayısı karşısında Damian Lillard 14/27 saha içi ve 8/13 üçlük isabetiyle 40 sayıyla oynadı ve Portland,bir önceki maçta yan parçalarından alamadığı katkıyı bu kez CJ McCollum ve Al-Farouq Aminu'dan alarak seriyi 2-1'e getirdi.Dördüncü maç Stephen Curry'nin dönüş maçıydı ve "Şef" yedekten geldiği maçta 40 sayıyla mücadele etti ve uzatmalarda attığı 17 sayıyla bir NBA rekoru daha kırarak takımını galibiyete ulaştırmayı başardı.Beşinci maça iki takımın guard ikilileri damga vurdu.Stephen Curry ve Klay Thompson takımları adına toplam 62 sayıyla mücadele ederken Damian Lillard ile CJ McCollum toplamda 55 sayıyla mücadele ettiler.Portland Allen Crabbe gibi oyuncularda beklenmedik katkıları bulsa da bunlar yeterli olmadı ve Golden State adın Batı Konferansı finallerine yazdırmayı başardı.Konferans finallerinde rakip Kevin Durant ve Russell Westbrook'lu Oklahoma City Thunder'dı.Oklahoma bir önceki turda San Antonio Spurs'ü eleyerek finallere kaldı ve burada da oldukça iddialılardı.Bundan sonra bu tarihi takımı ya burda Oklahoma durduracaktı ya da finallerde Cleveland durduracaktı.Bu engelleri aşması durumunda Golden State rahatlıkla şampiyonluğa uzanacaktı.
Serinin ilk maçında Golden State'in üç yıldızı gayet iyi performans vermelerine rağmen takımın geri kalanından çok fazla skor katkısı alamadılar.Oklahoma'da ise yıldızlar bireysel olarak onlara çok üstünlük kuramasa da yan parçalar daha iyi katkı verdi ve bu takım oyunuyla Oklahoma 1-0 öne geçerek saha avantajını da almış oldu.İkinci maç bir Stephen Curry-Kevin Durant düellosu şeklinde geçti.Curry takımına 28 sayılık katkı verirken Durant ise 29 sayılık bir katkı verdi.Ancak Russell Westbrook'un etkisiz kalması ve Golden State'in diğer parçalarının çok daha fazla katkı vermesiyle Golden State maçı farklı kazandı ve skoru 1-1'e getirdi.Üçüncü maçta ise roller değişti.Golden State'te Curry ve Thompson hariç kimse olumlu bir katkı veremezken Durant ile Westbrook muazzam bir maç çıkardılar ve Oklahoma'yı rahat bir galibiyete taşıyarak skoru 2-1'e getirdiler.Dördüncü maçta da bu maçın benzeri bir senaryo yaşandı.Curry'nin yavaş yavaş sakatlığının etkilerini hissetmeye başladığı ve Klay Thompson'ın skorda takımı ayakta tutmaya çalıştığı Golden State karşısında Russell Westbrook önderliğinde diğer parçaları da işin içerisine sokan Oklahoma bu maçı da farklı bir şekilde kazanarak seriyi 3-1'e getirdi ve finallere kalabilmek için önlerinde sadece 1 maçları kaldı.Beşinci maçta bir kez daha iki takımın yıldızları müthiş performanslar sergilediler.Durant ve Westbrook'un toplam 71 sayısına karşılık Curry ve Thompson 58 sayıyla mücadele ettiler.Ancak bu sefer Marreese Speights ve Andrew Bogut gibi isimlerden iyi katkı almayı başaran Golden State,kendi evinde maçı kazanmayı başararak seriye tutundu ve skor 3-2'ye geldi.Altıncı maç yıllarca unutulmayacak maçların arasına adını yazdırdı ve "Game 6 Klay" efsanesinin ortaya çıkmasını sağlayan maç oldu.Kevin Durant ile Russell Westbrook'un verimli olmasa da skor anlamında fena bir iş yapmadığı günde Stephen Curry'nin de müthiş performansına rağmen öne çıkan isim Klay Thompson oldu.Golden State'in yıldızı 14/31 saha içi ve tamı tamına 11/18 üçlük isabetiyle rekor kırdığı maçı 41 sayıyla tamamladı ve seriyi yedinci maça taşıdı.Yedinci maçta ise sahneyi devralan isim Stephen Curry oldu.Curry,13/24 saha içi ve 7/12 üçlük isabetiyle 36 sayı kaydetti ve Oklahoma'nın skor opsiyonu üretmekte zorlandığı maçta rakibini mağlup ederek kulüp tarihinde 1946-47 ve 1947-48 sezonlarından sonra ilk kez art arda finale yükselme başarısını gösterdi.Ayrıca bir playoff serisinde 3-1'den geri gelerek tur atlayan 10. takım olmayı başardılar.
NBA finallerinde ise rakip geçen yıl da karşılaştıkları Cleveland Cavaliers'tı.Serinin ilk karşılaşmasına damga vuran fark iki takımın benchten aldığı skor katkısıydı.Golden State'in yıldızlarının pek etkili olamadığı maçta Shaun Livingston,Andre Igoudala ve Leandro Barbosa gibi isimlerden çok ekstra katkılar alan Golden State 45-10'luk tarihi bench sayısı farkı yakaladığı maçı kazanarak skoru 1-0'a getirdi.İkinci maçta Golden State,rakibini adeta sürklase etti.LeBron James'in 19,Kyrie Irving'in yalnızca 10 sayı kaydedebildiği maçta Draymond Green 28 sayıyla maçın en skoreri oldu ve Golden State maçı tam 33 sayı farkla kazanarak skoru 2-0'a getirdi.Üçüncü maçta seri Cleveland'a taşındı ve işler tersine döndü.Stephen Curry'nin 19,Klay Thompson'ın ise yalnızca 10 sayı kaydettiği maçta Cleveland'ın yıldızları müthiş bir skor performansı gösterdi ve maçı da 30 sayı farkla kazanarak skoru 2-1'e getirdiler.Dördüncü maç tam sağlıklı gözükmeyen Stephen Curry'nin seriye dönüş maçıydı."Şef" 11/25 saha içi ve 7/13 üçlükle mücadele ettiği karşılaşmayı 38 sayıyla tamamladı.Kyrie Irvıng ve LeBron James'in de skor olarak o kadar geride kalmadığını görsek de Golden State bir adım önde kaldı ve seride durumu 3-1'e getirerek hem ev sahibi avantajını aldı hem de şampiyonluktan sadece 1 galibiyet uzağa geldi.Bu galibiyet aynı zamanda Golden State'in bu sezon kazandığı toplamda 88. galibiyet oldu ve NBA rekorunu kırmış oldular.Bu maçın en önemli anlarından birisi ise son çeyrekte Draymond Green'le LeBron James arasındaki mücadelenin ardından Green'in,James'in kasıklarına bilinçli bir müdahelede bulunması ve maç sonunda lig yönetimi tarafından verilen karar doğrultusunda beşinci maçta Green'in oynaması izin verilmemesi oldu.Golden State'in kendi sahasında şampiyonluğu kazanmak için geldiği maçta Cleveland'ın yıldızları buna izin vermediler.Draymond Green'den yoksun mücadele eden Golden State'e karşı LeBron James ve Kyrie Irving,takımlarına kırk birer sayılık katkı yaptılar ve bu muazzam performansla seriyi Cleveland'a taşımayı başardılar.Altıncı maçta Cleveland'a taşınan seride Cavaliers,maça 31-11'lik bir üstünlükle başladı ve ardından da LeBron James'in 41 sayılık müthiş performansıyla seriyi son maça taşımayı başardı.Altıncı maç sırasında NBA tarihinde bir final serisinde atılan en fazla üçlük rekorunu kıran Stephen Curry,altıncı faulünü alıp oyun dışında kalınca o anlık öfkesiyle dişliğini tribünlere fırlattı ve teknik faul alarak kariyerinde ilk kez bir maçtan ihraç edildi.Bu ihraç da son 20 yılda NBA finallerinde yaşanan ilk olay oldu.Yedinci maçta oynayıp oynayamayacağına dair soru işaretleri oluşan Curry,bu olaydan 25.000 dolar para cezasıyla kurtuldu ve yedinci maçta sahaya çıkabildi.Ayrıca Steve Kerr de basın toplantısında hakemlerin Curry'e karşı ön yargılı olduğunu söyledi ve o da 25.000 dolar ceza aldı.Yedinci maç ise NBA tarihine geçen bir maç oldu.Birçok yedinci maçta olduğu gibi kalite olarak düşük geçen maçın sonu gerçekten çok epikti.Maçın 89-89 devam ettiği esnada fast break'e çıkan Golden State karşısında insanüstü bir blok yapan LeBron James,belki de tarihin en büyük bloklarından birisini yaparak takımının skorda geri düşmesini önledi.Ardından Kyrie Irving'in Stephen Curry karşısında geri çekilerek attığı üçlükle öne geçen Cleveland,maçı da 93-89'luk skorla kazandı ve tarihinde ilk kez şampiyonluğa ulaşmış oldu.Golden State tarafında ise normal sezon sonunda kırılan rekorlardan sonra bu serinin sonunda da olumsuz anlamda birçok rekor kırıldı.Golden State,NBA tarihinde aynı playofflarda 3-1'den geri gelen ve 3-1'den seri veren ilk takım olurken aynı zamanda finallerde 3-1'den seri veren ilk takım ve finallerin yedinci maçında kendi evinde kaybeden dördüncü takım oldu.Ayrıca normal sezonu 69 galibiyetin üzerinde bitirip şampiyon olamayan tek takım olurken normal sezon ve playofflardan aynı sayıda mağlubiyet alan NBA tarihindeki tek takım oldular.Yedinci maçtaki mağlubiyetle birlikte de Steve Kerr döneminde ilk kez üst üste 3 maç kaybetmiş oldular.Tüm bu rekorların,unutulmaz rakamların ve performansların ardından Golden State,şampiyonluğu kıl payı kaçırdı ve bu muhteşem sezonu şampiyonlukla kapatamamış oldu.Ancak başta Stephen Curry olmak üzere tüm takım halinde NBA tarihine geçen bir sezonu geride bıraktılar.
2016-2017 Tarihin En İyi Takımı(?)
2016 yazı NBA ve Golden State açısından dengelerin tamamen değiştiği bir dönem oldu.Oklahoma City Thunder'ın süperstarı Kevin Durant,serbest oyuncu statüsüne çıktıktan sonra takımından ayrılmaya ve bir önceki yıl onları konferans finallerinde eleyen Golden State Warriors'a katılmaya karar verdi.Kevin Durant'le 2 yıl 54 milyon dolarlık bir anlaşmaya varan Golden State takımda maaş boşluğu yaratmak adına Andrew Bogut'u Dallas Mavericks'e takaslarken serbest kalan Harrison Barnes,Festus Ezeli,Brandon Rush,Leandro Barbosa ve Marreese Speights gibi oyunculara da yeni kontrat önermeden takımdan yolladı.Takıma Kevin Durant'e ek olarak da David West,Zaza Pachulia ve Javala McGee gibi minimum kontratlı oyuncular dahil oldu.Bu hamlelerle birlikte bir önceki sezon birçok NBA rekoru kıran Golden State bu kadroyla birlikte ligin en büyük süper gücü konumuna geldi ve Stephen Curry,Kevin Durant,Klay Thompson ve Draymond Green'le adeta bir "Fantastik Dörtlü" kurdu.NBA draftlarından ise Damian Jones ve Patrick McCaw'ı kadroya kattılar.
Takım beklendiği gibi oldukça güçlü şekilde sezona girdi.Rekorlar da art arda gelmeye devam etti.7 Kasım'da New Orleans ile oynadıkları maçta Stephen Cury,13 üçlük isabeti kaydederek NBA tarihinde bir maçta en fazla üçlük atan oyuncu rekorunu kırmış oldu.Bu rekordan 1 ay sonra 5 Aralık'taki Indiana maçında 29 dakika sahada kalan Klay Thompson,rakip potaya 60 sayı bıraktı ve NBA tarihinde bir maçta 30 dakikanın alrında oynayarak 60 sayıya ulaşan ilk oyuncu oldu.Son çeyrekte hiç oyuna girmeyen Thompson biraz daha fazla süre alsa belki Kobe'nin 81'ini zorlayabilirdi.Golden State All-Star arasına kadar yine inanılmaz bir performans göstermeye ve rakiplerini teker teker mağlup etmeye devam etti.Ocak ayında Batı Konferansı'nda ayın oyuncusu ödülünü Stephen Curry ve Kevin Durant birlikte kazandılar.10 Şubat'taki Memphis karşılaşmasında Draymond Green 4 sayı,11 ribaunt,10 asist,10 top çalma ve 5 blokla mücadele etti ve NBA tarihinde 10 sayıya ulaşmadan triple-double yapan ilk oyuncu oldu.Quadruple-double yapmayı kaçıran Green,5x5 yapmayı da sadece 1 sayı ile kaçırdı.All-Star arasına 47-9'luk bir dereceyle giren Golden State takımında Stephen Curry ve Kevin Durant All-Star ilk beşine seçilirken Klay Thompson ve Draymond Green ise All-Star yedek beşine seçildi ve NBA tarihinde All-Star'a 4 oyuncu yollayan 8. takım oldular.Steve Kerr de kariyerinde2. kez NBA All-Star maçında koçluk görevini üstlenmiş oldu.2 Mart'ta Chicago Bulls'a kaybettikleri maçın ardından 146 maçlık arka arkaya kaybetmeme serileri bozulsa da bu sayı Utah Jazz'ın 95 maçlık rekorunu tarihe gömmüş oldu.Sezonun ikinci yarısında Kevin Durant'ten kötü haber alan Golden State,MCL sakatlığı sebebiyle oyuncusundan 20 maça yakın yararlanamasa da yaptıkları Matt Barnes hamlesiyle onun eksiğini biraz kapatmaya çalıştılar ama 7 maçta 5 mağlubiyet aldığı bir dönem yaşadılar.Fakat Kevin Durant sonrasında sağlıklı bir şekilde geri döndü ve Golden State,sezonu 67-15'lik dereceyle NBA birincisi olarak bitirdi ve bütün serilerde ev sahibi avantajını almış oldu.Bireysel ödüllere bakacak olursak Draymond Green,iki senedir ikinci olduğu "Yılın Savunmacısı" ödülünü ligin top çalma lideri olduğu sezonda kazanmayı başardı.Ayrıca yılın en iyi savunma beşine ve NBA'in en iyi üçüncü beşine seçilmeyi başardı.Stephen Curry ve Kevin Durant ise NBA'in en iyi ikinci beşine seçilmeyi başardılar.
NBA playofflarında ilk turdaki rakip Portland Trail Blazers'tı.Golden State'in yaptığı gibi "pace&space" oyun yapısını benimseyen Portland,Damian Lillard ve CJ McCollum gibi oyuncularla bu yapıyı yukarı taşımaya çalışıyordu.Fakat karşılarında yıllardır bu yapıyı şekillendirmiş ve geliştirmiş bir takım vardı.Golden State,benzer stillerin kapıştığı seride bu oyunu daha üst seviyede oynayan takımdı ve seriyi de rahat bir şekilde 4-0 kazanmayı başardı.Üstüne üstlük bunu Kevin Durant'in serinin ikinci ve üçüncü maçında baldır sakatlığı nedeniyle oynayamamasına rağmen başardılar.Bir sonraki turda rakip Utah Jazz'dı.Gordon Hayward'ın etrafında Rudy Gobert,Joe Ingles ve George Hill gibi oyuncularla daha savunma ağırlıklı bir takım oluşturan Utah,seri boyunca Golden State'in hücum gücüne pek karşılık veremedi.İlk maçın ardından George Hill'i de kaybettikten sonra hücumda daha da sıkıntılar yaşayan Utah,seride yalnızca bir maçta 100 sayının üstüne çıkabildi ve Golden State rakibini 4-0 eleyerek adını konferans finallerine yazdırdı.Kevin Durant üçüncü maçtaki 38 sayısıyla playoff kariyer rekoru kırarken dördüncü maçta Draymond Green 17 sayı,10 ribaunt ve 11 asistle triple-double yapmayı başardı.Konferans finallerindeki rakip sezonu Golden State'in ardından ikinci sırada tamamlayan Kawhi Leonard önderliğindeki San Antonio Spurs'tü.Serinin ilk maçının üçüncü çeyreğinde 76-55'lik San Antonio Spurs üstünlüğü devam ederken çoğu insanın bilinçli olduğunu düşündüğü bir şekilde Zaza Pachulia,Kawhi Leonard'ın şuta kalktığı esnada Leonard'ın sol ayağının altına ayağını soktu ve rakibinin bileğinin dönmesine neden oldu.Bu olayın ardından Kawhi Leonard maça devam edemedi ve daha sonrasında da seride bir daha forma giyemedi.Bu sakatlığın ardından Golden State,20 sayının üstüne çıkan farkı çevirmeyi başardı ve ilk maçı kazandı.Ardından Kawhi Leonard'ın yokluğunda büyük güç kaybeden San Antonio Spurs'e karşı 3 maçı da kazanan Golden State,seriyi 4-0 kazanarak adını NBA finallerine yazdırmış oldu.NBA finallerinde ise rakip geçtiğimiz 2 sezonda olduğu gibi Cleveland Cavaliers'tı.Bu eşleşmenin oluşmasıyla da birlikte NBA tarihinde ilk kez üst üste 3 sezon aynı iki takım finallerde karşı karşıya gelmiş oldu.İlk maçta LeBron ve Kyrie'nin direnmesine rağmen takımın geri kalanından Kevin Love hariç pek katkı bulamayan Cleveland karşısında Kevin Durant ve Stephen Curry'nin müthiş oyunlarıyla ve takımın daha fazla destek vermesiyle Golden State,ilk maçı kazanıp seride 1-0 öne geçti.İkinci maç bir kez daha Cleveland'ın büyük üçlüsü LeBron James,Kyrie Irving ve Kevin Love iyi performanslar gösterseler de bu performansların bir benzerini Kevin Durant,Stephen Curry ve Klay Thompson gösterdi.Ancak yine yan parçalarından daha fazla skor katkısı almayı başaran Golden State,iç saha avantajını korumayı başardı ve skoru 2-0'a getirdi.Cleveland'daki ilk karşılaşmada Kyrie Irving ve LeBron James toplamda 77 sayı kaydetseler de Kevin Durant,Stephen Curry ve Klay Thompson üçlüsü toplamda 87 sayı attı.Cleveland bu sefer yan parçalarından daha iyi karkı alsa da bu yetmedi ve Golden State bu yakın maçı da kazanarak seride durumu 3-0'a taşıyarak yeni bir rekorun da sahibi oldu.Playofflarda art arda 15 maç kazanmayı başaran ekip sadece NBA tarihinin değil bütün Amerikan sporları tarihinin en uzun serisini yakalamayı başardı.Fakat bu seri dördüncü maçta bozulmuş oldu.16-0 gibi ulaşılması imkansız gözüken bir rekor için sahaya çıkan Golden State karşısında Cleveland Cavaliers,takım halinde inanılmaz bir üç sayı isabetiyle mücadele etti ve Kevin Durant haricindeki diğer isimlerin suskun kaldığı Golden State karşısında galibiyeti almayı başararak rekorun önüne geçmiş oldular.Beşinci maçta seri Golden State'in sahasına geri döndü ve takımlar müthiş bir hücum performansı gösterdiler.Playofflarda ve özellikle NBA finallerinde pek ulaşılmaya sayılara ulaşan ekiplerde LeBron James'in skoru sürüklemesine Kevin Durant ve Stephen Curry ile cevap veren Golden State,Kyrie Irving ve JR Smith gibi oyuncuların da katkı vermesine rağmen rakibini alt etmeyi başardı ve geçtiğimiz sezon yaşadığı hayal kırıklığının ardından yaptığı Kevin Durant hamlesiyle rakibini 4-1'le geçerek son 3 yılda 2. kez kulüp tarihinde de 5. kez NBA şampiyonluğuna ulaşmış oldu.16-1'lik toplam playoff skoruyla 2000-01 Los Angeles Lakers'ın 15-1'lik serisini geride bırakan Golden State ulaşılması güç bir başarıya imza attı.Serinin MVP'si ise bu sezon başında takıma katılan Kevin Durant seçildi.Ayrıca bugün hâlâ birçok otorite tarafından Kevin Durant,Stephen Curry,Klay Thompson,Draymond Green,Andre Igoudala,Zaza Pachulia,Shaun Livingston,David West,Matt Barnes ve Javale McGee'den oluşan 2016-17 Golden State Warriors kadrosu tarihin en iyi takımı olarak kabul edilir.
2017-2018 Hanedanın Kabulü
Golden State Warriors için 2017 yazı çekirdeği koruma yazı oldu.Stephen Curry ile 5 yıl 201 milyon dolarlık maksimum kontrat imzalayan Golden State,Kevin Durant ile de halihazırda 1 sene kontratı olmasına rağmen son senesi oyuncu opsiyonlu olan 2 yıllık 53 milyon dolarlık bir anlaşma yaptı.Andre Igoudala ve Shaun Livingston ile üçer senelik anlaşma yapan takım David West,Zaza Pachulia ve Javale McGee gibi isimleri de takıma minimum kontratlarla geri getirdi.Serbest oyuncu piyasasından da Nick Young takıma katıldı.NBA draftlarından ise Jorden Bell'i kadroya kattılar.
Sezonun ilk yarısını oldukça iyi geçiren takımda Stephen Curry,4 Aralık'taki New Orleans maçında sağ bileğini burkarak 11 maçta forma giyemedi.Ancak Golden State,bu maçlarda sadece 2 mağlubiyet aldı ve nasıl bir süper güç olduğunu gösterdi.Üstüne üstlük bu 11 maçın beşinde Draymond Green de forma giymemişti.Bu süreçte zaman zaman Kevin Durant ve Klay Thompson'ın da oynamadığı maçları görsek de takım All-Star arasına 44-14'lük dereceyle gelmeyi başardı ve değişen All-Star formatında Stephen Curry,takım kaptanı olarak kendi takımını kendisi kurma şansını elde etti.Kevin Durant ilk beş oyuncuları havuzunda kendine yer bulurken Draymond Green ve Klay Thompson ise yedek havuzunda kendilerine yer buldular.Stephen Curry,Kevin Durant'i LeBron James'in takımına kaptırırken Klay Thompson ile Draymond Green'i kendi takıma çekmeyi başardı.Maçı kazanan takım ise LeBron'un takımı oldu.Sezonun devamı ise takım adına inişli çıkışlı oldu.All-Star arasından sonra Golden State ilk 7 maçını kazanmayı başardı.Fakat bu maçların sonuncusu olan Boston Celtics maçında Stephen Curry ayağından ciddi bir sakatlık yaşadı ve sezonu kapattı.Curry'nin sakatlığından sonraki 10 maçında Kevin Durant'in kaburga,Klay Thompson'ın da sağ el baş parmağı sakatlığıyla oynamadığı bir dönemde 7 mağlubiyet yaşayan Golden State,ardından 3 maç kazanmayı başardı.Takım playofflar öncesindeki son 4 maçında 3 mağlubiyet aldı ve toplamda 58-24'lük dereceye ulaşarak Batı Konferansı'nı MVP James Harden'ın takımı Houston Rockets'ın ardında ikinci,ligi ise Toronto Raptors'ın ardından üçüncü sırada bitirdiler.Kevin Durant NBA'in en iyi beşine seçilirken Stephen Curry ise sadece 51 maç oynadığı sezonda NBA'in en iyi üçüncü beşine seçildi.Draymond Green ise NBA'in en iyi savunma ikinci beşine seçildi.Sakatlıklar nedeniyle takım bir türlü istediği ritme ulaşamasa da playofflara hâlâ en büyük favori olarak giriyorlardı.
Playoffların ilk turunda rakip San Antonio Spurs oldu.Bütün sezon quadriceps sakatlığı nedeniyle forma giyemeyen Kawhi Leonard'sız San Antonio Spurs'ün Golden State karşısındaki şansı oldukça düşüktü.Stephen Curry'nin de sakat olması ve bütün seriyi kaçıracak olması onlara ufak bir umut ışığı olsa da sağlıklı bir Kevin Durant'le beraber Golden State,bu serinin büyük favorisiydi.LaMarcus Aldridge ve Manu Ginobili gibi oyuncularla ayakta kalmaya çalışan San Antonio karşısında Kevin Durant ve Klay Thompson'ın yüksek skor performansları Golden State Warriors için çözüm oldu ve takımda Durant dışında kimsenin gününde olmadığı dördüncü maç haricinde Golden State tüm maçları kazandı ve 4-1'lik skorla adını bir üst tura yazdırdı.San Antonio Spurs efsanesi Manu Ginobili de bu serinin ardından emekliye ayrıldı.Bir sonraki turda Golden State'in rakibi bir önceki turda Portland Trail Blazers'ı süpüren ve oldukça formda olan New Orleans Pelicans'tı.Golden State'in sahasında oynanan ilk maçta tecrübeli Golden State,buraları henüz çok fazla deneyimlememiş New Orleans karşısında net bir galibiyet aldı ve 1-0 öne geçti.İkinci maç Stephen Curry'nin sahalara geri dönüş maçıydı.New Orleans bu maç daha iyi gözüktü ve Anthony Davis,Jrue Holiday ve Rajon Rondo gibi isimler iyi skor üreterek Golden State'e kafa tutmayı başardı.Ancak Curry'nin de benchten gelmesiyle bench skorlarında anormal bir farklılık oluşturan Golden State,ilk beş skorlarında New Orleans üstün olmasına rağmen bu yakın maçı kazandı ve 2-0 öne geçti.Kendi sahasında oynadığı üçüncü maçta daha özgüvenli gözüken New Orleans,rakibinin 9/31 üçlük attığı ve sadece 22 asist yaptığı maçta 14/31 üçlük isabeti ve 36 asistlik performansıyla maçı kazanmayı başardı.Bu maçtaki en ilginç istatistik ise New Orleans Pelicans'ın guardı Rajon Rondo'nun maçı 4 sayı,10 ribaunt ve 21 asistle tamamlaması oldu.Sonraki iki maçta ise Anthony Davis ve Jrue Holiday iyi performanslar gösterseler de Golden State,rakibinin diğer oyuncularını yavaşlatmayı başardı ve 4-1'lik skorla konferans finallerine yükselmeyi başardı.Konferans finallerinde ise rakip ligi onların üstünde bitiren Houston Rockets'tı ve son yılların en heyecanlı serilerinden birisi bizleri bekliyordu.
Uzun bir sürenin ardından ev sahibi avantajına sahip olmadığı bir seriye çıkan Golden State,deplasmandaki ilk maçta James Harden ve Chris Paul'e karşı çok iyi bir performans ortaya koydu.James Harden ve Chris Paul'ün toplamda 64 sayıyla mücadele ettiği karşılaşmada Kevin Durant ve Klay Thompson toplamda 65 sayı üretmeyi başardılar.Bu oyuncuları çıkarttığımız denklemde de Golden State,özellikle Curry faktörüyle daha ağır basan taraf oldu ve maçı kazanarak saha avantajını almış oldu.İkinci maçta ise daha derli toplu bir Houston vardı.Harden ve Paul'ün daha az skor ürettiği maçta Houston,diğer opsiyonları daha rahat devreye soktu ve Kevin Durant'in skoru tek başına sürüklemesi Golden State'e yeterli olmadı.Üçüncü maçta seri Golden State'in sahasına döndü ve müthiş bir dominasyon izledik.Houston'ın hücumda hiçbir opsiyonu devreye sokamamasına karşın Golden State oldukça rahat hücum etti ve Houston'ın hiçbir şey yapmasına izin vermeyerek 40 sayılık farkla seriyi 2-1'e getirdi.Böylece "Hampton Five" denilen Curry,Thompson,Igoudala,Durant ve Green beşlisinin neler yapabileceğine hep beraber şahit olmuş olduk.Ancak bu beşi bu seride bir daha izleyemedik.Çünkü Andre Igoudala bu maçta sağ dizinden sakatlandı ve bu seride bir daha forma giyemedi.Dördüncü maç ise oldukça yoğun geçti.James Harden ve Chris Paul toplamda 57 sayı üretirken Kevin Durant ve Stephen Curry toplamda 55 sayı ürettiler.Rotasyonu 7 kişiye indiren Houston karşısında 9 kişilik rotasyonla mücadele eden Golden State,Andre Igoudala'nın da yokluğunda Jordan Bell,Nick Young ve Quinn Cook gibi oyunculardan katkı alamadı ve saha avantajını Houston'a vermiş oldu.Beşinci maçta bir kez daha benzer bir senaryoyu izledik.Golden State,4 yıldızının dışındaki hiçbir oyuncudan düzgün bir skor katkısı alamazken Houston'da sahaya çıkan 7 oyuncu 6 ila 24 sayı arasında sayı üretti ve takımın en skoreri de 24 sayıyla Eric Gordon'dı.Kevin Durant'in 29 sayıyla en skorer olduğu maçta Eric Gordon,Chris Paul ve James Harden'ın skor katkısıyla maçı kazanmayı başaran Houston Rockets,durumu 3-2'ye getirdi ve son şampiyonu elemekten 1 galibiyet uzakta bir konuma geldi.Ancak Houston Rockets için en kötü haber bu maçta geldi.Chris Paul,maçın sonlarında sol dizinden sakatlık yaşadı ve serinin geri kalanında forma giyemedi.Altıncı maçta Golden State,Chris Paul'ün yokluğunda rakibinin oyununu oldukça kısıtlarken Klay Thompson 9/14 üçlükle 35 sayılık bir performans göstererek maçın en skoreri oldu ve Golden State,seriyi son maça taşımayı başardı.Yedinci maç kendisi sahasında oynayan Houston için adeta kabus gibi geçti.Adeta elleri tutulan Houston oyuncuları maç boyunca sadece 7/44 üçlük attılar ve bir ara 27 üçlük arka arkaya kaçırdılar.Yine de Clint Capela ve PJ Tucker gibi isimlerin skor katkılarıyla maçı önde götürmeyi başarsalar da bu kadar üçlük kaçıran bir takıma karşı Golden State yıldızları fark yaratmayı başardılar ve elenmenin kıyısına geldikleri seriyi deplasmandaki yedinci maçta kazanmayı başararak üst üste dördüncü sezonda NBA finallerine yükselmeyi başardılar.Houston cephesinde ise beşinci maçta Chris Paul'ün sakatlanması ve son maçta kaçan üçlüklerin büyük bir hüznü vardı.
NBA finallerinde rakip geçtiğimiz 3 yılda olduğu gibi bir kez daha Cleveland Cavaliers'tı.Bu seriyle birlikte NBA tarihinde ilk kez iki takım üst üste 4 sezon NBA finallerinde karşılaşmış oldular.Önceki sezonlardan farklı olarak Cleveland'da Kyrie Irving takımdan ayrıldı ve LeBron James takımını tek başına sırtlamak durumunda kaldı.Ayrıca Cleveland kadrosunda milli basketbolcumuz Cedi Osman da vardı.Serinin ilk maçı çoğu seride olmayacak bir şekilde bu serinin kader maçı oldu.LeBron James'in inanılmaz bir performansla bütün Golden State yıldızlarına kafa tuttuğu karşılaşmada skor 107-106 Golden State lehineyken pota altına doğru topsuz koşu yapan George Hill,LeBron James'in pasıyla topla buluşmak üzereyken Klay Thompson tarafından çekildi ve 4.7 saniye kala Cleveland 2 atış kazandı.George Hill bu iki atıştan ilkini attıktan sonra ikinciyi kaçırdı.Ancak JR Smith müthiş bir ribauntla topa sahip oldu ve takımına kaçan serbest atıştan sonra bir kez daha maçı kazanma fırsatı getirdi.Ancak Smith sonradan anlaşıldığı üzere skorda önde olduklarını düşündü ve topu dışarıya doğru sürerek süreyi eritmeye çalıştı.Fakat o anda skor berabereydi ve kimse Smith'in ne yaptığını anlamadı.Daha sonrasında uzatmalarda takım halinde tamamen dağılan Cleveland maçı kaybetti ve Golden State,seride 1-0 öne geçmiş oldu.LeBron James maçı 51 sayı,8 ribaunt ve 8 asistle tamamlarken JR Smith,yaptığı bu büyük hatayla bu performansı çöpe atmış oldu.Biz basketbolseverlere de yıllarca unutulmayacak bir an bırakmış oldular.
İkinci maç ise ilk maça göre daha tek taraflı geçti.LeBron'un ilk maç kadar skor üretemediği Cleveland'da Kevin Love ve George Hill devreye girseler de Stephen Curry,9/17 üçlükle 33 sayı kaydederek takımı sırtladı ve Durant ile Thompson'ın da katkılarıyla skoru 2-0'a getirip ev sahibi avantajını korumuş oldular.Cleveland'daki ilk maçta bir Kevin Durant resitali izledik.Yıldız oyuncu 15/23 saha içi ve 6/9 üçlük isabetiyle 43 sayı,13 ribaunt ve 7 asistlik muazzam bir performans ortaya koyarak takımını galibiyete taşıdı.Cleveland'da LeBron James'in 33 sayı,10 ribaunt ve 11 asistlik triple-double performansı galibiyet için yeterli olmadı.Dördüncü maçta ise Golden State,ipi çekmeyi başardı.LeBron James'in ilk 3 maç kadar etkili olamadığı mücadelede Stephen Curry 37 sayıyla mücadele ederken Kevin Durant ise 20 sayı,12 ribaunt ve 10 asistle triple-double yaptı ve takımını şampiyonluğa uzandırdı.Bu sonuçla beraber 2007 finallerinde beri ilk kez bir takım rakibini süpürmüş oldu.Bu dominant performansla yeni takımındaki ikinci sezonunda da şampiyonluğa ulaşmayı başaran Durant,finallerin en değerli oyuncusu ödülünü üst üste ikinci kez kazanarak müthiş bir başarıya imza attı.Böylelikle Golden State son 4 sezonda 3. şampiyonluğa ulaşırken toplamda da altıncı şampiyonluğunu kazanmış oldu.Bu zaferin ardından da tüm dünyada herkes artık Golden State'in gerçek bir hanedan olduğunu kabullenmiş oldu.
2018-2019 Sakatlıklar ve Bir Devrin Sonu
2018 yazı Golden State Warriors açısından oldukça hareketli geçti.Aşil tendonu sakatlığından dönmeye hazırlanan DeMarcus Cousins,ligdeki hiçbir takımdan istediği yüklü kontratı alamayınca şampiyonluğa oynayabileceği bir takımda midlevel exception kontrat ile oynamayı kabul etti.Bu süreçte Golden State ile de görüşen 4 kez All-Star seçilmiş yıldız oyuncu 1 yıllık 5.3 milyon dolarlık anlaşmayı kabul etti ve Golden State Warriors'a katıldı.Geçtiğimiz sezonu aşil tendonu sakatlığını yaşamadan önce All-Star ilk beşine seçilecek kadar iyi geçiren Cousins,böylelikle son 2 sezonun şampiyonu Golden State'in gücüne güç katmış oldu.Bu hamleyle de birlikte Golden State,NBA tarihinde kadrosunda bir önceki sezon All-Star seçilmiş 5 oyuncu bulunduran altıncı takım olurken 1976 Boston Celtics'ten bu yana da bunu yapan ilk takım oldular.Cousins dışında eski oyuncusu Andrew Bogut'u da kadrosuna katan Golden State,Jonas Jerebko ve Alphonso McKinnie gibi parçaları da takımına ekledi.Son 2 şampiyonlukta takıma çok fayda sağlayan David West emekli olurken Javale McGee,Zaza Pachulia,Nick Young ve Patrick McCaw gibi isimler de takımdan ayrıldı.NBA draftlatından ise Jacob Evans takıma katıldı.
Golden State sezona çok hızlı başladı ve ilk 11 maçta sadece 1 maç kaybetti.Bu süreçte 29 Ekim günü deplasmanda Chicago Bulls ile oynadıkları karşılaşmada Klay Thompson tam 14 üçlük isabeti kaydetti ve 13 ile takım arkadaşı Stephen Curry'e ait olan bir maçta en fazla üçlük atan oyuncu rekorunu kırmış oldu.8 Kasım günü Milwaukee ile oynadıkları maçta kasık sakatlığı yaşayan Stephen Curry takımını 11 maç yalnız bıraktı ve bu süreçte Golden State,Steve Kerr döneminde ilk kez 4 maç üst üste kaybetti.Bu süreçte de uzatmalarda kaybedilen Los Angeles Clippers karşılaşmasında Draymond Green,sonradan anlaşıldığı üzere sezon sonu kontratında oyuncu opsiyonuna giren Kevin Durant'in kendini zorlamadığını düşünerek onunla hararetli bir tartışmaya girdi ve bu olay "Takım dağılıyor mu?" sorusunu gündeme getirdi.Daha sonraki süreçte Green de ayak parmağından bir sakatlık yaşadı ve Cousins ile Curry'nin olmadığı süreçte 1 ay forma giyemedi.Sıkıntılı geçen bu sürecin ardından sahalara geri dönen Curry ve Green ile beraber Golden State biraz inişli çıkışlı bir performans gösterse de Ocak ayında DeMarcus Cousins'ın da sahaya dönmesiyle toparlandı ve 11 maçlık bir galibiyet serisi yakaladı.All-Star arasına da 41-16'lık dereceyle girdi.Stephen Curry ve Kevin Durant,gösterdikleri performanslarla All-Star ilk beş havuzuna seçilirken Klay Thompson ise yedek havuzuna seçildi.Stephen Curry,Giannis Antetokounmpo'nun takımına seçilirken Kevin Durant ile Klay Thompson,LeBron James'in takımına seçildi.LeBron'un takımı maçı 178-164 kazanırken Kevin Durant kariyerinde ikinci kez All-Star maçının en değerli oyuncusu seçildi.Warriors formasıyla bunu başaran da dördüncü oyuncu oldu.Sezonun devamında inişli çıkışlı bir performans göstermeye devam eden Golden State,yine de sezonun son maçını kaybetmeden önce 6 maçlık bir galibiyet serisi yakaladı ve her ne kadar pek istikrar gösteremedikleri bir sezon olsa da 57-25'lik dereceyle Batı Konferansı'nı birinci bitirdiler.Ligde ise Milwaukee Bucks ve Toronto Raptors'ın ardından üçüncü sırada kaldılar.Stephen Curry NBA'in en iyi beşine seçilirken Kevin Durant ise NBA'in en iyi ikinci beşine seçildi.Draymond Green ve Klay Thompson ise NBA'in en iyi ikinci savunma beşinde kendilerine yer buldular.Takım sezon içinde tartışmalar yaşasa da hâlâ playofflar başlarken ligin bir numaralı şampiyonluk adayı olarak gözüküyordu.LeBron James'in de Los Angeles Lakers'la anlaşması ve ilk sezonunda yaşadığı sıkıntıların ardından playofflara kalamaması Golden State'in son yıllarda takıldığı tek engelin de onların karşısına çıkmayacağı anlamına geliyordu.
Playoffların ilk turunda rakip Los Angeles Clippers'tı.2012-13 sezonunda da ilk turda karşı karşıya gelen takımlar arasında bugünle o günler arasında çok fark vardı ve kimse Clippers'ın Golden State'le rekabete girmesini beklemiyordu.Zaten sezon ortasında en büyük yıldızı Tobias Harris'i de takasla Philadelphia'ya yollayan Clippers'ın Patrick Beverley,Lou Williams ve Montrezl Harrell gibi isimlerle çaylak Shai-Gilgeous Alexander'la da birlikte iyi bir sezon geçirse de Golden State,onlar için devrilemez bir rakipti.Nitekim ilk maçta benchten gelen Lou Williams ve Montrezl Harrell'dan çok iyi katkı alan Clippers,Stephen Curry'nin 38 sayılık muhteşem oyununa ayak uyduramadı ve seride 1-0 geriye düştü.İkinci maç ise tarihe geçen bir maç oldu.Devre arasına 23 sayı farkla önde giren Golden State,üçüncü çeyrekte farkı 31 sayıya kadar çıkartmıştı.Ancak o dakikadan itibaren Lou Williams'ın liderliğinde muazzam bir geri dönüşe başlayan Clippers,rakibini 135-131 mağlup etti ve NBA playoffları tarihinde en büyük farktan maç çeviren takım olmayı başardı.Bu maçın başında DeMarcus Cousins'ın sol quadricepsini yırtması ve süresiz kadro dışı kalması Golden State için mağlubiyetin yanında bir başka problem oldu.Sonraki iki maç ise Clippers pek istediğini bulamadı.Kendi sahasında oynayan ekip Kevin Durant'in akılalmaz performanslarına karşı koyamadı ve seride 3-1 geriye düştü.Beşinci maça gelinirken Golden State'in seriyi kendi evinde daha fazla uzatmayacağı ve turu geçeceği düşünülüyordu.Ancak Clippers,Kevin Durant'ın 45 sayı attığı maçta Lou Williams'ın önderliğinde birçok parçasından skor katkısı bulmayı başardı ve sürpriz bir şekilde seriyi 3-2'ye getirdi.Altıncı maçta ise Kevin Durant,kariyerinin en iyi performanslarından birisini gösterdiği seriye 50 sayılık bir maçla noktayı koydu ve Golden State 4-2'lik skorla turladı.Bir sonraki turda rakip bir önceki sezon konferans finallerinde son anda elemeyi başardıkları Houston Rockets'tı.Serinin ilk karşılaşmasında müthiş bir James Harden-Kevin Durant düellosu izledik.İkilinin otuz beşer sayı kaydettiği mücadelede Houston adına Eric Gordon ve Chris Paul'ün de iyi katkılar vermesine rağmen Golden State maçı kıl payı farkla kazandı ve 1-0 öne geçti.İkinci maçta da aynı senaryo karşımıza çıktı.Bu kez iki yıldız oyuncu takımlarına yirmi dokuzar sayılık katkı yaparken Golden State'te "Splash Brothers",iyi performanslarıyla yine yakın geçen maçı takımlarına getirmeyi başardılar.Houston'daki üçüncü maçta Harden-Durant düellosu ayrı bir seviyeye çıktı.Oklahoma'dan eski takım arkadaşı olan iki süperstar takımları adına inanılmaz bir performans sergilediler.Kevin Durant 46 sayıyla mücadele ederken James Harden ise takımına 41 sayılık bir katkı verdi.Ancak Curry ve Thompson'ın verimsiz olduğu günde Eric Gordon'dan 30 sayılık bir katkı alan Houston seride durumu 2-1'e getirdi.Dördüncü maçta Harden-Durant düellosuna Stephen Curry de dahil oldu.Harden'ın 38 sayıyla mücadele ettiği maçta Durant 34,Curry ise 30 sayılık bir performans gösterdi.Ancak 8/33 üçlük isabetiyle mücadele ettiği maçta Golden State,özellikle bench oyuncularından hiç katkı alamadı ve Houston,17/50 üçlük attığı maçta skoru 2-2'ye taşıdı.Beşinci maç hem serinin hem de ligin kaderinin değiştiği bir maç oldu.Golden State,oldukça üstün ilerlediği karşılaşmada skoru sadece Durant üzerinde toplamadan takıma dağıtmayı başarmıştı ve maçı rahat bir şekilde götürüyordu.Ancak üçüncü çeyrekte James Harden maçın kontrolünü ele aldı ve farkı azaltmaya başladı.Bu esnada da Golden State'e hiç beklemediği bir kötü haber geldi.Kevin Durant rakibiyle temasının olmadığı bir pozisyonda sakatlandı ve maça devam edemedi.Sağ baldırında bir gerilme yaşayan Durant'in maçtan sonra bu playofflarda bir daha forma giymesinin çok zor olduğu belirtildi.Kariyerinin en iyi playofflarından birisini yaşayan Durant için bu oldukça kötü bir haberdi.Ancak Golden State,Durant'in yokluğuna rağmen "Splash Brothers''ın önderliğinde maçı kazanmayı başardı ve ev sahibi avantajını korumuş oldu.Altıncı maç Golden State'in takım halindeki gücünü gösterdiği bir maç oldu."Splash Brothers"ın toplam 60 sayıyla mücadele ettiği karşılaşmada Harden ve Paul buna 62 sayıyla karşılık verse de Golden State benchi rakibine büyük bir üstünlük kurmayı başardı ve bu sayede Golden State,konferans finallerine adını yazdırmayı başardı.Konferans finallerinde ise rakip bir önceki seride Denver Nuggets ile müthiş bir mücadeleye giren Portland Trail Blazers oldu.Golden State açısından Kevin Durant ve DeMarcus Cousins'ın yokluğuna rağmen beklenenden çok daha rahat bir seri oldu.3 sene önce de playofflarda karşı karşıya gelen iki takım arasında oyuncu isimleri olarak pek bir fark bulunmazken Stephen Curry,Kevin Durant'in yokluğunda bu seriyi sürükleyen isim oldu."Şef" 36.5 sayı ortalamayla oynadığı seride kısa savunmasında çok problem yaşayan Portland'ı darmadağın etti ve Lillard'la McCollum'un biraz sönük kaldığı seride Golden State,4-0'la tur atlayarak beşinci sezon art arda NBA finallerine yükseldi ve 1960lardaki efsane Boston takımından sonra bunu başaran ikinci takım oldu.
NBA finallerinde ise rakip müthiş bir playoff geçiren Kawhi Leonard ve Toronto Raptors'tı.Seride ev sahibi avantajı Toronto'daydı ve Toronto seyircisi kulüp tarihinin ilk finallerinde takımlarına büyük bir destek verdiler.Serinin ilk karşılaşmasında Golden State,"Splash Brothers" haricinde Toronto savunmasına karşı hiç skor opsiyonu üretemedi ve Pascal Siakam'ın müthiş oyunu Toronto'ya galibiyeti getirdi.İkinci maçta Golden State bu kez Curry ve Thompson haricinde Green ve sakatlıktan dönen Cousins'tan da skor katkısı bulmayı başardı.Toronto'da Kawhi Leonard haricindeki diğer oyuncuların etkisiz kalmasıyla da Golden State,maçı kazanmayı başardı ve seride durumu 1-1'e getirerek ev sahibi avantajını da almış oldu.Üçüncü maçta işler bir kez daha tersine döndü.Stephen Curry'nin 47 sayıyla playoff kariyer rekoru kırdığı karşılaşmada Golden State'in geri kalan oyuncuları Klay Thompson'ın da hamstring sakatlığı nedeniyle oynamamasıyla takımlarına önemli bir katkı veremezken Toronto Raptors,5 oyuncusunun 17 sayının üstüne çıktığı maçı kazanmayı başardı ve durumu 2-1'e getirerek ev sahibi avantajını geri almış oldu.Dördüncü maç Golden State'in müthiş Toronto savunmasına karşı bir kez daha sıkıntı yaşadığı bir maç oldu."Splash Brothers"ın 55 sayıyla mücadele ettiği karşılaşmada Golden State adına diğer parçalar çok kısıtlı katkılar verdiler ve Kawhi Leonard'ın 36 sayılık büyük performansıyla Toronto,seride 3-1 öne geçti ve tarihlerinde çıktıkları ilk finalde şampiyonlukla aralarında sadece 1 galibiyet kalmıştı.Beşinci maçın öncesinde Kevin Durant'in kendisini daha iyi hissettiği ve sakatlığının nüksetme ihtimali olması rağmen sahaya çıkacağı haberleri geldi.Şampiyonluğu kaybetmesine 1 maç kalan Golden State için bu müthiş bir haberdi.Bu hareket sakatlanana kadar harika bir playoff geçiren Durant'in,Golden State'in 3-1'den dönüp şampiyonluğu alması için müthiş bir fedakarlık yaptığının bir göstergesiydi.Maça ilk beş başlayan Durant adeta hiç sakatlanmamış gibiydi ve daha ilk çeyrekten 11 sayıya ulaşmıştı.İkinci çeyrekte ise o kimsenin gözünün önünden gitmeyen an yaşandı.Durant sağ çaprazda Serge Ibaka'yı karşısına almıştı.Ona doğru yüklendiği esnada da topu elinden düşürdü ve sol bacağının üstünde sekerek kendisini yere bıraktı.Ardından soyunma odasına giden Durant'in yapılan tetkiklerden sonra aşil tendonunun koptuğu ve oldukça uzun bir süre forma giyemeyeceği açıklandı.Bu olayın ardından Golden State'in maçtan tamamen kopması beklenirken takım aksine maça daha da asılmaya başladı.Özellikle DeMarcus Cousins'tan aldığı ekstra katkıyla maçta kalan Golden State takım halinde müthiş üçlük sokarak maç sonunda geri düştüğü periyottaki Curry ve Thompson performanslarıyla galibiyete uzanmayı başardı ve seriyi bir kez daha Oakland'a götürme şansını yakaladı.Altıncı maçta oldukça yakın bir mücadeleyle başladı.Maç boyunca fark neredeyse hiç çift haneye çıkmazken iki takım da önceki beş maçta birbirlerini çözmeleriyle beraber oldukça yakın bir mücadelenin içine girdiler.Ancak maçın üçüncü çeyreğinde Golden State adına seriyi bitiren bir an yaşandı ve ondan sonra Golden State daha fazla toparlanamadı.Maçın en skorer oyuncusu olan Klay Thompson,takımının hızlı hücumunu smaçla tamamlamaya doğru giderken smacı Danny Green tarafından sert bir şekilde engellendi ve Klay Thompson ayaklarını zemine istediği gibi basamadı.Bütün vücudunun ağırlığıyla sol ayağının üstüne düşen Thompson acı içinde yerde kaldı ve dizini tutarak sahayı terk etti.Daha sonradan açıklandığı üzere Thompson,diz çapraz bağlarını kopartmıştı ve bu sakatlık onu uzun bir süre sahalardan uzak tutacaktı.Soyunma odasına gittikten sonra sakat sakat sahaya gelip serbest atışları kullanması da oldukça yürekli bir hareketti.Bu olaydan sonra maçtaki hafif üstünlüğünü rakibine kaybeden Golden State,inanılmaz bir maç sonunun ardından Stephen Curry'nin üçlüğünden yararlanamayınca kazanan Toronto oldu.
Yazın yapılan hamlelerle sona eren dönemle birlikte Golden State 5 sezon art arda finale çıktığı zirve dönemini 3 şampiyonlukla kapatmayı başardı.Onlarca NBA ve kulüp rekoru kırıldı.Uzun yıllar hafızalardan çıkmayacak anlarıyla birlikte Golden State Warriors hanedanı tarihe adını altın harflerle yazdırmış oldu.Bu 5 yıllık dönemde Stephen Curry,Kevin Durant,Klay Thompson,Draymond Green,Harrison Barnes,DeMarcus Cousins,Andre Igoudala ve Shaun Livingston gibi oyuncuları kadrosunda bulunduran takım NBA tarihinde eşine az rastlanan bir dominasyon kurmayı başardı.Dominasyon kuran her takım veya sporcuda olduğu gibi Golden State'in sevenleri kadar sevmeyenleri de oldu ancak herkes bu takımın basketbol oyununu en üst seviyede oynayan takım olduğu konusunda hep hemfikir oldu.
2019-2021 Gerileme Dönemi
2019 yazı bütün NBA'in şeklini çok fazla değiştiren bir yaz oldu.Bu değişimlerden en çok etkilenen takımlardan birisi de Golden State Warriors'tı.Takım öncelikle California,Oakland'daki Oracle Arena'dan San Francisco'daki Chase Center'a taşındı ve 1970-71 senesinden bu yana ilk kez San Francisco'ya geri döndü.Takımın en büyük 2 yıldızından bir tanesi olan Kevin Durant kontratındaki oyuncu opsiyonunu kullanmayıp serbest kaldı.Durant hemen ardından da sign-and-trade yöntemiyle Brooklyn Nets'in yolunu tuttu.Bu takas karşılığında da Golden State,Brooklyn'den geçtiğimiz sene All-Star seçilen guard D'Angelo Russell'ı kadroya kattı.Onun dışında Russell takasıyla maaş boşluğunda hiç yeri kalmayan Golden State,Andre Igoudala'yı Memphis'e üstüne bir draft hakkı da vererek takas etti.DeMarcus Cousins,Jordan Bell ve Jonas Jerebko gibi oyuncularla da sözleşme yenilenmedi.Ayrıca takımın veteran guardı Shaun Livingston da basketbolu bırakarak emekliliğe ayrıldı.Takım asıl hamlelerini ise iç transferde yaptı.Halihazırda çapraz bağları kopuk olan Klay Thompson'la 5 sene 190 milyon dolarlık bir uzatma konusunda anlaşan Golden State,Draymond Green'le de 4 sene 100 milyon dolarlık bir anlaşmaya vardı.Ayrıca takımın birinci uzunu Kevon Looney'le de 3 sene 15 milyon dolarlık bir anlaşma imzaladılar.Serbest oyuncu piyasasından da Willie Cauley-Stein,Glenn Robinson III,Alec Burks,Ky Bowman ve Juan Toscano-Anderson gibi ufak hamleler yaptılar.NBA draftından ise Jordan Poole,Eric Paschall ve Miye Oni gibi oyuncuları kadroya eklediler.
Golden State'in kadrodaki bu büyük çalkantının ardından nasıl bir sezon geçireceği herkesin merak konusuydu.Çoğunluğun tahmini ise eskisi kadar yüksek seviyede olmasa da takımın Curry,Russell ve Green üçlüsüyle playoff yarışında kesin yer almasıydı.Ancak takıma en kötü haber daha sezonun dördüncü maçında kaldı.Stephen Curry,Phoenix'le oynadıkları maçta sakatlandı ve sahaya geri dönemedi.Maçtan sonra ise Curry'nin elini kırdığı ve sezonu kapattığı açıklandı.Ardından ilerleyen maçlarda D'Angelo Russell,uzatmaya giden Minnesota maçında 52 sayı ile kariyer rekoru kırdı fakat takımının mağlubiyetine engel olamadı.Sonrasında o da baş parmağından bir sakatlık yaşadı ve birkaç maç forma giyemedi.Takım bu dönemde Jordan Poole ve Eric Paschall gibi çaylakların yanında Willie Cauley-Stein,Alec Burks,Glenn Robinson III,Damion Lee,Marquese Chriss,Omari Spellman,Ky Bowman ve Juan Toscano-Anderson gibi isimlerle parkeye çıktığı ve bu kadroyla birlikte arka arkaya mağlubiyetler kaçınılmaz oldu.Takım bu sezonda son 5 yılda kırdığı olumlu rekorların ardından birçok olumsuz rekora imza attı.4-16'lık sezon başlangıcı 2000 yılından bu yana en kötü başlangıçtı.Aralık sonu ve Ocak ayının tamamındaki 1-15'lik derece de tarihin en kötüleri arasında yerini aldı.Takas döneminin sonunda da Golden State radikal bir karar aldı,Takımın geleceğinde Stephen Curry ve Klay Thompson'ın dönüşüyle birlikte yer bulmakta oldukça zorlanacak olan D'Angelo Russell,Omari Spellman ve Jacob Evans'la birlikte Minnesota Timberwolves'un yolunu tutarken Golden State bu takasla Minnesota'nın kontratı nedeniyle yavaş yavaş gözden çıkardığı Andrew Wiggins'i,2021 ilk üç korumalı birinci tur draft hakkı ve ikinci tur draft hakkını kadrosuna kattı.Mart ayında da dünyayı etkisi altına alan covid-19 hastalığının Utah Jazz'ın uzunu Rudy Gobert'te çıkmasıyla lig durduruldu.O sırada 15-50'lik dereceyle ligin sonuncusu olan Golden State,yaz aylarında yapılan ve 22 takımın çağırıldığı NBA Bubble'a çağırılmadı.Sezon da takım için bu şekilde sona ermiş oldu.Eric Paschall ise yılın en iyi çaylak beşine seçilerek Golden State için bu sezonun en olumlu başarısını elde etmiş oldu.
Tamamen kayıp geçen 2019-20 sezonunun ardından Golden State,NBA draftlarında ikinci sıradan seçme hakkını elde etti.Bu seçim hakkını da Memphis Üniversitesi'nin pivotu James Wiseman'den yana kullandılar.Bu seçimin ardından takım Curry,Thompson,Wiggins,Green ve Wiseman beşlisiyle yeniden zirveye aday olmanın hayallerini kuruyordu.Ancak Klay Thompson'dan bir kez daha kötü haber geldi.Sezon öncesi antrenmanlarında aşil tendonunu koparan Thompson daha sezon başlamadan sezonu kapattı ve Golden State'in planlarını alt üst etti.Takıma takasla Kelly Oubre Jr. eklenirken lüks vergisiyle birlikte bu hamlenin maaliyeti takıma oldukça yüklü oldu.Serbest oyuncu piyasasından da takıma Brad Wanamaker,Kent Bazemore,Jordan Bell ve Gary Payton II gibi oyuncular eklendi.
Sezon covid-19 nedeniyle normal zamanından geç bir şekilde 22 Aralık'ta başladı.Sezona yüzde elli galibiyet yüzdesiyle başlayan Golden State,sonrasında da bu inişli çıkışlı performansını sürdürdü.Stephen Curry,Klay Thompson'ın yokluğunda hücumdaki topların çok büyük bir çoğunluğunu kullanmaya başlarken 3 Ocak'ta Portland karşısında kaydettiği 62 sayıyla kariyer rekorunu kırdı.Ayrıca o hafta haftanın oyuncusu seçildi.Daha sonrasında 23 Ocak'taki Utah maçında kariyer üçlük isabeti sayısında Reggie Miller'ı geride bırakarak Ray Allen'ın arkasından ikinci sıraya yerleşti.Bu müthiş performansını sürdüren Curry,All-Star kadrolarında ilk beş havuzunda yer aldı ve LeBron James'in kadrosuna seçildi.Ayrıca Curry,üçlük yarışmasında kariyerinde ikinci kez şampiyon olmayı başardı.4 Şubat'taki Dallas Mavericks maçında Kelly Oubre Jr.,40 sayı ile kariyer rekorunu kırarken Stephen Curry,kulüp rekorlarını kırmaya devam etti.Mart ayındaki kötü gidişatın ortasında,15 Mart'taki Los Angeles Lakers maçında Guy Rodgers'ın Warriors tarihinin en çok asist yapan oyuncusu rekorunu geçerken 12 Nisan'daki Denver Nuggets maçında 53 sayı atarak Wilt Chamberlain'e ait olan Warriors tarihinin en skorer oyuncusu ünvanını da büyük efsanenin elinden aldı.Ayrıca Nisan ayında 11 maç üst üste 30 sayıyı aşarak 33 yaş ve üzeri oyuncular arasındaki rekoru Kobe Bryant'ın elinden alırken bu süreçte kaydettiği 78 üçlükle 11 maçlık bir dönemde atılan en fazla üçlük rekorunu da kırmış oldu.Nisan ayında Batı Konferansı'nda ayın oyuncusu seçilirken de 37.3 sayı ortalamasıyla bir ayda 35 sayı ortalamayı geçen en yaşlı oyuncu olmayı başardı.Ayrıca Curry,bu dönemde 50-40-90 başarısı da yakalayarak bunu 35 sayı ortalamayla yapan ilk oyuncu olmayı başardı.Attığı 96 üçlükle de 1 ayda atılan en fazla üçlük rekorunu James Harden'ın elinden aldı.14 Mayısn günü ise Golden State'in parlamaya başlayan genç guardı Jordan Poole,New Orleans'a karşı ürettiği 36 sayıyla kariyer rekorunu kırmayı başardı.Curry'nin muhteşem performanslarıyla da birlikte sıkıntılar yaşayan Golden State ayağa kalkmayı başardı ve sezonu 39-33'lük dereceyle Batı Konferansı'nda sekizinci sırada bitirdi.2020 sezonunda sadece 8. ve 9. takımın mücadele ettiği play-in formatı bu sene değişmişti ve yedinci ile onuncu sıra arasındaki takımlar play-in mücadelesinde playoff'a kalmak için mücadele ediyorlardı.Golden State,sekizinci olarak girdiği play-in'deki ilk maçında LeBron James ve Anthony Davis'li son şampiyon Los Angeles Lakers'a karşı mücadele etti.Stephen Curry'nin 37 sayıyla mücadele ettiği karşılaşmada LeBron James ve Anthony Davis toplamda 47 sayıyla oynadılar.Andrew Wiggins'in 21 sayılık katkısıyla Golden State maça tutunmaya çalışsa da Lakers,maçı burun farkıyla kazandı ve yedinci olarak playoffa kaldı.Golden State ise sekizinci slotu almak için 9-10 maçını kazanan Memphis Grizzlies ile karşı karşıya gelecekti.Memphis karşısında Stephen Curry'nin 39 sayılık performansına Andrew Wiggins 22,Jordan Poole ise benchten gelerek 19 sayılık bir katkı verdi.Fakat Memphis Grizzlies, yeni yıldızı Ja Morant'in 35 sayısıyla birlikte toplam 8 oyuncusundan 9 sayının üzerinde skor katkısı almayı başardı ve büyük bir sürprize imza atarak Golden State'i elemeyi başardı.Böylelikle Golden State,NBA tarihinde bir konferansta sekiz takımın playoffa girmeye başladığı tarihten bu yana sekizinci olarak playoffa giremeyen ilk takım oldu.Stephen Curry'nin bu muhteşem sezonu da ne yazık ki playoff başarısıyla sonlanmamış oldu.Curry,bu muhteşem sezonun ardından MVP yarışında üçüncü sırayı alırken NBA'in en iyi beşine seçildi ve bu başarısıyla Golden State tarihinde All-NBA beşlerine yedinci kez seçilen ilk oyuncu oldu..Ayrıca 32 sayı ortalamasıyla sayı kralı olurken lig tarihinde de 30 sayının üzerinde bir ortalamayla sayı krallığına ulaşan en yaşlı oyuncu oldu.Draymond Green de NBA'in en iyi savunma beşine seçildi.
2021-2022 Yeniden Diriliş
2021 yazında Golden State'in en büyük hamlesi Stephen Curry'i 4 yıl 215 milyon dolarlık kontratla takımda tutmak oldu.Curry bu kontratla birlikte NBA tarihinde ikinci kez 200 milyon doların üstünde bir kontrat imzalayan ilk oyuncu oldu.Curry'nin yanında Gary Payton II ile de sözleşme yenileyen Golden State,serbest oyuncu piyasasından da eski oyuncusu Andre Igoudala'yla beraber Otto Porter Jr. ve Nemanja Bjelica ile de sözleşme imzalandı.Bir önceki sezon önemli yatırım yapılan fakat bunun karşılığını veremeyen Kelly Oubre'yle kontrat uzatmayan Golden State,Ken Bazemore ve Eric Paschall gibi oyuncularla da yollarını ayırdı.NBA draftında D'Angelo Russell takasıyla birlikte lotaryadan iki oyuncu seçme hakkı elde eden Golden State,7. sıradan Jonathan Kuminga'yı seçerken 15. sıradan da Moses Moody'i draft etti.
Golden State sezona çok iyi bir başlangıç yaptı.Klay Thompson'ın yokluğunda yine hücumdaki bütün sorumluluğu alan Stephen Curry,ligin ilk maçında 21 sayı,10 ribaunt ve 10 asistle kariyerinin sekizinci triple-double'ını yaptı.8 Ekim'deki Atlanta maçında Stephen Curry 50 sayı ve 10 asistle mücadele etti ve bir maçta bu istatistiklere ulaşan en yaşlı oyuncu oldu.12 Kasım günü Chicago Bulls karşısında Curry,toplam 3366 normal sezon ve playoff üçlük isabetiyle Ray Allen'ı geride bıraktı ve NBA tarihinin normal sezon ve playofflar toplamında en fazla üçlük atan oyuncusu oldu.14 Aralık günü de Madison Square Garden'daki New York Knicks maçında 2974. normal sezon üçlük isabetini kaydederek NBA tarihinin en çok üçlük atan oyuncusu olmayı başardı.Bu tarihi başarı da Stephen Curry'nin görkemli kariyerine yakışacak bir şekilde kutlandı.
Sezonun ilk çeyreğini müthiş geçiren Curry,hemen hemen herkesin MVP sıralamasında lider durumundaydı.Takımda da Klay Thompson'ın yokluğunda Jordan Poole ve Andrew Wiggins'in uyum sağlamasıyla güzel bir yapı oluştu ve Golden State bir ara derecesini 29-7'ye kadar geliştirmişti.Sezonun devamında ise Curry'nin sezon başındaki formunu devam ettirememesiyle beraber takım inişli çıkışlı bir performans göstermeye başladı.Özellikle oynadığı dönemde ligin en iyi savunmacısı olan Draymond Green'in sırt sakatlığı nedeniyle uzun bir süre sahalardan uzak kalması da bunda önemli bir faktör oldu.Fakat Green'in sakat olduğu bu dönemde Klay Thompson,8 Ocak günü Cleveland'la oynadıkları maçla 2.5 yıl aradan sonra sahalara döndü ve ilk maçından 17 sayı ile mücadele etti.Ancak Golden State bu dönemi Thompson'ın takıma uyum sağlaması açısından biraz yavaş geçirdi.9 maçta yalnızca 3 galibiyet alınan bir dönemin ardından Golden State,ligin zayıf takımlarından Alperen Şengün'lü Houston Rockets'a karşı mücadele ediyordu.Son 5 saniyeye 103-103 eşitlikle girilirken Curry,Otto Porter Jr.'ın kenardan soktuğu topu alıp içeri kat etti ve süre biterken attığı şutla takımına galibiyet getirdi.Bu basket aynı zamanda Curry'nin kariyerinde ilk kez top havadayken sürenin bittiği bir şutta maçı kazandırdığı basket oldu.
Bu galibiyetle 9 maçlık bir galibiyet serisi yakalayan Golden State,sonraki 5 maçta yalnızca 1 galibiyet aldı ve All-Star arasına 42-17'lik dereceyle girdi.Stephen Curry ve tartışmalı bir şekilde de olsa taraftar oylamasıyla Andrew Wiggins,All-Star ilk beş havuzuna seçilirken Draymond Green ise yılın en iyi savunmacısı ödülünün o ana kadar en büyük adayı olarak All-Star yedek havuzunda kendisine yer buldu.Fakat Draymond Green sakatlığı nedeniyle maçta forma giyemedi ve yerine San Antonio Spurs'ten Dejounte Murray dahil edildi.Stephen Curry,LeBron'un takımında mücadele ederken Andrew Wiggins ise Durant'in takımında mücadele etti.All-Star maçında ise muazzam bir Stephen Curry şov izledik."Şef" 16/27 üçlükle tam 50 sayı kaydetti ve bir All-Star maçında en fazla üçlük atan oyuncu oldu.Aynı zamanda 2017'deki 52 sayılık Anthony Davis performansından sonra bir All-Star maçında en çok sayı atan ikinci oyuncu olmayı başardı.Bu performansla da birlikte kariyerinde ilk kez All-Star maçının en değerli oyuncusu ödülünü kazandı.
All-Star arasından sonra Draymond Green'in yokluğunda Klay Thompson'ın da %100 performans verememesiyle Golden State;Andrew Wiggins,Gary Payton II ve Kevon Looney gibi isimlerin eline bakmaya başladı.Takım çaylakları Jonathan Kuminga ve Moses Moody'i de devreye sokmaya çalışsa da işler istediği gibi gitmedi.14 Mart'taki Washington maçıyla Draymond Green'in sahalara geri dönmesiyle takımın daha iyi olacağı düşünülürken bir maç sonra Boston karşısında Stephen Curry,Marcus Smart'la birlikte topa atladı ve sol ayak bileği Smart'ın altında kaldı.Bu olayın ardından sahalara dönemeyen yıldız oyuncunun normal sezonda bir daha forma giyemeyeceği açıklandı.Takımın tam hafif hafif ritme girmeye başladığı,Klay Thompson'un takıma ayak uydurduğu,Jordan Poole'un takıma adına hiç beklenmedik bir oyuncuya dönüşüp hücumda üçüncü "Splash Brother" konumuna geldiği ve Draymond Green'in iyileştiği dönemde bu haber takım için oldukça kötü bir haber oldu.Curry'nin sakatlığının ardından takım ilk 8 maçta sadece 1 galibiyet alırken Poole,Thompson ve Wiggins'in sürüklemesiyle Golden State,sezonun son 5 maçını kazanmayı başardı ve 53-29'luk dereceyle Batı Konferansı'nı Phoenix ile Memphis'in arkasından üçüncü sırada bitirerek 2 sezon aradan sonra playofflara geri dönmeyi başardı.Stephen Curry çok iyi geçirdiği bir sezonun ardından sakatlanmasıyla birlikte NBA'in en iyi ikinci beşine seçilirken Draymond Green ise yılın savunmacısına aday olabileceği bir sezonda sadece 46 maç forma giyince NBA'in en iyi ikinci savunma beşine seçilebildi.
Playoffun ilk turunda rakip sezonun başından beri en büyük 3 yıldızından ikisini oynatamayan fakat ligin MVP'si Nikola Jokic'e sahip Denver Nuggets'tı.Stephen Curry'nin serinin ilk maçı öncesinde süre kısıtlamalı da olsa forma giyebileceği açıklandı.Golden State,kolu kanadı kırık rakibi karşısında yeni yıldızı Jordan Poole ile beraber Denver'ın çok sorunlu kısa savunmasını paramparça etti.Bu sorunlu kısa savunmasına karşı 65 sayı bulan Curry-Thompson-Poole üçlüsü seride durumu 1-0'a getirdi.İkinci maçta Denver'ın en büyük sıkıntısına kendi en güçlü silahıyla saldırmaya devam eden Golden State bu kez Curry-Thompson-Poole üçlüsünden toplam 84 sayı buldu.Özellikle Stephen Curry'nin benchten gelerek 23 dakikadaki 34 sayılık performansı oldukça etkileyiciydi.Üçüncü maçta önceki maçlarda olan şeyi bir kez daha yaşadık.Bu üçlü bu kez rakip potaya 80 sayı bıraktılar.Jokic'in çok etkili performansıyla Denver maça tutunmayı başarsa da nefesleri yetmedi ve seride durum 3-0'a geldi.Stephen Curry'nin de takımın genç yıldızı Jordan Poole'a ilk beşindeki yerini vermeye devam etmesi Curry'nin ne kadar büyük bir lider olduğunun göstergesiydi.Dördüncü maçta bu kez Jordan Poole'un çok etkili olamadığını ve skora yeteri kadar katkı yapamadığını gördük.Bu kez Curry-Thompson-Wiggins üçlüsünün 85 sayı attığı bir maçı izlesek de Denver,kendi evindeki maçta Aaron Gordon,Monte Morris ve Bones Hyland gibi oyunculardan ekstraları bulmayı başardı ve seride durumu 3-1'e getirdi.Dördüncü maçta Stephen Curry ilk beşe geri dönerken takım Curry-Thompson-Poole-Wiggins-Draymond şeklindeki yeni kısa beşine döndü.Kevon Looney,Gary Payton II ve Otto Porter Jr. ise takıma benchten katkı veriyordu.Fakat çok fazla yan yan oynamayan bu beş başta ritim tutturmakta zorlandı.Denver rakibine oldukça yakın bir performans gösterirken sadece 6/29 üçlük atmaları onların sonu oldu.Golden State 4-1 ile turu geçerken onları bir önceki sene play-in'de eleyen Memphis Grizzlies ile eşleştiler.Serinin ilk maçı oldukça yakın geçerken maçın sonunda Ja Morant'e Gary Payton II'nin önderliğinde oldukça iyi savunma yapan Golden State,müthiş bir maç sonunda tecrübesiyle kazanmayı başararak seride durumu 1-0'a getirdi ve saha avantajını almış oldu.İkinci maç bir kez daha yakın bir mücadeleye sahne olurken bu kez muazzam bir Ja Morant performansı izledik.Morant,Gary Payton II'nin de maçın başında sakatlanıp oyundan çıkmasıyla 47 sayılık muazzam bir performans sergiledi ve seride durumu 1-1'e getirdi.Üçüncü maç Golden State'in kendi sahasında muazzam hücum ederek 6 oyuncusundan en az 13 sayılık katkı aldığı ve toplamda da 142 sayı atarak rakibini sürklase ettiği bir maç oldu.Ja Morant'in sakatlanıp çıkması da bu farkta önemli bir etken olurken Golden State 17/32 üçlük isabeti bulduğu maçı rahat bir şekilde kazanmayı başardı.Dördüncü maçta üçüncü maçta olduğu gibi çaylak Kuminga'yı ilk beş başlatan Steve Kerr bu kez oyuncusundan beklediği katkıyı bulamadı.Memphis'in rol oyuncuları da Morant'in yokluğunda oldukça iyi performanslar gösterince Memphis bütün maçı Golden State'in önünde götürdü.Fakat maçın sonunda Stephen Curry maça ağırlığını koymayı başardı ve bütün tecrübesiyle genç rakiplerini alt etmeyi başardı ve skoru 3-1'e getirdi.Beşinci maçta ise inanılmaz anlar yaşandı.Golden State kendi sahasındaki maçta özellikle savunmada adeta maça gelmemiş gibiydi.Bir ara 50 sayıların üzerinde fark yiyen Golden State maçı da 39 sayı farkla kaybetti ve skor 3-2'ye geldi.Altıncı maçta ise bir "Game 6 Klay" performansı daha izledik.Çok iyi bir seri geçirmeyen Klay Thompson,bu maçta 8/14 üçlükle 30 sayı kaydetti ve takımının turu atlamasına büyük katkı sağladı.Ja Morant'in oynamamasıyla Tyus Jones ve Dillon Brooks gibi oyuncuların eline kalan Memphis bu eksiği telafi edemedi ve Golden State,4-2 ile turlayarak son 8 senede 6. kez konferans finallerine kalmayı başardı.Konferans finallerinde ise rakip Luka Doncic önderliğindeki Dallas Mavericks'ti.Dallas kağıt üstünde seriye favori olarak başlasa da Golden State ev sahibi avantajı ve tecrübesiyle o kadar kolay bir lokma değildi.Serinin ilk maçında Golden State'ten özellikle savunmada ve ribauntlarda oldukça iyi bir performans gördük.Yüzdeli üçlük sokmadığı zamanlarda maç kazanmakta çok zorlanan Dallas'ı 11/48 üçlükte tuttular ve 7 oyuncunun çift hanelerde skor katkısı vermesiyle seride durumu 1-0'a getirdiler.İkinci maçta ilk maçtaki ribaunt üstünlüğü çok daha ezici bir hale geldi.Luka Doncic'in 42 sayıyla mücadele ettiği maçta Golden State'in uzunu Kevon Looney,Dallas'ın zayıf pota altı karşısında 21 sayı ve 12 ribauntluk performans göstererek takımının galibiyetinde pay sahibi oldu ve hücumdaki neredeyse son opsiyonu olan Looney'den bu kadar iyi bir katkı alan Golden State seride durumu 2-0'a getirdi.Üçüncü maçta Golden State müthiş ribaunt üstünlüğünü devam ettirdi.Maç boyunca tam 14 hücum ribauntu alan Golden State ikinci şans sayılarından büyük fark yarattı.Doncic,Brunson ve Dinwiddie'nin toplam 86 sayı kaydettiği maçta 100 sayıda kalan Dallas,13/45 üçlük performansıyla bu maçı da kaybetti ve seride durum 3-0'a geldi.Dördüncü maçta Dallas Mavericks bu kez üçlük performansıyla fark yarattı.Golden State'in 10/28 üçlük performansına karşılık 20/43'lik bir performans gösteren Dallas bu kez ribauntlarda da rakibine ezilmedi ve seride durumu 3-1'e getirdi.Beşinci maçta ise Klay Thompson "Game 6 Klay" performansını bir maç önceden göstererek 8/16 üçlükle 32 sayı kaydetti.ribauntlarda bir kez daha ezici bir üstünlük ortaya koyan Golden State'te Kevon Looney bu kez takımına 10 sayı ve 18 ribauntluk bir katkı verdi.Andrew Wiggins'in serinin başından beri yaptığı gibi Luka Doncic'i müthiş savunmasıyla Golden State seride durumu 4-1'e getirdi ve 2 yıl aradan sonra NBA finallerine geri döndü.Ayrıca bu takımın son 8 senedeki 6. finali oldu.Bu sezon ilk kez verilen Batı Konferansı finallerinin en değerli oyuncusu ödülü de Stephen Curry'nin oldu.
NBA finallerinde ise rakip müthiş bir doğu playoffundan buraya gelen ligin en iyi savunma takımı Boston Celtics'ti.İlk maçta ev sahibi Golden State,Stephen Curry'nin liderliğinde maça daha iyi başlayan takımdı.Ancak Boston Celtics maç boyunca savunma sertliğini gittikçe arttırdı ve Golden State'in boyalı alana girmesine izin vermedi.Son çeyrekle de beraber Boston;Marcus Smart,Al Horford ve Derrick White gibi yan oyuncularından çok ekstra üçlük ve skor katkısı aldı ve çift haneli geride olduğu maçı çift haneli farkla kazanarak seride durumu 1-0'a getirdi.İlk maçın serinin favorisi olan Boston Celtics için doğu playofflarının sertliği ve Golden State'in ilk maçlardaki yüksek yüzdesinin de etkisiyle en kaybedilebilecek maç olarak görünüyordu.Ancak Boston bu maçı kazanınca bahis siteleri bile bu seriyi %93-%7 Boston Celtics'in kazanacağını söylemeye başladı.İkinci maçta ise kendi sahasında ilk maçı kaybeden Golden State'in müthiş cevabını gördük.İlk maçın ardından Golden State özellikle savunmada rakibini çok akıllı savundu.Jaylen Brown'u sürekli top kaybına zorladılar ve boyalı alanı çok iyi kapattılar.Hücumda da Boston Celtics'in hatalı savunmasını çok iyi değerlendiren Stephen Curry,bulduğu her boşlukta şutları sokmayı başardı ve takımını hücumda müthiş sırtladı.Poole'un da devreye girmesiyle Golden State,bu maçı rahat kazandı ve seride durumu 1-1'e getirdi.Üçüncü maç Golden State'in bütün seride en kötü oynadığı maç oldu.Stephen Curry'nin harikalar yaratmaya devam ettiği seride bu kez Klay Thompson da ona ayak uydurdu ve skorda biraz olsun tutunmayı başardılar.Fakat işin savunma tarafında felaket bir maç çıkartan Golden State,Draymond Green'in oldukça kötü performansıyla rakibini hiç zorlayamadı.İkinci yarıda Golden State,Curry'nin topla inanılmaz fazla oynayıp çok acayip şekilde skor ürettiği maçta öne geçse de savunmada sıkıntılar yaşamaya devam etti ve Boston,kendi evinde bu maçı kazanarak seride durumu 2-1'e getirdi.Dördüncü maç ise Stephen Curry'nin bu serideki imza maçıydı."Şef" zaten mükemmel oynadığı serinin dördüncü maçında takım halinde Golden State'in hücumda hiçbir şey üretemediği ortamda 43 sayı ve 10 ribauntla mücadele ederek takımının bu maçı çalmasındaki en büyük faktör oldu.Boston maçı uzun bir süre önde götürürken Steve Kerr'ün Kevon Looney yerine Otto Porter'la sahaya çıkmasını çok iyi cezalandırarak ribauntlarda büyük bir üstünlük kurdu.Jayson Tatum'ın %100'üyle oynamaması ve çok basit top kayıpları yapmaları Golden State'i maçta tutarken Boston,Curry haricinde Golden State'in bütün silahlarını kısıtlayıp Golden State'i yenebileceğini düşündü.Fakat Curry tek başına hücum olarak takımını muazzam sırtladı ve gitti denen maçı hatta seriyi geri getirerek seride durumu 2-2'ye getirdi.Beşinci maç ise seride hiç beklenmeyecek şeylere tanık olduğumuz bir maç oldu.Stephen Curry,inanılmaz oynadığı 4 maçın ardından bu maçta tek bir üçlük isabeti bile kaydedemedi.Golden State'in böyle bir senaryoda serinin başından beri izlediğimiz kadarıyla maça tutunması mümkün değil gibi duruyordu.Ancak Golden State'in yan parçaları o işin o kadar kolay olmadığını gösterdi.Serinin başından bu yana savunmada oldukça iyi bir performans gösteren Andrew Wiggins bu kez hücumda da liderliği eline aldı ve olağanüstü bir performans sergiledi.Klay Thompson serideki en iyi maçını oynarken Jordan Poole ve Gary Payton II de benchten çok iyi katkı verdiler ve takımlarının maçta kalmasını sağladılar.Boston tarafında ise Tatum-Brown-Smart üçlüsü 65 sayı kaydetseler de özellikle Draymond Green'in etkili performansıyla toplamda 13 top kaybı yaptılar ve benchlerinden de hiç skor katkısı alamadılar.Hal böyle olunca Golden State,Curry'nin hiç üçlük isabeti bulamadığı ve 16 sayıda kaldığı maçı kazanmayı başardı ve seride durumu 3-2'ye getirdi.Altıncı maç ise serinin imzalandığı ve Curry'nin son şovunu yaptığı maç oldu.İlk yarıda özellikle psikolojik olarak çok dağılan Boston karşısında istediği birçok şeyi yapan Golden State farkı bir ara 20 sayıların üstüne çıkardı.Maçın devamında ise biraz rehavete kapılan Golden State karşısında Jaylen Brown ve Al Horford performanslarıyla kendi evinde farkı azaltmaya başlayan Boston,maç sonunda bir kez daha seri başından beri alt edemediği Stephen Curry'e takıldı."Şef" maçın sonunu bir kez daha mükemmel bir şekilde getirdi ve o ikonik "İyi uykular!" sevincini de bir kez daha yapmış oldu.Böylelikle seriyi 4-2 kazanan Golden State son 8 senede 4. kez şampiyonluğa ulaştı ve hanedanlığını bir kez daha kanıtlamış oldu.Stephen Curry,sadece Kevin Durant'le birlikte başarılı olan oyuncu ve kulüp imajını kaldırmayı başarırken Golden State'in her parçasıyla büyük bir güç olduğunu bir kez daha ispatlamış oldu.Kariyerindeki dördüncü şampiyonluğun ardından ilk kez finaller MVP'si olmayı başaran Curry kariyerinde en büyük eksiği de bu inanılmaz performansla tamamlamış oldu.Klay Thompson,Draymond Green ve Andre Igoudala da böylelikle birlikte dördüncü şampiyonluklarını kazanırken Andrew Wiggins ise takımın en iyi ikinci oyuncusu olarak gözüktüğü seride yıllardır eleştirildikten sonra herkese neler yapabileceğini kanıtlamış oldu.
2022 ve Sonrası Gelecek
Golden State,2022 yazını daha sakin geçirdi.Maaş boşluğu oldukça kısıtlı olan takım bir önceki sene şampiyonlukta pay sahibi olan Gary Payton II ve Otto Porter Jr. gibi isimleri kaybederken takıma serbest oyuncu piyasasından Donte DiVincenzo ve JaMychal Green'i uygun bir kontratla eklemeyi başardı.Kevon Looney ile kontrat uzatan Golden State,NBA draftlarından ise 28. sıradan Patrick Baldwin Jr.'ı draft etti.
Golden State,2014'ten beri yazdığı başarı öyküsüyle halihazırda tarihin en büyüklerinden birisi olduğunu kanıtladı.Takımın en büyük yıldızı Stephen Curry şu anda 34 yaşında ve takımla 4 yıllık daha kontratı bulunuyor.Curry'nin bu kontrat süresince hâlâ NBA'in en iyi oyuncularından birisi olma ihtimali oldukça yüksek görünüyor.Takımın ikinci starı Klay Thompson ise şu anda 32 yaşında ve daha 2 senelik kontratı var.Onun da sakatlıktan sonra gösterdiği performansla takıma faydalı bir oyuncu olmaya devam edeceğini düşünebiliriz.Draymond Green de Klay Thompson'la aynı şekilde 32 yaşında ve takımla 1+1 yıllık kontratı bulunuyor.Bu yaz eğer istediği maksimum kontratı almazsa seneye takımdan ayrılabileceği konuşulsa da Green'in kariyerinin bu döneminde Golden State ışında faydalı olabileceği yapıyı kurabilecek takım oldukça az gibi gözüküyor ve Golden State'in Green'i bir şekilde takımda tutacağını düşünebiliriz.Takımın playofflarda öne çıkan yıldızları Andrew Wiggins ve Jordan Poole ise kontratlarının son sezonlarına girmiş bulunmaktalar.Eğer geçtiğimiz sezonki performanslarına devam ederlerse bu maaş boşluğu sıkıntısıyla Golden State,bu iki oyuncuyu kaybetme riskiyle karşı karşıya gelebilir.Ancak kendi draft seçimleri olan ve geleceğin Curry'si olarak gördükleri Jordon Poole'u tutmak için takım her şeyi yapacaktır.Andrew Wiggins içinse önümüzdeki sezonun ardından bu performansı devam ettirirse maksimum kontrat aldığı yeni bir kariyer yolculuğu başlayabilir.Takımın ayrıca koç Steve Kerr ile de anlaşması devam ediyor.
Takımın genç çekirdeğine bakacak olursak da yıllar sonrası için de potansiyelli bir kadro olduğunu söyleyebiliriz.Jordan Poole gibi bir yıldız adayının yanında henüz sakatlıklar nedeniyle faydalanamadıkları James Wiseman da takımda bulunuyor.Ayrıca Jonathan Kuminga ve Moses Moody de oldukça faydalı oyuncular olabileceklerini daha ilk sezonlarından gösterdiler.Bu sene draft ettikleri Petrick Baldwin Jr.'ın da oldukça potansiyel vaad ettiği çoğu yazar tarafından söyleniyor.
Özetle Golden State;Curry,Thompson,Green,Wiggins,Looney ve DiVincenzo gibi oyuncularla kısa vadede de başarıya oynayabilecek bir kadroya sahip gibi gözükürken aynı zamanda Poole,Wiseman,Kuminga ve Moody gibi oyuncularla da gelecek için de sağlam bir temel atmış gibi gözüküyor.Bakalım takım bu yapısıyla daha nasıl başarılara imza atacak?Önümüzdeki yıllarda Golden State kulübünün neler yapacağını hep birlikte takip ediyor olacağız.Önümüzdeki yazılarda görüşmek üzere...
Yaz aylarındaki Snooker Dünya Şampiyonası esnasında Antalya'da bir snooker turnuvasının yapılacağının duyurulmasının ardından ülkemizde bu oyuna olan ilgi gittikçe artmaya başladı.Yaklaşık 10 gün önce gerçekleştirilen turnuva ile de bu ilginin ne boyutta olduğunu hep birlikte görmüş olduk.Zaten bir bilardo ülkesi olarak bu turnuvaya büyük bir ilgi olmasını bekliyorduk fakat herkesin beklentisinin de ötesine takvimin en iyi seyircilerinden biri olmayı tüm ülkece başardık. Fakat tüm bunlara rağmen ülkemizde bu oyunun kurallarına,tarihçesine ve tekniklerine hakim olan çok az sayıda insan var.Biz de bu yazımızda bu oyunu tanıtmaya ve daha fazla insanın bu oyunla ilgili fikir sahibi olmasını sağlamaya çalışacağız. Snooker nedir? Snooker,22 topla oynanan, Britanya'da popüler olan bir bilardo türüdür.Oyundaki amaç ıstaka yardımıyla masanın 4 köşesinde 2 de ortasında olmak üzere toplam 6 deliğe topları belirli kurallarla ve sıralamayla sokmaktır.Oyunun başlangıcında masada 1 adet ...
Geçtiğimiz sezon büyük hayal kırıklığı yaşayarak sürpriz bir sonuç ile Şampiyonlar Ligi'ne veda eden Bayern Münih bu sezona hızlı bir başlangıç yaptı. Bundesliga "Baronu" yaz tatiline büyük bir söylenti ile girmişti. Robert Lewandowski'nin ayrılacağı yönünde çıkan haberler karşısında bir süre boyunca resmi bir açıklama yapılmadı. Uzun süren kamuoyu baskısı sonrası ilk açıklama Lewandowski'den gelmişti. Lewandowski açıkça takımdan ayrılmasına izin verilmezse bu sezon oynamayacağını belirtti. Bu röportaj sonrası Münih ile temasa geçen Barcelona, Lewandowski ile ilişkilerini ilerletmiş ve Bayern Münih ile anlaşmaya varmıştı. Zor durumda kalan Münih 45-50 milyon euro bandında Lewandowski'yi bırakmayı kabul etmişti. İşin özü Münih yaz kampına büyük bir eksikle başlayacaktı ve yerine kimin geleceği merak konusuydu. Premier Lig'de biten heyecanlı sezonun bitmesi üzerinden çok geçmemişti ki Sadio Mane, Bayern Münih'e transfer olduğunu açıkladı. Bunun üzeri...
Formula 1'de sezonun onuncu ayağı İngiltere'deki Silverstone pistinde gerçekleşti.Uzun yıllardır Formula 1'e ev sahipliği yapan pistte son yıllarda hep heyecan verici yarışlar izledik.Bu seneki yarışta da Mercedes'in de ön gruba yakın olacağı beklentisiyle bizlere keyifli bir yarış vaad ediyordu.Öndeki iki takıma baktığımız zaman da Red Bull'un hızlı virajlardaki üstünlüğü nedeniyle daha avantajlı olması bekleniyordu.Zaman zaman beklenen yağmur da hafta sonunda çok fazla bilinmezlik yaratsa da son yıllarda kuru zeminde yapılan en güzel yarışlardan birini hep birlikte geride bıraktık.Gelin bu hafta sonunda neler yaşandığına hep birlikte bir göz atalım. Antrenman Seansları FP1 Silverstone'da ilk seansta beklenen yağmur etkisini gösterdi ve sürücülerin büyük bir kısmı seansın başında piste çıkmadılar.Piste çıkan pilotlar da yağmur lastikleriyle çok fazla risk almadılar.Seansın sonuna doğru yağmur durdu ve pist hızla kurudu.Bununla birlikte sürücüler kuru zemin la...
Yorumlar
Yorum Gönder