Tour de France'da Jumbo Visma'dan Muazzam Bir Takım Zaferi!

 

Tour de France'ın 2022 edisyonu muhteşem bir heyecana sahne oldu.Tarihin en hızlı Tour de France'ını izlediğimiz yarış bize müthiş etaplar ve müthiş hikayeler sundu.Bisiklette bireysel gücün önemli olması kadar takım çalışması ve stratejinin de ne kadar önemli olduğuna hep birlikte şahit olduk.Tadej Pogacar'ın yenilmez olmadığını ve kusursuz bir takım çalışması alt edilebileceği konusunda Jumbo Visma hem biz izleyenlere hem de pelotonun geri kalanına muhteşem bir gösteri sundu.Gelin bu büyük yarışta nelerin yaşandığına hep birlikte bir göz atalım.

Genel Klasman Mücadelesi

Tur başlamadan önce yazdığımız yazımızda Pogacar'ın ağır bir şekilde favori olduğunu ve toplu bir takım çalışması olmaması durumunda geçtiğimiz sene olduğu gibi rahat bir şekilde üçüncü kez üst üste Tour de France'ı kazanacağını belirtmiştik.Jumbo Visma yapılması gerekeni neredeyse kusursuz bir şekilde yaptı ve turu Pogacar'ın elinden aldı.İlk etaptaki zamana karşıda Jonas Vingegaard,Tadej Pogacar'dan sadece 8 saniye fark yiyerek zararı azalttı.Primoz Roglic de ondan sadece 1 saniye yavaştı.Daha sonraki sprint etaplarında Wout van Aert'ın sarı mayoyu aldığını ve Jumbo'nun yarışı kontrol etmeye başladığını gördük.Özellikle Calais'de son yokuşta kaçarak aldığı etap gerçekten çok etkileyiciydi.Bu etaptan sonra Tadej Pogacar gücünü göstermeye ve geçen sene yaptığına benzer şeyleri yeniden yapmaya başladı.

Taşlı sektörler olan beşinci etapta Jumbo Visma yine büyük bir talihsizlik yaşadı.Primoz Roglic yol kenarına koruma için koyulan saman balyalarından bir tanesinin yola düşmesiyle ona çarptı ve omzu yerinden çıktı.Omzunu yerine takmayı başarıp etabı bitirebilse de 3 dakika zaman kaybetmişti ve genel klasmanı kazanma ihtimalı iyice azalmıştı.Ön tarafta ise Alberto Bettiol ve Jasper Stuyven gibi isimlerin bireysel hedefleri doğrultusunda yaptığı ataklardan çok iyi faydalanan Tadej Pogacar bütün genel kalsman rakiplerine fark atmaya başladı.Fark 1:30 seviyelerine kadar çıkmasına rağmen Wout van Aert,müthiş bir tempoyla Vingegaard'ı finishe ulaştırmayı başardı ve yalnızca 13 saniye geride çizgiye gelmeyi başardılar.Jumbo Visma bir kez daha zararı azaltmayı başarmıştı ve o grupla etabı bitiren herkesin Van Aert'a büyük bir teşekkür etmesi gerekiyordu.Altıncı etaptaki eğimli sprint finishinde Tadej Pogacar sprint konusunda da diğer genel klasmancılardan daha iyi olduğunu gösterdi ve bu seneki ilk etabını kazandı.Bu etaptaki daha ilginç olay ise Wout van Aert'ın sarı mayoyla kaçışa girmesi ve kaçış grubundan yakalanan son isim olmasıydı.Fakat gün boyunca gösterdiği eforla geriye düştü ve sarı mayoyu kaybetmiş oldu.Etabın sonrasında da herkes bir sonraki gün koşulacak ilk genel klasman etabı öncesi Jumbo Visma'nın mayoyu Pogacar'a bırakmak istediğini ve yokuşta UAE-Emirates takımını yormak için bunu bilinçli yaptıklarını söyledi.Pogacar'ın takımının kendilerinden zayıf olduğunu ve onu takım çalışmasıyla alt edebileceklerini düşünüyolardı.

Bu ciddi genel klasman etabında ise bizi La Super Planches des Belles Filles canavarı bekliyordu.Son kilometrelerinde oldukça sertleşen eğimiyle kimin genel klasmanda daha iddialı olduğunu göreceğimiz bir etap olacaktı.Lennard Kamna kaçışla etabı almaya giderken Vingegaard etabı kazanmak için atak yaptı ve onu yalnızca Pogacar takip edebildi.Vingegaard son bir atakla etabı kazanmak için hamle yapsa da Pogacar'ın sprintine yenik düştü ve Tour'daki ilk etap zaferini ucu ucuna kaçırmış oldu.Bu etapla birlikte genel klasman biraz daha şekillendi ve Tadej Pogacar,Jonas Vingegaard'ın 35 saniye ve Geraint Thomas'ın 1 dakika 10 saniye önünde sarı mayoyu biraz daha perçinledi.Sekizinci etapta Sloven bisikletçi bu kez sprintte üçüncü oldu ve burdan aldığı 4 saniye bonusla beraber diğer genel klasman rakiplerinin ilk üçe girememesiyle farkı ufak da olsa yine açmış oldu.Dokuzuncu etabın sonunda Pogacar bir kez daha sprint attı fakat bu sefer ne bonus saniye kazandı ne de Vingegaard'la fark yaratmayı başarabildi.Onuncu etabın sonunda da aynısını yaptı fakat bir kez daha istediği sonuca ulaşamadı.Yorumculardan da Pogacar'ın kendisini biraz gereksiz yorduğu ve bunun ilerideki yokuş etaplarında ona sıkıntı yaşatabileceğine dair yorumlar da gelmeye başlamıştı.Nitekim tarihin en acayip etaplarından birisini seyrettiğmiz on birinci etapta yaşadığı problemin sebeplerinden birisi belki de buydu.

On birinci etap turdan önce baktığımızda da turun en iyi etaplarından birisi olması beklenen bir etaptı.Fakat turun en iyi etabı olmasının yanı sıra tarihin en iyi etaplarının arasında da yerini aldı.Etap başlamadan önce UAE-Emirates covid-19 nedeniyle altı kişiye düşmüş olsa da kimse bunun bu kadar büyük bir problem olmasını beklemiyordu.Col du Telegraphe yokuşunun zirvesinde Jumbo Visma bu müthiş etabın fitilini ateşledi.Roglic ve Vingegaard'ın güçlü atakları Pogacar'ı izole etmeyi başarmıştı ve onlara tutunabilen tek isim de Geraint Thomas olmuştu.Jumbo Visma'nın şovu ise burada başladı.Roglic ve Vingegaard,Tadej Pogacar'a tam 9 kez atak yaptılar ve bütün bu atakları onun karşılamasını sağladılar.Yıllardır SKY dominasyonuna karşı başka takımlardan beklediğimiz ikiye bir atakları sonunda Jumbo Visma bizlere Pogacar'a karşı göstermiş oldu.Fakat Pogacar gerçekten oldukça güçlü görünüyordu ve bu atakların hepsine bir şekilde yanıt vermeyi başardı.Col du Galibier'e geldiğimizde peloton bir kez daha toplanmıştı ve burası biraz daha sakin geçti.Çünkü önümüzdeki zirve Tour de France'da daha önce sadece bir kez çıkılmış olan Col du Granon yokuşuydu.11 kilometre %9 ortalama eğimiyle adeta göz korkutuyordu.Yokuşa başladığımızda Jumbo Visma'nın iyi işleyen taktiği sekteye uğramış gibi gözüküyordu.Pogacar ve Vingegaard'ın eşit sayıda domestiği vardı.İki bisikletçi de çok güçlü görünüyordu ve aralarında birbirlerine fark yaratacak kadar bir güç farkı yok gibiydi.Fakat Jonas Vingegaard bunun böyle olmadığını gösterdi.Etabın bitmesine 5 kilometre kala Vingegaard'ın yanında hiçbir takım arkadaşı yokken Pogacar'ın yanında ise Rafal Majka vardı.Ancak Vingegaard 4.6 kilometre kala atağını yaptı ve rakiplerini geride bırakmaya başladı.Etap içinde yediği ataklar ve bunlara sürekli cevap vermesi gerekmesinin yanı sıra etaptan sonra söylendiği üzere Pogacar etap içinde yeterli beslenememişti ve son yokuşta açlık krizine girmişti.Ayrıca sıcak havalarda da pek iyi performans veremeyen Pogacar'ın bütün Avrupa'yı etkisine alan sıcaklardan da çok fazla etkilendiğini söyleyebiliriz.Yanında domestiği de olmasına rağmen tüm bu etkenler birleşti ve Tadej Pogacar belki de son üç yıldaki kazanmayı hedeflediği bir yarışta bazen ufak tefek zayıflıklar gösterse de net bir şekilde en büyük zayıflığını göstermeye başladı.Onu ilk defa böyle bir yokuşta zorlanırken ve mayosunun önü açık bir şekilde zorlanarak yokuşu çıktığını gördük.Önde giden Vingegaard ise çok iyi bir tempoyla ve müthiş güçlü bir şekilde yokuşu çıkıyordu.Öndeki kaçışçıların da hepsinin yanından rüzgar gibi geçerek finishe ilk sırada gelen isim oldu ve kariyerinin ilk Tour de France etabını kazandı.Jonas Vingegaard müthiş bir takım çalışmasının karşılığını verdi ve Pogacar'ı alt etmeyi başardı.Tadej Pogacar etabı rakibinden 2 dakika 51 saniye geride bitirdi ve genel klasmanda da rakibinin 2 dakika 22 saniye gerisinde kaldı.Bu muhteşem etap da Pogacar'ın da ''insan'' olduğunu ve takım çalışmasının bireysel gücü alt etmeye yetebileceğini göstermesi açısından tarihe adını altın harflerle yazdırdı.2022 Tour de France 11. etabı her zaman hatırlanacak bir etap olacak.


On ikinci etap profil olarak on birinci etabı aratmayacak türdendi.Galibier'in bir kez daha çıkıldığı ve Alpe d'Huez zirve finishiyle tamamlanacak etap bir gün önceki müthiş mücadelenin üstüne bize yine profil olarak güzel bir etap vaad ediyordu.Ancak Alpe d'Huez grup beraber geldikten sonra Pogacar birkaç kez atak denese de Vingegaard onu asla bırakmadı.Pogacar etabın sonunda yine sprinte kalksa da zaman farkını kapatamadı.On üçüncü etap önceki iki günün temposuyla birlikte sakin geçilse de Pogacar yine finishte sprinte kalktı fakat yine bir fark yaratamadı.On dördüncü etabın sonundaki kısa ama sert yokuş Pogacar'a farkı kapatabilmesi için ufak bir şans vaad ediyordu.Nitekim Sloven bisikletçi atağını yaptı ve ilk metrelerde biraz fark yaratmayı başardı.Fakat tempoyu devam ettiremedi ve Vingegaard onu yakaladı.Daha sonra Pogacar birkaç kez daha şansını denese ve finishte sprintini de atsa da bir fark yaratmayı başaramadı.On beşinci etap Jumbo Visma açısından olaylı bir etap oldu.Etap başlamadan önce Primoz Roglic'in yarıştan çekilmesi ve etap içinde de Steven Kruijswijk'ın kaza yaparak yarış dışı kalması takımın gücünü zayıflatmış oldu.Fakat en korkutucusu Jonas Vingegaard'ın kazasıydı.Tiesj Benoot'la birlikte kaza yapan Danimarkalı sporcu oldukça sıkıntılı anlar yaşasa da pelotona bir şekilde geri dönmeyi başardı ve sprint finishiyle biten etapta zaman kaybetmemiş oldu.On altıncı etapta bir kez daha genel klasman mücadelesi yaşandı.Dar yollu tehlikeli bir yokuş olan Mur de Peguere yokuşunda Pogacar yine zorlasa da Vingegaard her etap olduğu gibi yine rakibinin arka tekerine tutunmayı başardı.On yedinci etap ise Pogacar'ın en büyük şanslarından bir tanesiydi.Peyragudes zirvesinde tamamlanacak etapta tur boyunca kendilerine üstün gelen Jumbo Visma'ya karşı UAE-Emirates'in bu etap özelinde daha iyi iş çıkardığını söyleyebiliriz.Brandon McNulty sarı mayo grubunun önünde müthiş bir tempo yaptı ve ona sadece Tadej Pogacar ve Jonas Vingegaard tutunabildi.Pogacar yine birkaç kez atak denese de rakibinden kopmayı başaramadı ve sonrasında McNulty'nin temposuna tutunarak sona kadar gittiler.Etap galibiyeti için atılan sprinti ise Tadej Pogacar kazandı ve hem McNulty'nin müthiş emeğinin karşılığını verdi hem de zaman bonuslarıyla birlikte 4 saniye de olsa fark yaratmış oldu.

On sekizinci etap ise turun imzalandığı etap oldu.Pogacar bu son yokuş etabında rakibini elinden geldiği kadar zorladı.Tour de France'da ilk kez çıkılan Col du Spandelles yokuşunda rakibine birkaç kez atak yapsa da yine yeniden Vingegaard hiçbir zaafiyet göstermeden rakibinin arkasına tutunmayı başardı.Bu yokuşun inişinde ise yine muhteşem anlara şahit olduk.Pogacar tempolu bir şekilde inerek hem inişte biraz fark yaratmak hem de rakibini hatay zorlamak istiyordu.Nitekim Vingegaard o hatayı yaptı ve arka tekerinin kontrolünü kaybederek adeta düşeyazdı.Bunun ardından rakibini yakalamayı başaran Danimarkalı sporcu Pogacar'ın arkasına yerleşti.Pogacar biraz daha zorlarken bu kez kendisi hata yaptı ve bu ona pahalıya mâl oldu.Vingegaard düşmektan son anda kurtulmuşken o düşmekten kurtulamadı.Çok vakit kaybetmemiş olsa da sonrasında fark belirli bir seviyede açılmıştı ancak burada da Vingegaard'dan çok şık bir hareket gördük.Danimarkalı sporcu rakibini inişte bekledi ve Pogacar onun yanına geldi.Daha sonrasında da Pogacar rakibinin eline sıkarak ona teşekkür etti ve inişte yaptığı tempoyu keserek rakibiyle birlikte sakince inmeye başladılar.Bu el sıkışma fotoğrafı da bu turun hikayesine ayrı bir boyut katmış oldu.


Bu inişin ardından önümüzde Hautacam yokuşu vardı.Turun başından beri olduğu gibi Jumbo Visma kaçışa Wout van Aert'ı sokmuştu ve son yokuşta Vingegaard'a yardım için onu hazır bulunduruyorlardı.Bu taktikleri de çok başarılı oldu ve Pogacar'ın ataklarıyla birlikte ona tek tututan isim Vingegaard olduktan sonra Van Aert bu ikilinin önüne gelerek tempo yapmaya başladı.Üstünde yeşil mayoyla,sarı mayo ve beyaz mayonun önünde tempo yapan Van Aert bize daha önce hiç görmediğimiz anlar da yaşattı.Sonunda da bu önde verdiği müthiş tempoyla Pogacar'ın dirayetini kırdı ve Sloven yıldız yavaş yavaş geriye düşmeye başladı.En sonunda da Van Aert'ın da tükenmesiyle Vingegaard yoluna devam etti ve sarı mayoyla etap kazanma hayalini bu etapta gerçekleştirmiş oldu.Pogacar rakibinin 1 dakika 4 saniye arkasında finishe geldi ve genel klasmandaki fark zaman bonuslarıyla da beraber 3 dakika 26 saniyeye çıktı.Jumbo Visma bu etapla birlikte tura noktayı koymuş oldu ve tarihin en iyi bisikletçilerinden birisi olması beklenen Pogacar'a karşı zaferini bu müthiş etapla taçlandırmış oldu.


On dokuzuncu etap sprint finishiyle sonlanırken Pogacar zaman bonusları için bir kez daha sprint atsa da beşinci sırada etabı tamamlayarak zaman farkı yaratamadı.Yirminci etap ise genel klasmana son şeklini verecek zamana karşı etabıydı.40 kilometre uzunluğunda ve sonunda bulunan 2 ufak yokuşuyla da beraber zaman farkı yaratmak için bir fırsattı.Jumbo Visma bir kez daha gücünü göstererek müthiş bir iş çıkardı ve Vingegaard'ın ilk yokuşun inişinde yaşadığı ufak kaza riski haricinde kusursuz bir etap koşarak Pogacar'la farkı biraz daha açmış oldular.Etabı Van Aert kazanırken Vingegaard,Pogacar'ın 8 saniye önünde ikinci oldu ve Jumbo Visma'nın 2 sene önce son zamana karşıda laybettiği sarı mayonun intikamı ufak da olsa burada alınmış oldu.Yirmi birinci ve son etap her zaman bir klasik olarak Champs-Elysees sprint finishiyle tamamlanırken Pogacar yine atak yapması oldukça enteresan oldu.Tabii ki yeterince fark açamadı ve Jonas Vingegaard kendi ülkesinden başlayan Tour de France'ı resmi olarak kazanmayı başardı ve 1996'daki Bjarne Riis zaferinin ardından Tour de France zaferine ulaşan ikinci Danimarkalı oldu.Tadej Pogacar üst üste üçüncü kez ulaşmak istediği Tour de France zaferine Jumbo Visma'nın müthiş takım çalışmasına karşı ulaşamadı ve 2 dakika 43 saniye farkla turu ikinci sırada tamamladı.Ayrıca beyaz mayoyu da Tom Pidcock'un 58 dakika önünde kazanmayı başardı.Podyumun son basamağını ise Geraint Thomas aldı.Galli sporcu 2018'deki zaferi ve 2019'daki ikinciliğinin ardından en iyi performansını gösterdi ve öndeki ikiliye yakın olmasa da arkadaki herkesten de uzaktı ve 7 dakika 22 saniye farkla turu üçüncü sırada tamamladı.


Genel klasmanın kalanına bakarsak David Gaudu ve Romain Bardet,Fransızların kurtarıcıları oldular diyebiliriz.Zaman farkı olarak çok fazla geride olmalarına rağmen özellikle David Gaudu'nün performansı ilk kez lider olarak geldiği Tour de France'da Fransızlara umut oldu diyebiliriz.Groupama-FDJ'li sporcu 13 dakika 39 saniye geride genel klasmanı dördüncü sırada tamamlarken Romain Bardet,Team DSM'le birlikte 18 dakika 11 saniye geride yedinci oldu.Aleksandr Vlasov kendisinden daha yüksek performans beklenirken onun biraz gerisindeydi fakat yine de 15 dakika 46 saniye geride beşinci oldu.Nairo Quintana üç yıl sonra genel klasmanda ilk ona girmeyi başardı ve 16 dakika 33 saniye geride altıncı oldu.Louis Meintjes eski günlerindeki kadar olmasa da son yıllardaki en iyi büyük tur performanslarından birini göstererek 18 dakika 44 saniye geride sekizinci oldu.Alexey Lutsenko 22 dakika 56 saniye ve Adam Yates 24 dakika 52 saniye geride ilk onu tamamlayan sporcular oldular.İlk onda INEOS takımı hariç her takımdan birer sporcu bulunması da turun keyfini daha da arttıran bir unsur olarak dikkat çekti.INEOS da bu başarısıyla beraber takımlar klasmanında Groupama-FDJ'nin 37 ve Jumbo Visma'nın 45 dakika önünde takımlar klasmanını kazanmayı başardı.


Diğer Mayo Mücadeleleri

Diğer mayolarda genel anlamıyla çok rekabetçi bir yarış görmedik.Aralarındaki en rekabetçi mayo ''Dağların Kralı'' mayosuydu.Magnus Cort,Danimarka'daki etaplarda yaptığı ataklardan sonra belli bir süre bu mayoyu korumayı başardı.Ancak bol puan dağıtılan dokuzuncu etapta mayoyu kaybetti ve mayonun yeni sahibi sadece bir puan farkla Cofidis takımının Alman sporcusu Simon Geschke oldu.Daha sonraki etaplarda mayosunu korumak için elinden geleni yaptı ve farkını açmaya başladı.Geçtiğimiz yıllarda bu mayoyu genel klasmancıların kazanmaması için zirve finishlerinde iki kat puan verilmesi uygulamasının kalkmasını da kullanarak farkını daha da açsa da bu önlemler genel klasmancıların bu mayoyu kazanmasını önlemeye yetmedi.Hors categorie yokuş finishlerinde yine puanları genel klasmancılar topladı ve son yokuş etabını kazanan Jonas Vingegaard mayoyu Geschke'nin elinden aldı.Danimarkalı sporcu bu zaferiyle birlikte sarı mayonun ardından dağların kralı klasmanını da kazanmış oldu.


Yeşil mayo ve beyaz mayo mücadelelerinde ise neredeyse hiç rekabet yoktu.Yeşil mayonun Tour de France başlamadan önce de en büyük favorisi olan Wout van Aert 480 puanla bu klasmanı kazanmış oldu.En yakın rakibi Jasper Philipsen ise yalnızca 280 puan toplayabildi.Bu klasmanın üçüncüsü ise ilginç bir şekilde 250 puanla Tadej Pogacar oldu.Sloven yıldız beyaz mayo klasmanını ise tek başına domine etti.Tour'a ilk kez katıldığı 2020 yılından bu yana bu mayoyu kimseye bırakmayan Pogacar en yakın rakibi Tom Pidcock'un tam 58 dakika 32 saniye önünde mayoyu kazanmayı başardı.Bu mayoyu 51 gün üst üste taşıyarak da bu alandaki rekoru Alman efsane Jan Ullrich'in elinden almış oldu.



Etap Mücadeleleri ve Hikayeler

2022 Tour de France'ı diğerlerinden en çok ayıran şey belki de her etabında ayrı bir mücadele ve başarı öyküsü olmasıydı.Danimarka'daki zamana karşı etabında Wout van Aert çok iyi bir derece yapmıştı ve ilk etaptan sarı mayoyu kazanması bekleniyordu.Belçikalı yıldız derecesini ıslak zeminde kaydetmişti ve yerler kurumaya başlamıştı.Bundan çok iyi faydalanan Yves Lampaert takımı Quick-Step Alpha Vinyl'e beklenmedik bir zafer getirdi ve sarı mayoyu sırtına geçirdi.Yıllardır bunun hayalini kurması ve kontrat senesinde bu galibiyeti alması onun açısından çok özel bir başarı oldu.Danimarka'daki diğer iki etabı iki ''kanlı'' sporcu kazandı.İkinci etapta Fabio Jakobsen kazanırken üçüncü etap Dylan Groenewegen'e gitti.Bu iki bisikletçinin 2020 Polonya Turu'nda yaptıkları kazanın ardından Fabio Jakobsen komaya girmiş,dişlerinin neredeyse tamamı dökülmüş ve büyük sıkıntılar atlatmıştı.Dylan Groenewegen ise o kazanın ardından psikolojik sıkıntılar yaşamış ve bir süre yarışlara ara vermişti.Bu ikilinin hikayesi anlamında iki gün üst üste kazanılan etaplar turun bu büyük resminin içinde ufak ve anlamlı bir detay oldu.Sarı mayo da ikinci etapla birlikte Wout van Aert'ın sırtına geçti.

Fransa'ya döndüğümüz ilk etapta sarı mayoyla Wout van Aert müthiş bir gövde gösterisi sundu.Calais'deki finishten önceki son ufak yokuşta Tiesj Benoot'un arkasına takılarak müthiş bir atak yapan Belçikalı sporcu inişle birlikte adeta uçtu ve sprintle bitmesi beklenen etapta muazzam bir kaçış zaferine imza attı.Bu etap da kazandığı üç etap arasında kesinlikle en iyisi olarak hatırlanacak ve bu turun en güçlü sporcusunun bu tura bıraktığı en büyük imza olacak.


Beşinci etap turun en olaylı etaplarından biriydi.Primoz Roglic'in omzunun çıkması ve Sloven sporcunun onu kendi başına yerine takması,ardından Pogacar'ın taşlı sektörlerde atak yapması ve Vingegaard'a fark atması,sonrasında da Wout van Aert'ın kendi etap zaferi isteğini bir kenara bırakarak liderine yardım etmesi ve Vingegaard'ın,Pogacar'ın sadece 13 saniye gerisinde etabı bitirmesini sağlamasıyla son yıllardaki en heyecanlı etaplardan birisi oldu.Öndeki kaçış grubunun etap galibiyeti mücadelesi de gerçekten çok heyecanlıydı.Edvald Boasson Hagen etabı kazanacak gibi gözükürken Taco van der Hoorn ve Simon Clarke arkadan gelip onu geçtiler.İkilinin foto finishle biten kapışmasında da kazanan Simon Clarke oldu ve Israel-Premier Tech takımına çok önemli bir zafer kazandırmış oldu.Altıncı etap yokuşlu sprint finishiydi ve Tadej Pogacar bu seneki ilk zaferini Longwy'de biten bu etapta kazanmış oldu.Bu zaferle birlikte de sarı mayoyu sırtına geçirdi.Yedinci etapta La Super Planches des Belles Filles zirve finishinde Pogacar sarı mayosuyla birlikte galibiyete ulaşırken Lennard Kamna'nın çabası çok takdir edilesiydi.Etap kaçışa gidecek gibi gözükürken kaçıştaki bütün rakiplerini saf dışı eden Alman sporcu Finishe çok az bir mesafe kala eğimin en sert olduğu bölümde Pogacar ve Vingegaard'a koyamadı.Giro'da müthiş işler yapan Alman sporcu için Tour biraz hayal kırıklığıyla başlamış oldu.Sekizinci etap Lausanne'da biten bir yokuş sprintiydi.Pogacar'ın kazandığı ilk etaba benzer bir profil vardı ve iki gün üst üste kazandıktan sonra bunu üçe çıkarmayı hedefliyordu.Fakat etabın sonunda Wout van Aert yine müthiş bir güç ortaya koydu ve Michael Matthews ve Tadej Pogacar'ın önünde çizgiyi ilk sırada geçen isim oldu.Dokuzuncu etapta ise müthiş bir kaçış etabı mücadelesi vardı.Bob Jungels AG2R'e transfer olduğundan beri pek bir başarı gösterememişti ve yarışa da covid-19 şüphesiyle başlamıştı.Fakat ASO yarışın kurallarını biraz daha esnetip asemptomatik olan ve virüsü yayma riski düşük olan sporcuların yarışmasına izin verdi ve Jungels tura katılabilmiş oldu.Dokuzuncu etapta da 50 kilometreye yakın bir solo atak yaptı ve muazzam bir etap galibiyetine ulaştı.Lüksemburglu sporcu böylelikle Andy Schleck'ten sonra ilk kez ülkesine etap galibiyeti getiren isim oldu.Jonathan Castroviejo,Carlos Verona ve Thibaut Pinot gibi isimlerin çabaları maalesef etap galibiyeti için yeterli olmadı.Bir sonraki etap bir kez daha kaçış grubunun etabı oldu ve Megeve zirvesinde müthiş bir sprint mücadelesi yaşadık.20 kişiye yakın bir grubun kaçtığı etapta son metrelere kadar müthiş bir heyecan yaşadı.Luis Leon Sanchez 38 yaşında etap galibiyetine çok yaklaşırken Nick Schultz ve Magnus Cort onu arkadan gelip geçtiler.Çizgiye çok yakın geçen ikili arasından kazanan isim ise santimler farkla Magnus Cort oldu.Danimarkalı sporcu bu sonuçla Tour'da ikinci kez etap kazandı ve Danimarka'dan başlayan turda etap kazanan ilk Danimarkalı sporcu oldu.Etabın sonunda diğer beklediğimiz şey ise sarı mayonun el değiştirip değiştirmeyeceğiydi.Lennard Kamna sarı mayoyu almaya çok yaklaşmıştı ve bunun Jumbo Visma'nın altıncı etapta yaptığının bir benzeri olarak Pogacar tarafından bilinçli yapıldığını düşünüyorduk.Fakat Sloven sporcu finishte rakipleriyle zaman farkı yaratmak için sprinte kalkınca Kamna'nın sarı mayo hayalleri suya düştü ve Alman sporcu sadece 11 saniye geride genel klasmanda ikinci sıraya yükseldi.On birinci etabı zaten detaylı bir şekilde inceledik ve Vingegaard'ın zaferini paylaştık.Danimarkalı sporcu aynı zamanda ülkesine iki etap üst üste etap galibiyeti sevincini de yaşatmış oldu.Etabın sonunda da Warren Barguil önde etabı almaya çok yakınken takım arkadaşı Nairo Quintana'nın arkadan ona atak yapması da oldukça ilginç bir detaydı.Fakat diğer yaşananlar bu olayı biraz gölgede bırakmış oldu.

On ikinci etapta yeni bir yıldızın doğuşunu izledik.Alpe d'Hues zirvesi her zaman Tour'un en önem verilen zirvelerinden birisidir ve ikonik yarışlara sahne olmuştur.Bu etapta da bunların yaşanması beklenirken bir önceki etaptaki yüksek efor bu mücadelenin kaçış grubuna giren sporcular arasında olacağını bizlere gösterdi.Nitekim Chris Froome,Louis Meintjes ve Neilson Powless gibi önemli yokuşçuların arasından kazanan isim müthiş bir solo atakla Tom Pidcock oldu.23 yaşındaki İngiliz sporcu kariyerinde ilk kez katıldığı Tour de France'da ilk ciddi şans bulduğu etapta ilk galibiyetini aldı ve tarihe adını yazdırdı.Ayrıca yokuştaki müthiş performansı,fiziksel yapısı ve verdiği demeçlerle ileride genel klasman için ciddi bir aday olabileceğini de bütün pelotona göstermiş oldu.On üçüncü etapta bir kaçış grubu zaferi daha izledik.Altı kişilik kaçış grubunun etabı kazanacağının belli olmasının ardından gruptaki en iyi sprinter olan Mads Pedersen'in etaba en yakın isim olduğu söyleniyordu ve diğer bisikletçilerin ona atak yapması bekleniyordu.Fakat tam tersi oldu ve Mads Pedersen bu gruba atak yaptı ve Fred Wright ile Hugo Houle haricindekiler onu takip edemedi.Üç kişilik grubun sprintindeyse kazanan beklendiği üzere Mads Pedersen oldu.Saint Etienne'de zafere ulaşan Danimarkalı eski dünya şampiyonu bisikletçi ülkesine bu sene üçüncü zaferi geitrdi ve kariyerinin ilk büyük tur galibiyetine ulaştı.On dördüncü etap ise Tour'un en heyecanlı etaplarından birisiydi.Kaçış grubu oldukça kalabalıktı ve güçlü isimlerden oluşuyordu.Arka tarafla da fark 10 dakikanın üstüne çıkınca ön tarafta etap mücadelesi başladı.Burada sprinti en güçlü gözüken isim Michael Matthews bir önceki etapta Mads Pedersen'in yaptığı gibi yine kendisi atak yaptı ve grubun bir kısmını arkada bırakmayı başardı.Mende yokuşuna gelinirken Matthews,Luis Leon Sanchez ve Felix Grossschartner'le birlikte istediği grubu oluşturmuştu.Normalde bu grupta olan Andreas Kron da lastik patlatarak etap şansını kaçırmış oldu.Matthews atak yapan isim oldu ve bu grubu geride bıraktı.Arkadan gelen grup ise ona yetişti ve Alberto Bettiol atak yaparak Matthews'a fark açmaya başladı.Bundan sonra herkes Matthews'un düşmesini beklerken Avustralyalı sporcu arkadan Bettiol'e yetişti ve rakibine atak yaparak onu bir kez daha geçti.Daha sonrasında da etap galibiyetine giden tecrübeli sporcu bizlere müthiş bir performans seyrettirdi.Alberto Bettiol ise eline gelen müthiş fırsatı kaçırmış oldu.On beşinci etabın ilk kısımları Jumbo Visma için iç karartıcı ve sıkıntılı geçse de etap sprint finishiyle tamamladı ve Jasper Philipsen,geçtiğimiz sene Mark Cavendish'in arkasında ikinci bitirdiği etapların ardından sonunda kazanmayı başardı ve göz yaşlarını tutamadı.

On altıncı etap ise Tour'un en sevindirici ve herkes için çok güzel hissettiren bir etap zaferine sahne oldu.31 yaşındaki Kanadalı bisikletçi Hugo Houle yıllarca liderleri için domestiklik yaptıktan sonra bu sene kaçış etaplarında şansını denemeye başladı.Pedersen'in kazandığı etapta üçüncü olduktan sonra bu etabın profili ona biraz daha uygundu ve yaptığı solo atakla farkı açmaya başladı.Matteo Jorgenson ve takım arkadaşı Michael Woods gibi güçlü isimler onu takip ederken Jorgenson'un kaza yapması ve Woods'un da takım arkadaşı önde giderken zorlamaması Kanadalı sporcu için etap galibiyetini müjdeliyordu.Nitekim bunu başaran Hugo Houle kariyerinin ilk profesyonel etap zaferini Tour de France'da kazanmış oldu.Etap galibiyetini de Kanada'da koşu yaparken alkollü bir sürücünün çarpmasıyla kendi kollarında vefat eden kardeşine adadı.Daha sonraki Peyragudes ve Hautacam zirve finishlerinde müthiş genel klasman mücadeleleri yaşanırken on yedinci etapta Brandon McNulty ve on sekizinci etapta Wout van Aert müthiş domestik yardımlarıyla liderlerine etapları kazandırdılar.On dokuzuncu etapta sprint finishinde herkes Van Aert'ın çok hafif eğimli finish profilinde zafere gidebileceğini düşünürken Cahors'daki finishte Belçikalı sporcu takım arkadaşı ve bu turda kaçışlara girerek de takıma birçok yardımda bulunan Christophe Laporte için önde çalışmaya başladı.Kaçış grubunu son metrelere doğru yakalayan ana grubun içinden atağını yapan Fransız bisikletçi yıllardır hasret kaldığı,sürekli ucundan kaçırdığı ve bir türlü başaramadığı etap zaferine bu sene ulaşmış oldu.Fransız sporcu bu sene etap kazanan tek Fransız oldu ve takımına da Tour'daki beşinci zaferini getirdi.Yirminci etapta ise Wout van Aert tacı kafasına taktı.Belçikalı sporcu her ne kadar sürekli Pogacar ve Vingegaard mücadelesi izlesek de kesinlikle turun en güçlü sporcusu ve en büyük yıldızıydı.Bireysel sonuçlar anlamında müthiş işler yaparken Vingegaard için de adeta ikinci bir takım oldu.Bu etaptaki müthiş performansıyla da bu seneki üçüncü etabını kazandı ve takımının da altıncı zaferine imza atarak Team SKY'dan bu yana bu başarıya ulaşan ilk takım oldu.Son etapta da her zaman kutlamalar,şampanyalar ve şakalar olur,sonunda da güzel bir sprint finishiyle Tour sona erer.Bu sene de benzer şeyler oldu diyebiliriz.Yarışın başlamasıyla Wout van Aert,Tadej Pogacar ve Jonas Vingegaard'ın atak yapması çok keyifliydi.Yarışın en güçlü üç sporcusunun en önde bir geçit töreni yapması oldukça keyifliydi.Champs-Elysees'den geçen parkura geldiğimizde Pogacar'ın atak yapması oldukça ilginçken sprint sonucunda da zafere turun en güçlü sprinteri Jasper Philipsen ulaştı.Bu etapla da birlikte tarihin en güzel turlarından bir tanesi sonlanmış oldu ve podyum gösterilerinin ardından 2022 Tour de France resmi olarak tamamlanmış oldu.


Jumbo Visma'nın UAE-Emirates'e büyük bir üstünlük kurduğunu gördük ve açıkçası bunun Tour başlamadan önce de olası senaryolardan biri olduğunu söyleyebiliriz.Primoz Roglic,Jonas Vingegaard,Wout van Aert,Steven Kruisjwijk,Sepp Kuss,Tiesj Benoot,Christophe Laporte ve Nathan van Hooydonck sekizlisi son yıllarda Tour'a gelmiş en iyi kadrolardan birisi olarak gözüküyordu.Buna karşılık George Bennett,Rafal Majka,Brandon McNulty ve Marc Soler gibi isimlerle UAE-Emirates'in yokuşlarda etkili olabileceği gözükse de Pogacar özellikle Marc Soler ve George Bennett gibi isimlerden istediği katkıyı pek fazla alamadı ve bu isimler mide rahatsızlığı ve covid-19 sebebiyle Tour'dan çekildiler.Mikkel Bjerg'den beklemediği kadar iyi katkı alan Emirates takımı covid-19'la turdan ayrılan Vegard Stake Laengen ve son anda Matteo Trentin yerine gelen dizi sakat Marc Hirschi'nin Tadej Pogacar'a hiç katkı veremediğini gördük.Rafal Majka'nın da covid-19 olarak turdan ayrılması da takıma büyük zarar verdi.Jumbo Visma da Roglic,Kruisjwijk ve Van Hooydonck'u kaybetse de bu sporcular yarıştıkları etaplarda Vingegaard'a ciddi katkılar vermeyi başardılar.Önümüzdeki sene Tour de France'a gelirken UAE-Emirates'in Marc Hirschi ve Vegard Stake Laengen yerine çok daha iyi bir yol kaptanına ve yokuşlarda da Pogacar'ın ikiye bir kalmamasını sağlayacak bir genel klasman adayıyla belki de Tour'a gelmesi gerekiyor.Bireysel güç ne kadar önemli olsa da takım çalışmasının ve stratejinin önemini bir kez daha vurguluyoruz.

Tarihin en büyük Tour de France'larından birisine şahit olduğumuz turda önümüzdeki sene Egan Bernal gibi isimlerin de bu düelloyla katılmasıyla çok daha heyecanlı bir yarış bekliyoruz.Önümüzde ise İspanya Bisiklet Turu var.Hollanda'da başlayacak yarışta bakalım bizi neler bekliyor olacak?Daha nice güzel büyük turlar yaşamak dileğiyle...

Vive Le Tour!

Eren Arslanoğlu

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bayern Münih Sezon Başı Analizi

Snooker Nedir? Nasıl Oynanır?

Silverstone'daki Unutulmaz Yarışta Zaferin Adı Carlos Sainz!