EL CLASİCO'DA BARÇA TARİHİ FARKTAN OLDU
İspanya futbolunun en büyük maçında Barcelona yenilenmiş Santiago Bernabeu'da Real Madrid'in ilk defa konuğu oldu. Messi-Ronaldosuz dönemde giderek değerini kaybeden bu çekişme özellikle Real Madrid'in şampiyonluk yarışında rakipleriyle farkını açması ve Barcelona'nın ligde ilk 4 yarışında önemli bir avantaj sağlamasıyla iyiden iyiye iki takım için de amaçsız bir maç olduğuna yönelik bir kanı hakimdi. İspanya'nın en büyük gazetelerinden biri olan Marca maç için tarihteki en anlamsız ve önemsiz El Clasicolardan biri manşetini kullandı fakat maçın gelişimi hiç de öyle olmadı. Özellikle iki teknik direktörün ilk 11 tercihleri ve Barcelona'nın ezici baskısı maç için bir iki kelam etmeyi gerektiriyor. Barcelona hücum oyuncuları biraz daha bitiriciliklerine dikkat etselerdi uzun yıllar unutulmayacak ve konuşulacak bir fark ortaya çıkabilirdi.
Görüldüğü üzere Modric net bir şekilde takımın hem topsuz hem de toplu oyununda en ilerde konumlanmış halde. Maçta ne klasik bir 9 numara ne de sahte forvet rolünde oynayan Modric'in birazdan bahsedeceğimiz Barça presine karşı takımına hiç yardım edememesi de Real'in maça hiç ortak olamamasının en büyük nedeni. Modric'in bu sıradışı rolde oynaması ayrıca zaten sayılı olan Real Madrid hücumların efektifliğini son derece sınırladı. Maçın bir çok anında topla hızla çizgiye inen Vinicius ceza sahasında pas atabileceği kimseyi bulamayınca topu ayağında eritti ve akını sonlandırmak zorunda kaldı. Bu durum Madrid akınlarının sürekliliğine sekte vurdu ve ilerde çoğalmalarını engelledi.
12. dakikada Carvajal'in savunma zaaflarını harika değerlendiren Busquets ve Ferran Torres Madrid ekibinin arkasına sarkmayı başardı. Torres'in pasında topla buluşan Aubameyang mutlak bir gol pozisyonunda Courtois'e takıldı. Hemen ardından gelişen atakta Dembele'nin şutunu da çıkaran Courtois neden Şubat ayının en değerli oyuncusu seçildiğini izleyenlere gösterdi. Belçikalı eldiven dört gol yemesine rağmen takımının açık ara en iyisiydi. Real Madrid adına işlerin ne kadar kötü gittiğini anlatmaya yardımcı olacak bir durum bu.
Dilerseniz maçın ilk 11'leri ile başlayalım;
Barcelona Xavi'nin göreve geldiği günden beri kullandığı 4-3-3 formatıyla sahadaydı. Barcelona adına tek sürpriz sayılabilecek mevki sağ bekti. Orjini stoper olan Araujo'yu sağ beke çeken Xavi maç öncesi bu tercihi çok formda olan Vinicius Junior'a özel bir önlem hamlesi olduğunu söyledi. Asıl sürprizler ve daha önce görülmemiş tercihler Real Madrid tarafındaydı. Maç öncesi Carlo Anceletti'ye sorulan Benzema'nın yokluğunda forvet mevkisinde kimi oynatacaksınız sorusuna İtalyan antrenör "Elimde Jovic, Bale, Hazard, Diaz, Rodrigo gibi bir sürü hücum oyuncum var. Birini tercih edeceğim." yanıtını verdi ancak Don Carlo'nun tercihi çok daha farklı olacaktı. Yıldız orta saha oyuncusu Luka Modric'i en önde başlatmak. İtalyan teknik direktörün bu tercihi belki de skorun bu raddeye gelmesindeki en büyük sebepti. Modric gibi maçın temposunu belirleme ve baskı altında takımını çıkarma özelliklerini ustalaştırmış bir oyuncuyu oyunun en uç noktasına atmak Barcelona'nın ekmeğine adeta yağ sürdü. Tabi ki Ancelotti'nin bu tercihini vermesinde Bale ve Hazard gibi futbolcuların da kafalarını eğip düşünmeleri gereken bazı şeyler var. 4-5 yıl öncesine kadar Avrupa'nın en önemli kanat oyunculardan olan bu futbolcular yaşları daha gelmeden üçüncü dördüncü tercih konumuna düşmüş halde. Gerçekten Real Madrid adına vahim bir durum bu.
Maça gelecek olursak maç Araujo'nun sağ bekte konumlandırılması ve Madrid tarafında da Nacho ve Valverde hamlelerinin oluşuyla izleyicilerde tutucu, sıkıcı ve temposuz bir maç olacağının izlenimini veriyordu ancak maç hiç de öyle başlamadı. İlk 15 dakika Bernabeu'nun baskısı ve El Clasico rekabetinin ateşi ile Real Madrid kontrolü ve tempoyla başladı. Eflatun Beyazlılar Rodrigo ve Valverde'nin şutlarıyla ilk dakikalarda etkili oldu ancak sahada görülmemiş, farklı bir konumda oynayan bir oyuncu vardı. Daha önce de bahsettiğim Luka Modric. Hırvat oyuncunun saha içindeki yerleşimini aşağıdaki fotoğraflarda daha net bir şekilde görebiliriz.
Görüldüğü üzere Modric net bir şekilde takımın hem topsuz hem de toplu oyununda en ilerde konumlanmış halde. Maçta ne klasik bir 9 numara ne de sahte forvet rolünde oynayan Modric'in birazdan bahsedeceğimiz Barça presine karşı takımına hiç yardım edememesi de Real'in maça hiç ortak olamamasının en büyük nedeni. Modric'in bu sıradışı rolde oynaması ayrıca zaten sayılı olan Real Madrid hücumların efektifliğini son derece sınırladı. Maçın bir çok anında topla hızla çizgiye inen Vinicius ceza sahasında pas atabileceği kimseyi bulamayınca topu ayağında eritti ve akını sonlandırmak zorunda kaldı. Bu durum Madrid akınlarının sürekliliğine sekte vurdu ve ilerde çoğalmalarını engelledi.
Gelelim Barcelona'nın oyun planına. Benzema'nın yokluğunda Real'in presten çıkmakta zorlanacağını tahmin eden Xavi etkili bir önde pres oyunu oynattı. Hücum hattını ve orta saha oyuncularının tamamını önde 6'lı bir blok halinde prese yollayan İspanyol antrenör Real Madrid'i yarı sahasından çıkarmamayı hedefledi ve ilk 15 dakika sonrasında da bu planının meyvelerini almaya başladı. Benzema olsa bile bu pres karşısında sorun yaşayabileyecek Real, Modric'in de o bölgede top çıkarmaya Ancelotti'nin tercihi ile gelmemesiyle iyice kendi sahasına gömüldü ve ilk yarının sonuna kadar neredeyse hiç çıkamadı.
Özellikle son fotoğrafta Katalan ekibinin savunmasını ne kadar ilerde kurduğu ve öndeki 6'lı blokla Real Madrid'i oraya hapsetmek istedikleri açık bir şekilde belli oluyor. Pedri ve Aubameyang'ı Real Madrid'in iki stoperi Militao ve Alaba'nın üzerine gönderen Xavi Madrid'in geriden rahat bir şekilde çıkamamasını hedefledi. Top almaya gelen Kroos ve Casemiro'ya da yapılan gölge presler Real Madrid'in işini iyice zorlaştırdı. Oyunu ele geçiren Barça'nın atakları ve golleri ardı ardına geldi.
12. dakikada Carvajal'in savunma zaaflarını harika değerlendiren Busquets ve Ferran Torres Madrid ekibinin arkasına sarkmayı başardı. Torres'in pasında topla buluşan Aubameyang mutlak bir gol pozisyonunda Courtois'e takıldı. Hemen ardından gelişen atakta Dembele'nin şutunu da çıkaran Courtois neden Şubat ayının en değerli oyuncusu seçildiğini izleyenlere gösterdi. Belçikalı eldiven dört gol yemesine rağmen takımının açık ara en iyisiydi. Real Madrid adına işlerin ne kadar kötü gittiğini anlatmaya yardımcı olacak bir durum bu.
Pres sonrası topu ele geçiren Barcelona oyunu set oyununa çevirdi ve Real kalesini ablukaya aldı. Set oyununda iki kanat oyuncusunu da çizgiye atan Xavi Half-Space denilen bek oyuncusu ile stoper arasına da iki orta saha oyuncusunu yerleştirdi. İlerde bu sayede sayısal anlamda üstünlüğü ele geçiren Katalan ekibi özellikle Busquets sayesinde rakibin hızlı akınlarını da daha başlamadan sonlandırmayı başardı. İspanyol yıldız oyuncu zamanlaması harika olan faulleri ve top kesmeleri sayesinde Real Madrid'i çıkarmadı. 29. Dakikada sağ çizgide topla buluşan Dembele son çizgiye kadar topu sürüp ortaladı ve Aubameyang'ın güzel kafa vuruşu ile Barcelona nihayet hak ettiği golü buldu. Fransız hücum oyuncusu yerine alınan Adama Traore'nin yaptığı her şeyi yapabildiğini ve Adama'nın sunamadığı bağlantı oyunu ve pas kalitesini sunabildiğini herkese gösterdi. İlk yarının sonuna kadar baskıyı devam ettiren Barça 37'de Araujo ile devreye iki farklı üstünlükle girdi.
İkinci yarıya iki değişikle başlayıp işleri düzeltmek isteyen Ancelotti oyuna Camavinga ve Diaz'ı alıp Carvajal ve Kroos'u çıkardı ancak işler Real adına düzelmek bir yana kalsın çok daha kötüye gitti. Özellikle Barcelona'nın oyunu rölantiyeye aldığı 65. dakikaya kadar olan süreç başkent ekibi adına adeta bir kabustu. Alaba, Militao ve Nacho'dan oluşan 3'lü bir hatla çıkan İtalyan teknik adam takımını da sahaya 3-2-2-3 gibi dizdi. Bu formatın işlemeyeceği ise ikinci yarı başlar başlamaz ortaya çıktı.
İkinci yarının ilk saniyelerinde savunma arkasına çok rahat sarkan Torres, Alaba'nın da çok büyük hatasıyla kendini Courtois'la karşı karşıya buldu. İnanılmaz bir pozisyonu harcayan Torres'e yalnızca bir buçuk dakika sonra bir fırsat daha geldi ve İspanyol oyuncu bu kez yapması gerekeni yaptı. Barcelona farkı bu golle 3'e çıkardı. İki pozisyonda da büyük hata yapan Alaba, Ancelotti tarafından hemen sol beke kaydırıldı ve İtalyan teknik direktör Casemiro'yu stopere çekip maçı bu şekilde tamamladı.
4-3-3'e dönen Real Madrid savunma dörtlüsünün yaptığı koordineli hatalar zinciriyle çok geçmeden 4. golü de yedi. İşler artık çığırından çıkmıştı. Barcelona'nın her gelişi ya gol ya da mutlak gol pozisyonu ile sonlanıyordu ki Barça vitesi küçülttü. Yalnızca 3 gün önce temsilcimiz Galatasaray'la mücadele dozunun yüksek olduğu bir maça çıkıp uzun yol yapan Katalan ekibi 60-65'ten sonra oyunu rölantiye aldı ve maçın bu şekilde bitmesini bekledi. Son yarım saatte futbol adına yapılan tek şey oyuncu değişiklikleriydi. Real Madrid hiç reaksiyon veremedi ve maç 4-0 bitti.
Eflatun beyazlılar için unutmak ve hiç üzerine düşülmemesi gereken bir maç. Katalan ekibi ise geceyi "Keşke" ile hatırlayacak. Bu galibiyetle Real ile bir maçı eksik Barça arasındaki fark 12'ye indi. Bitime 9 hafta kala Barcelona'nın şansı çok az olmasına rağmen imkansız da değil. Ligde bu maçla birlikte son 5 maçlarını kazanmış durumdalar. Uefa Avrupa liginde ise çeyrek finalde Alman ekibi Eintracht Frankfurt'la eşleştiler. Bakalım Barcelona adına kabus gibi başlayan bu sezon kupa veya kupalarla bitebilecek mi? Hep beraber göreceğiz.
Bir dahaki yazılarda görüşmek üzere.
Yorumlar
Yorum Gönder